YURTDIŞINDAKİ TÜRKLER VE SİYASETE KATILMA

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Günümüzde yurtdışında yaşayan Türklerin sayıları konusunda spekülasyon yapmak veya abartılı sayılar telaffuz etmek yaygın olsa da, önemli büyüklükte bir Türk varlığının Türkiye dışında yaşadığı herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Aslında bir kişi bile olsa yurtdışında, kendini Türkiye’ye ait hissediyorsa Türkiye’nin siyasetine katılmasına hakkı olduğunu düşünenlerdenim. Kaldı ki, bu artık anayasal bir haktır. O nedenle, yurtdışında ikamet sırasında Türkiye’deki genel seçimlere seçmen olarak katılma hakkının verilmesinden çok memnun olduğumu yineliyorum. Şimdi siyasi partilerimiz hiç kuşkusuz yurtdışından da adaylara listelerinde yer verecekler, yabancı ülkelerde yaşayan vatandaşlarımızdan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne girenler olacaktır. Bu da sayısız yararları olan bir kazanım olacak yurtdışındaki vatandaşlarımız için.

Bir önceki yazımda Çalışma Bakanlığı’nda görevli iken seçme hakkı ile ilgili bundan tam 23 yıl önce yaşadığım bir anımı paylaşmak istiyorum değerli okuyucularımızla. 1985 yılı Ocak ayında dönemin Başbakanı Turgut Özal’ın talimatıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda yurtdışındaki vatandaşlarımızın belli başlı sorunlarına acil çözüm getirmek amacıyla oldukça geniş yetkilerle donatılmış bir “Özel Birim” oluşturulmuştu. Ben de bu birimde çalışıyor ve adeta “sorun avcısı” gibi çözümü o gün için mümkün görülen şikâyetlerin üzerine gidiyordum arkadaşlarımla. Örneğin, o tarihte çok sıkıntı yaratan yüksek pasaport harçlarının 20 Mark düzeyine düşürülmesini sağlamıştık. Buna benzer pek çok sorunun üzerine gidilmesi konusunda kararlıydık.

Yurtdışından oy kullanma meselesine de o yılın yaz aylarında sıra gelmişti. Hukukçu bir arkadaşımla işe koyulduk ve ülkesi dışında yurttaşları ikamet eden ülkelerin deneyimlerini öğrenmek üzere o ülkelerin Ankara’daki büyükelçilikleri ile temas kurduk. İspanya, Portekiz, ABD, Yunanistan Büyükelçiliklerinin yetkilileri ile görüştük. Bu arada literatürden dünyadaki diğer uygulamalara da baktık. Sonunda bizim için de en uygun modelin mektupla oy kullanma olacağı sonucuna vardık.

Fakat bu o kadar kolay olmayacaktı. Neden mi? Çünkü T.C. Anayasası’nda seçimlerde yargıç teminatı ve oyun gizliliği esasları vardı; bu koşulların yurtdışında nasıl sağlanacağı da bilinmiyordu. O günkü Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ile görüştük ve aldığımız yanıt çok iç açıcı değildi. Ne yargıç teminatının ne de oyun gizli kullanılmasının mektupla oy kullanmada sağlanamayacağı söylendi bize.

Ben, yine de konuyu kâğıda dökme ve hükümetin iradesine sunmanın iyi olacağını düşündüm. Uzunca, yanlış anımsamıyorsam 40 sayfayı bulan bir not hazırladık. Dünyadaki uygulamaları anlattık. Ekine oy pusulalarının konacağı zarfların örneklerini bile hazırlayıp koyduk. Tüm yazdıklarımızın bir sayfada özetini istediler bizden ve konu neticede Turgut Özal’a sunuldu. Gelen yanıt doğrusu beni ve arkadaşlarımı düş kırıklığına uğrattı. Başbakan, yurtdışında ikamet eden Türklerin seçim gününden önce bir tarihten başlamak üzere sadece sınır kapılarında oy kullanmasının uygun olacağına karar vermişti! Böylece sınır kapılarında oy kullanma başlatıldı.

Sonraki yıllarda Anayasa da yurtdışında oy kullanılabilmesine olanak verecek şekilde değişti. Ama bu kez de seçmen kütükleri nasıl hazırlanacak, oy eğer Türkiye’nin temsilciliklerinde kullanılacaksa güvenlik nasıl sağlanacak gibi sorulara yanıt bulunamadı ve gerekli yasal düzenlemeler yapılamadı. Bu arada unutmadan yazayım. 1991 seçimleri öncesinde Başbakanlıkta yurtdışındaki Türklerden sorumlu devlet bakanının danışmanı olarak görevlendirilmiştim. Anavatan Partisi, erken seçim kararı almak üzereydi. Fakat erken seçim yasa tasarısı veya teklifi henüz Meclise sevk edilmemişti. Alman Dışişleri Bakanlığı o günlerde Bonn’daki Büyükelçiliklere bir nota göndererek AB üyesi olmayan ülkelerin seçmenlerine Almanya toprakları üzerinde memleketlerindeki seçimler için oy kullanmalarına güvenlik gerekçesiyle izin vermeyeceğini kesin bir dille bildirmişti. İşte, bizim en çok seçmenimizin yaşadığı Almanya’nın bu tutumunun da Türkiye’nin yurtdışında oy kullandırma konusundaki çekingenliğinde payı olduğunu düşünüyorum.

Şimdi artık olumlu bir yola girmiş olan bu seçme meselesinin geçmişini sizlerle paylaşmak istedim. Uzun ömürlü bir sorunun ortadan kalkmasına en çok sevinenlerden biri olarak…

Dr. O. Can Ünver

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.