UZAKLARDA ARAMA

ABONE OL
18:51 - 01/10/2020 18:51
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Yıllardır ilk defa Berlin’de yaz tatilini yaşama ne güzel, aslında neden her sene sıla yoluna düşeriz bilmem. Ormanda yürümeye gerekmeden karşımda penceremden gördüğüm kayınlar binanın duvarını tül perde gibi sarmış. Hemen sağ önde gelişmiş, gür bir kestane ağacı, adeta mutluluğunu haykırıyor. Tam bir bina yapılacak geniş arsada keyfine bakıyor. Birinci Paylaşım Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu zamanında Berlin’e getirilen kestane ağacı bana tarihi uzakta arama, diyor. Çok sıcaklarda onu suluyorum.

Köylerin güzelliği, yeşilliği hep beni çeker. Bu hafta nereye gitsek diyorduk ki, Rüştü Kam köşe yazarımızın O Günkü Devlet Ricali, Devlet’in Şairi’ne Sahip Çıkmamıştır, yazısını okudum. Zossen’e duvarlar yıkıldıktan sonra gitmiştim. Beton yığını olmamış. Binalar aynı şekilde mimarisi değişmeden restore edilmiş. Şirin tertemiz küçük bir kent olmuş. Berlin-Spandau’dan 50 km uzaklıkta. Zossen’in güneyinde 4 km mesafede Wünsdorf göl kenarında, bugün nüfusu 6200 olan köyde geçmişimizi aramadan buluyoruz. Köy 1583 yılında kurulmuş. Savaşlarda yıkılan köy yeniden yapılmış. Mehmet Akif Ersoy’un araştırma amacı ile 1914 Aralık ayında geldiği ve dört ay kaldığı bu köyde o zaman askeri büyük bir alan vardır. Subaylar burada atış yapar, savaşa hazırlanırlar.
Berlin hatıralarında yazdığı tertemiz askeri tren istasyonu Dresden’e giden tren yoludur. Askeri atış eğitim alanı 1910-1994 yılları arasında kullanılır. İkinci Paylaşım Savaşı’ndan sonra Rus askerleri tarafından kullanılmıştır. Çok etraflı yüz yıllık askeri tarihi anlatan bu alanın fotoğrafları ve eşyaları ile sergilenen müzede bu yazımı ilgilendiren bölümü çok önemli, bilgi azda olsa. O zaman Osmanlı ile silah arkadaşı Almanya’da II. Wilhelm imparatordur. Osmanlı İmparatorluğu’na karşı savaşan Müslüman askerlere esir kampı yapılmış. Sayıları Rüştü Bey’in verdiği gibi 20.000. Bu kamp propaganda amacını güder, Afrika, Asya savaş bölgelerinden getirilen, İngiliz ve Fransız ordularında Osmanlı’ya karşı savaşan müslüman askerlerdir. Kendilerine esir değil, konuk muamelesi yapılır. Almanya topraklarında ilk yapılan Cami sıfatını alan Hilal Camii Wünsdorf’un açılışı Temmuz 1915’de gerçekleştirdiği zaman Mehmet Akif yoktur, ama Türk subayları vardır. Açılış Ramazan Bayramı’na rast getirilmiştir. Bu köy sakinleri tam beş sene aralıksız ezan sesi dinlemiş, hiç kimsenin aklına protesto etmek gelmemiş.
 iltergh-16-07-a.jpgHerhalde mikrofonla değildi. Hoşgörüsü olmayan bazı alman halkının bugüne nasıl geldiğine insanın inanası gelmiyor. Bahsettiğim müze ve müzeyi korumayı görev edinmiş dernek 2005 yılında kurulmuş. Verilecek cevap, açık kalan sorular bizi bekliyor. En iyisi bir dernek o derneğe üye olmalı, cami henüz Almanya’da olmayan bir köy camisi olarak yeniden yapılmalı. Her yerde en azından cami sayısı kadar üniversite ve okullar yapılması taraftarıyım, ama bu durumda Cami Mehmet Akif’in anısı olarak inşa edilmeli, diyorum.
Esir Müslüman askerlerin 900’ü hastalık dolayısıyla bu kampta vefat etmiş. Bunların 200’ü Hindistan’dan harbe katılmışlardı. Geldikleri ülkelere göre mezar taşları işaretlenmiş. Zehrendorf’taki İslam Mezarlığı üç yıllık çalışma sonunda görüşe açılmış. Amaç esir askerleri bu sefer Almanya ve Osmanlı tarafında savaştırmak olduğuna göre, sağ kalanların İstiklâl savaşından önce savaş meydanlarında öldüğü kanaatine varıyorum. Yazılı bir bilgi yok elimde.
İkinci Paylaşım Savaşı hazırlığı esnasında Cami 1930 yılında yıkılarak bu alana tank fabrikası inşa edilmiş. Savaştan kazanarak çıkan Fransızlar, sözüm ona ölen askerlerinin mazarını başka bir köye nakletmiş.
Sevgili okurlarım, Almanya’da şu güzel yaz günlerinde barış etkinlikleri yapılıyor. Barış ve dostluk çağrısı Fransa kültürü, Polonya komşuluğu, İtalya opera geceleri etkinlikleri ile süsleniyor. Güney Afrika ise mezbahaya dönmüş, Türkiye’den ölüm haberleri birbirini takip ediyor.
Tarih tekerrürden ibarettir. Bugünde Müslümanlar Müslümanlara öldürtülüyor. İnsanlar tarihten ne öğrendi? Dünya bizim olsun, ama barış yalnız Avrupa, Batı’da olsun. Beslediğimiz yılan bize dokunmasın, diyorlar. PKK Terör sempatizanlarının 1980 yılından sonra Almanya’da nasıl beslendiğine şahit olanlar yazıya dökmelidir.
Yukarıda bahsettiğim Wünsdorf Camii’nin modeli parasızlıktan yarı kalmış. Lütfen tarihimize İstiklâl Marşı yazarımız Mehmet Akif Ersoy’un anısına sahip çıkalım. Rüştü Bey’in düşüncelerini ve benim Mehmet Akif Ersoy başlıklı yazımı, lütfen arşivden tekrar okuyunuz.
Hoşça kalın!
 
İlter Gözkaya – Holzhey 
Emekli Öğretmen 
 
Cami resmi derneğin yaptığı posta kartından alınmıştır.
Not:
Garnisonsmuseum Wünsdorf koruma derneği üyeleri her ayın ilk Cuma günü saat 18.00’de Cafe Rondell-Wünsdorf, Berliner Allee 50, adresinde toplanıyor. Konukları da bekliyorlar. Başkan Herr Thomas Gliesche, Tel.: 033702 21 980

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.