0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SÖZÜN BİTTİĞİ YER
　
Üzerinden 39 gün geçmesine karşılık henüz 15 Temmuz darbe girişiminin üstündeki sis perdesi tam olarak ortadan kaldırılamadı ancak Olağanüstü Hal (OHAL) uygulaması sonucunda Kanun Hükmünde Kararname’ler (KHK) yaşantımızın bir parçası haline geldi. 15 Temmuz öncesinde de, sonrasında da hukuk dışı uygulamalar yaşandığı için bu OHAL, olağan karşılanmaktadır. KHK ile görevlerinden alınan, mesleklerinden çıkarılan, gözaltı süreleri 31 güne çıkartılan insanlarımız ile kapatılan askeri okullar Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ile mücadelede büyük başarı sağlayacak ve FETÖ bitirilecektir. Böylece yıllardır Fethullah Gülen ile içli dışlı olanların bütün sorumluluğu da üzerlerinden atılmış olacaktır.

Ülkemiz OHAL ile FETÖ’yü çökertmeye uğraşırken, eylemsiz gün geçmeyen Güneydoğu bölgelerimizde terör hızlı şekilde can almaya devam etmektedir. 16 Ağustos Salı günü Diyarbakır’ın Çınar İlçesi yakınlarında Şehit Emniyet Amiri Murat Uçar Bölge Trafik Denetleme İstasyon Amirliği’ne PKK terör örgütü bomba yüklü araçla saldırdı. Saldırıda 5 polis şehit oldu ve 1’i çocuk, 2 kişi yaşamını yitirdi. Minik çocuk 5 yaşındaki Hüseyin Utku Gülbahar, polis babası Ahmet Gülbahar ile birlikte öldü. 45 kişinin yaralandığı saldırıda, binanın halinden patlamanın şiddetinin ne kadar büyük olduğu bellidir.
15 Temmuz darbe girişiminden sonra ülkemizde ‘demokrasi’ nöbeti tutulduğu için, PKK terör örgütünün bu ve benzeri saldırılarını püskürtmeye sıra gelmemektedir. Geçmişte PKK terör örgütüyle mücadele yerine müzakere edenler, bu konuda ne düşünmektedir? PKK terör örgütüne özgürlük savaşçıları diyen HDP’ye oy veren ‘aydın insan taklitleri’, bu konuda ne düşünmektedir? Emperyalizmin maşası olanlar, eşbaşkanlar, bu konuda ne düşünmektedir? PKK terör örgütünün avukatını TBMM’ye sokanlar, Atatürk’ün partisine genel başkan yardımcısı yapanlar, bu konuda ne düşünmektedir? PKK terör örgütü ağzıyla “katil devlet çocukları öldürdü” diye sokaklara dökülenler, bu konuda ne düşünmektedir?

Emperyalist projelere yardım edenler, destek verenler, bu konuda ne düşünmektedir? KHK ile Türk Ordusunu etkisizleştirerek, yok etmeye çalışanlar ve sessiz kalanlar, bu konuda ne düşünmektedir? FETÖ’yü yok ederken, başka tarikatlara destek verenler ve bunu demokrasi sananlar, bu konuda ne düşünmektedir?

Minik Hüseyin Utku Gülbahar’ı da Berkin Elvan gibi, diğer güzel çocuklar gibi koruyamadık. Minik Utku, kusura bakma; hainlerin, katillerin, bölücülerin, dincilerin, şeriatçıların ‘demokrasi’ adı altında itibar gördüğü ülkemizde bir hiç uğruna öldün. Üzgünüz, affet bizi. Zaten “af dilemek” moda oldu şimdi.

Diyarbakır’daki hain saldırının ardından 17 Ağustos Çarşamba günü yapılan cenaze töreninde Hüseyin Utku Gülbahar’ın Türk Bayrağına sarılı küçük tabutu yüreğimizi dağlarken, annesi Betül Gülbahar kucağındaki 1,5 yaşındaki kızı Reyyan ile oğlunun küçük tabutunun başına gelerek “İkisini bir koyun ne olur, benim yavrum korkar, korkar benim kuzum annesiz” diyerek feryat etti. Yürekleri burkan, içimizi yakan, soluğumuzu kesen bu feryadı duyan insan taklitleri, yaptıklarınızdan utanıyor musunuz? Sözde ‘demokrasi nöbeti’ tutanlar, bu nöbetlerinizi insanlık için, ülkemizin birlikteliği için terör yaşanan yerlerde tutmaya var mısınız?

Artık sözün bittiği yerdeyiz; her gün yeni bir bombalı araçla emniyet güçlerine saldırılar yapılmaktadır, onlarca insanımız ölmekte ve yaralanmaktadır. Ülkemiz hızla sonu belirsiz bir ortama doğru sürüklenmektedir; geçtiğimiz haftanın bombalı hain saldırıları Diyarbakır, Van, Elazığ, Hakkari – Şemdinli, Bitlis – Hizan ve Gaziantep’de gerçekleşmiştir. FETÖ ile mücadele etmek gerekçesiyle Türk Ordusunu etkisiz hale getirenlerin, Oslo’da PKK terör örgütüyle görüşenlerin, IŞİD terör örgütüne sempati besleyenlerin, emperyalist devletlerin projelerinde görev alanların yaşanan tüm terör olaylarında büyük sorumlulukları bulunmaktadır. Gerek FETÖ’ye, gerek PKK terör örgütüne destek olanlar ve yardım edenler yargılanmadığı sürece, bu hain saldırılar sürüp gidecektir.

Ülkemizin bugün düşürüldüğü durumda öncelikle muhalefet partilerine ve demokratik kitle örgütlerine büyük görev düşmektedir. Yurtsever, aydın ve Kemalist insanlarımızın büyük sorumluluklar alması gerekmektedir. Yoksa bizler eşsiz önderimiz Atatürk’ün bıraktığı güzel vatanımızı ancak hayallerimizde görebiliriz.

Suay Karaman