KORKUNUN YARATTIĞI CİNNET

ABONE OL
18:13 - 01/10/2020 18:13
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

KORKUNUN YARATTIĞI CİNNET


Önce, ”Ya taraf olursun ya da bertaraf olursun!”
Tehdidiyle başlamıştı.
Proje partisi AKP’nin atanmış eş başkanına medyanın önemi kavratılmış, Goebbels’in ”Bana ahlaksız bir medya ver, sana cahil bir toplum vereyim.” Öğüdü benimsetilmişti.
O amaçla milletin bir yerine koyan avantacı yandaşların rüşvet paralarıyla, arpalık devlet bankalarının katkılarıyla havuz medyası oluşturuldu.
Gazeteler, TV Kanalları, TRT AKP’nin propaganda kanallarına dönüştürüldü. 
Dönekler arasından kalemini satanlar, cemaatin ABD’de CİA eğitimi almış proje militanları gazeteci olarak kullanılmış, taşıttıkları sahte delilli bavullarla ayak bağı olacak kimler varsa toplama kamplarında etkisiz hale getirilmişti.
Tarafsız kalmaya çalışan medya hedef alınmış, gazete patronları tehdit adilmiş, gazeteciler hapsedilmiş, işsiz bırakılmıştı.
Zamanla, kendisine iktidarının pekişmesine katkıda bulunanları da bertaraf etmişti. 
7 Haziran seçimlerinde devletin tüm olanaklarını kullanarak ettiği namus ve şeref yeminini bile çiğneyerek, AKP’nin dört yüz milletvekiliyle diktatörlüğünü dünya gözünde meşrulaştırmak için her yasadışı, her etik dışı yöntemi kendisine bir hakmış gibi kullandı.
7 Haziran da umduğu olmamış, bırakın dört yüz milletvekili çıkarmak, tek başına iktidar bile olamamıştı.
O gün yaşamının en kötü kâbusunu yaşıyordu.
Arkasında birçok suç dosyaları vardı.
Dosyalar açıldığında savaş suçundan, vatana ihanete kadar suçlamalar partisinin oy çokluğuyla sıfırladığı dosyaların tapeli, belgeleri açılacağı korkusu ile kaçak sarayına kapanmıştı.
Kaybedeceğini kestiren pısmış medya bile eleştirmeye başlamıştı.
Günlerce sesi çıkmadı. 
Ta ki, Bahçeli misyonu gereği imdadına yetişti, o zaman kini ve öfkesiyle saraydan çıkabildi.
Meclis başkanlığını ele geçirip, Anayasa gibi, meclisi de saf dışı bırakarak erken seçimle kurtuluş yolu aradı.
Ölümler, terör umurunda değildi.
İmdadına PKK’da koşunca ülke kan gölüne dönüştü.
Önce Cumhuriyet Gazetesini, hedef aldı.
Hürriyet Gazetesini ve Aydın Doğan’ı PKK Terör örgütü ortağı ilan etti.
Beslemeleri, militan gazetecileri durur mu?
AKP Gençlik Kolları Başkanı ve İstanbul Milletvekili Abdurrahim Boynukalın yanına Ak trolleri alarak Hürriyet Gazetesine saldırdı.
Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin için de “Terliyor-merliyor. Bunlar dayak yememiş hiç.. Bizim hatamız bunlara zamanında dayak atmamak olmuş” demişti.
Bu saldırıyı programında kınayan Ahmet Hakan’ı tehdit etmiş:
”Ahmet Hakan’la çay içmişliğim var, acayip korkaktır. Ben bugün Nişantaşı’na evinin önüne gitmeyi düşünüyordum, tek başıma. Gidecektim oraya bekleyecektim, gel bakayım buraya” Diye tehditler savurmuştu.
Ak Trollerin koro halinde ”Recep Tayyip Erdoğan!, Recep Tayyip Erdoğan!” slogan atarken Boynukalın;”1 Kasımda sonuç ne çıkarsa çıksın seni başkan yaptıracağız.” Sözünü vermişti.
Ertesi gün yine taşlı sopalı grupla yine gazeteye saldırıp kapıyı kırıp içeri girmeye kalkıştılar.
Boynukalın tehditlerini “Alışsınlar, gerekirse bundan sonra da olacağım.” Diye sürdürmüştü.
Ödül olarak AKP Kongresinde Divan Üyesi seçilerek ödüllendirilmişti.
Star gazetesinde besleme kalemlerden Cem Küçük Erdoğan’a açık mektup gönderen Aydın Doğan’ı hedef almış; “Şizofreni hastaları gibi hala kendini Hürriyet’in Türkiye’yi yönettiği günlerde zannediyorsun. İstersek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hala hayatta kalabiliyorsun.” Diye yazmıştı.
Eski Kürtçü, sonra Fetullahçı, Erdoğan için çapsız diyen, sonraları Erdoğan’ın fedailiğine soyunan Mehmet Metiner durur mu? O’da Aydın Doğan’a;
”Haddini bilecek Aydın Doğan. Onun tırnaklarını da dişlerini de sökmesini biliriz.” Diye canlı yayında tehditler savurmuştu.
Ahmet Hakan köşesinde bir gazetecinin “Ben Ahmet Hakan’ı bitireceğim… Onun yanında yer alanları da bitireceğim… Şunu iyi anlayın… Bu bir savaş…” Diye tehdit ettiğini yazıp koruma istiyor.
Koruma yerine dört tane militan Ahmet Hakan’a evinin önünde saldırıp burnunu ve kaburgasını kırıyorlar.
Bu dört saldırganın üçü AKP üyesi olduğu ortaya çıkıyor.
Bu AKP’nin sahibi kişide oluşan korkunun cinnete dönüşmesidir.
7 Haziranda yüreğine hesap verme ateşi düşenler aklı bir yana koyup ülkeyi de ateşe atarak çıkış yolu aramaktalar.
”Sonuç ne olursa olsun seni başkan yaptıracağız” Diyen meczup sahibinin sesini mi seslendiriyor?
Tehlikeyi görelim artık
Akıl, sabır bir yere kadar 
Zaman o zaman değil
Susma, seyretme ve de bölünme
Susarsan, seyredersen, bölünürsen
Sen de, ülkede yok olur
Razı mısın?

Yıldız AKALIN


Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.