BU MIZRAK BU KILIFA SIĞMAZ GÜN OLA HARMAN OLA

ABONE OL
18:08 - 01/10/2020 18:08
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BU MIZRAK BU KILIFA SIĞMAZ GÜN OLA HARMAN OLA

15 Temmuz kalkışmasının üstünden bir yıl geçti.
Bu kalkışmaya kimileri “darbe” deseler de cümle alem tanktır ki; birkaç saat içinde tepesinin üstüne dikilen bu ihanetin darbeye benzer bir yanı yok!
Bu; ne menem bir darbedir ki, birkaç saat içinde önlenecek denli kötü planlanmıştır.
Cumhur Başkan’ın çağrısıyla sokağa çıkan halkımız, silahlı kuvvetler içindeki vatansever subay, astsubay ve erler, güvenlik güçleri içindeki vatansever polisler bu kalkışmayı gerçekleştiren vatan hainlerini 16 Temmuz 2016 sabaha karşı teslim olmak zorunda bırakmışlardır.
Bu sonuca ulaşırken, yani bu terör örgütü ve teröristler etkisiz hâle getirilirken 250 yurttaşımız şehit olmuş, 2198 yurttaşımız da çeşitli biçimlerde yaralanarak gazi olmuşlardır.
Onların bu kahramanca direnişleri ve anıları önünde saygıyla eğilmek bir vatanseverlik görevidir.
TBMM indeki partiler ve milletvekilleri de bu kalkışmada yapılaması gerekeni yapmışlardır.
Buraya kadar yazdıklarımız işin doğası gereğidir.
Ancak; yargımızın OHAL uygulaması nedeniyle, darbe yargısı görünümü vermesi hemen düzeltilmesi gereken temel koşuldur. 
Bunu gerçekleştirmeden verilen yargı kararları şaibeli olmaktan kurtulamazlar.
Bu kalkışmaya ilişkin en gerekli bilgiler Genel Kurmay Başkanı ve MİT Müsteşarındadır.
Onları dinlemeden konuyu tüm açıklığıyla aydınlığa kavuşturma olanağı yoktur. Ne yazık ki; bu işi yapmakla görevli komisyon bu iki görevlinin ifadelerini alamamıştır.
Bu durumda komisyonun hazırladığı raporun bir değeri yoktur. 
Şunu da belirtmezsek yarım kalır: 
Bu rapora sonradan yapılan eklemelerin bir değeri ve anlamı da yoktur.
Bu iki görevlinin komisyona neden gelmedikleri ve yazılı açıklamayla yetinmeleri kafalardaki soru işaretlerinin de nedenidir.
Neden gelmemişlerdir? Gelmelerine kim ve hangi gerekçeyle engel olmuştur?
Hava Kuvvetleri imamı olduğunu Mısır’daki Sağır Sultanın bile duyduğu, onun kim olduğu apaçık bilinirken bu vatan haininin nasıl elden kaçırıldığı ve şu anda nerelerde olduğu da açıklık kazanması gereken bir durumdur. 
Kafa karıştıran bir başka soru da 15 Temmuz kalkışmasından yürütmenin haberinin olup olmadığıdır.
Çünkü; kesinlik kazanmış haberler, yürütmenin aylar önce bu kalkışmaya ilişkin olarak bilgilendirildiği yönündedir.
Bu bilgilendirmeyi yapan kişinin ifadesine yeniden başvurulması, onun MİT kadrosuna alınmasıyla engellenmiştir. Bu engellemenin kim tarafından ve hangi nedenle yapıldığı da açığa çıkarılmalıdır. Ancak; o zaman ortaya çıkacaktır olayın ak mı kara mı olduğu.
Bu konuda kimin bilgisine başvurulur?
Bu bilgiler kime ya da kimlere verildilerse onların doğal olarak.
Bunların kim olduklarını sormayın bana!
Lafın tamamı aptala söylenir.
Ne ben aptalım ne de siz…
Bu kalkışmada yer alan vatan hainlerini bu görevlere kimin ya da kimlerin getirdikleri de biliniyor. Bunu yapanlar, bu yaptıklarının hesabını vermeden kapanmaz bu defter.
Bu hesabı verirler mi bu aymazlar?
16 Nisan 2017’deki plebisitle arkasına sığındıkları koruma zırhının nedeni ne ola ki?
Minareyi hep birlikte çaldılar. Kılıfını, hile ve hurdayla, hep birlikte hazırladılar.
Ben; gene de diyorum ki, bu mızrak bu kılıfa sığmaz!

Hasan Arslan

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.