Baba, İslam Nedir ?

ABONE OL
19:06 - 01/10/2020 19:06
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 Tahar Ben Jelloun’un Fransız edebiyatındaki önemi ve yeri çok büyüktür. 1948 yılında Fas’da doğan, Paris’te yaşayan yazar Avrupa’da yabancı düşmanlığı tehlikeli bir durum alınca, hatta kökenlerinden dolayı orada doğan çocuklar yabancı yapılırken, nereden başlıyacağını hemen kavradı, elbette çocuklardan.

Kızı ile konuşmalarını yazdığı “Baba, Yabancı Nedir?” kitabı (1999) çok muhteşem bir yankı buldu. Okullara davet ediliyor, kitabını tanıtması isteniyordu. Bu kitap için çok saygıdeğer ödüller aldı.
Türkiye’de biraz değişik ama yabancı kelimesi çok yanlış kullanıldığı halde, kitabın türkçesini bulamadım. Bu yazım belki çevirmeye önayak olur.
Bu başarılı kitaptan sonra İslâm üzerine yazması gerekiyordu, yine kızıyla konuşmalarını yazmalıydı.
ABD Cumhurbaşkanı ve Başbakan George W. Bush’un  Irak harbinde “haçlı seferleri” başladı sözü ile bir anda Batı Avrupa’da çocuklarımız okullarda zor durumda bırakıldı. Hiç inanç ve din ile ilgisi olmayan müslümanlar bile teröristlerle eş anlamda anıldılar.
Tahar Ben Jelloun İslâm hakkında konuşmanın çocuklardan başlaması gerektiğini hemen anladı ve Berlin yayınevi kısa zamanda kitabı fransızcadan almancaya çevirerek (Christiane Kayser, 2002), okurlara ulaştırdı.[1]
Kitap Paul Klee’den sulu boya resimleriyle renklendirildiğinden çocuklar için ilginçtir. Bu kitabı çocuklar da kolayca anlayabilir.
Kızının: “Baba ben müslüman olmak istemiyorum, televizyonda gördün, kötü insan müslümanlar, ikizkuleleri nasıl yıktılar
(11 Eylül 2001). O kadar insanın ölümüne sebep oldular.”yönündeki sorusuna babası “Onlar gerçek müslüman değildir. Kuran’da intihar etmenin, insanları öldürmenin günah olduğunu yazar. Bu yahudilerde, hıristiyanlarda da böyledir” der.
Kızının sabırsızlığını, korkularını yatıştırmak için, hergün bir bölüm anlatmıya devam eder. Hz. Muhammed’in hayatı, İslam’ın doğuşunu, yayılmasını çocuk dilinde anlatır.
Müslüman olmanın kurallarını anlaşılır bir dilde akıcılıkla anlatırken sıra arapların altın çağına gelir. Edebiyat, tıp, teknik ve birçok alanda çok ileri medeniyetin, bilimin beşiği olduğuna değinir.
“Hayvan hikâyelerini yazan La Fontaine’ni biliyorsun. Ama daha gerilere gidersek hayvanları insan gibi konuşturulan hint fablleri İbn Al Mukaffa tarafından arapçaya çevrilmişti. La Fontaine bu fablleri okuyup, onlara dayanarak, temel alarak kendi hayvan hikâyelerini yazdı.”
“İtalyan Flavio Gioja’nın pusulayı bulduğu söylenir. Halbuki daha önce arap denizcileri pusulaya benzer enstrümanı tanıtmışlardı. Flavio Gioja bu aleti örnek alarak pusulayı geliştirdi.”
Bugün Batı Avrupa’da kullandığımız sayı sistemini, sıfırı kim icad etti? Bu pırlanta devrinden bugünkü ön yargılara ve gerilemeye nasıl gelindi?
Bush’un beceriksiz ağzından çıkan “haçlı seferlerini” başlattık sözü öğrencilere iyi, doğru anlatılmalıydı. Son haçlı seferi 1223’de olmuştu.
Arap ve bununla islam medeniyeti politik ve askeri yönden çökertilmişti. Medeniyet tek bir ülkenin malı değildir. Öyleyse dünya mirasına ait olan bilim, teknik, tıp gibi medeniyeti meydana getiren elementler savaşlarla çökertilmişti.
1492 yılında Christoph Kolumbus Amerika’yı keşfettikten sonra müslümanların ve yahudilerin İspanya’da yaşamı zorlaşmıştı.
O tarihte Osmanlı İmparatorluğu yahudilere kapılarını açarak, onları korumuştu.
Kutsal kitap Kuran oku sözleri ile başladığına göre kız çocukları okula gitmesin, bilimden uzak kalsınlar diye bir not yoktur. Yanlış yorum yapıp, dinin yalnız ve yalnız yasaklarla  anlamak veya anlatmak doğru değildir.
Kitapta lâikliğin anlamı da iyi anlatılmıştır, Fransa’da 1905’de yürürlüğe giren kanunla kilise ile devlet işleri birbirinden ayrılmıştır.
Birinci Dünya Savaşı’ndan sonra 1922 yılında halifeliği kaldırarak, Mustafa Kemal Atatürk Türkiye’yi modern bir devlet yapmaya karar vererek din ile politikayı ayırmıştır (Sayfa 83-84). Böylece Türkiye tek ve ilk müslüman ülke olarak din ile politikayı, devlet işlerini dinden ayırmıştı.
Fanatik insanlar olduğu için çağdaş zamana dinin de uyması gerektiği hür olarak konuşulamıyor. Hiç değilse din ile politikanın ayrılması gerekir.
Politikacılar dine dayanarak politika yaptıkları sürece problem çözülmeyecek, fanatikler olacak, terör ve cahillik var olacaktır. Genellemeler ve ön yargılar vurgulanmaya devam edecek.
En kısa zamanda sesimi duymalarını bu kitabın türkçeye de çevrilmesini diliyorum. Zira çocuklar/öğrenciler bu kitapta yalnız islam dininin tarihçesi değil, bilim ve tekniğin, filozofinin tarihini de kavrıyorlar.
Bu kitap barbarlığa ve ırkçılığa karşı en güzel cevaptır,
okuduktan sonra Batı Avrupa’da müslüman olarak çocuklar bilgili, önyargılara karşı hazır ve güçlü olarak okula gönderilecektir. Türkiye’de hem ön yargılara karşı çocuklar hazırlanabilir, hem de doğru aydınlatılabilir. İslam dini yalnız Kuran’ı Kerimi ezberletmek değildir.
Aleviler üzerine bilgiler için de kaynak gösterdiğim almanca yazdığım yazıya bakınız.[2]
Hoşça kalın! Çeşitli dillerde iyi okumalar!
İlter Gözkaya-Holzhey
Emekli öğretmen
 
[1] T.B.Jelloun, Papa, was ist der Islam. 2002, Berlin Verlag, Berlin, ISBN 3-8270-0472-1 
[2](Merhaba No 102, Mart 2003, “Papa, was ist der Islam?”:     www.iltergh.de).
 

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.