1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

BABA BİZ GELDİK!

1961’de Almanya’ya başlayan göçün ardından binlerce insan Avrupa’ya geldi. 

Yalnız Berlin’in özel bir konumu vardı, Berlin`e gelen gurbetçiler maşlarının yanı sıra, bir de Berlin yardımından yararlanırlardı.

O dönem bekar olan birçok gurbetçi hafta sonu olunca hemen Doğu Berlin’e geçer, Doğu Almanya’nın parasının Batı Alman parası karşısında düşük olmasından dolayı yirmi otuz mark gibi bir parayı “kaçak „ bozdurduklarında karşılığında bire üç, bire dört gibi bir para alırlardı.

Bu miktar Doğu Almanya’da çalışan bir işçinin hemen hemen yarı aylığına denk düşerdi. Dolaysı ile istedikleri gibi yer içer gezerlerdi, bu da onlara paranın verdiği bir güç ile birçok eğlence yerlerinde ayrıcalık görmelerine sebep olurdu. 

Tabi birçok kişinin aileleri çoluk çocuğu olmasına rağmen orda da yasak ilişkiye girip çoluk çocuk sahibi olanlar oldu.

1989 yılında Doğu ve Batı Almanya’nın birleşmesiyle birlikte bazı dengeler değişti, duvarlar yıkıldı, sınırlar açıldı.

Dolayısı ile Doğu Alman vatandaşları da batı Almanya’ya seyahat özgürlüğüne kavuştu.

Adam hafta sonu evinde oturmuş ailesiyle kahve altı yapacaktı, güzel bir gün sofra kurulmuş, herkes yerini almış kapı çalındı. Eşi “ben kapıya bakarım, siz devam edin kahvaltıya” deyip kapıya yöneldi.
Sabah sabah kim acaba diye düşündü, kapıyı açtı genç bir bayan kucağında bir bebek, elini tutmuş dört beş yaşlarında bir çocuk. Adamın eşi sordu “buyurun kime bakmıştınız?” “Ich bin Gabi ist Yusuf zu Hause?” Adamın karısı şaşırmıştı. Yusuf diye seslendi, seni bir bayan soruyor. Adam sofradan kalkıp kapıya ilerledi küçük çocuk adamı görünce, “Papa wir sind gekommen” dedi, hepsinin suratı değişti neye uğradıklarını şaşırmışlardı. Türk eşi, “Yusuf bu ne şimdi?” Gabi diğer yandan, “Yusuf was soll das?” dedi. 

Yusuf oracıkta yığılıp kalmıştı, gerçeklerin bir gün ortaya çıkacağını hiç hesap edememişti.

Ali Sönmez