Berlinli Türklerin yakından tanıdığı İçişleri Senatörü Sayın Körting’in son sözleri doğrusu beni bu artık kabak tadı veren entegrasyon tartışmasında bir arpa boyu bile yol alınmadığına iyice inandırdı. Sayın Körting, herhalde artık bu tartışmada söylenecek söz kalmadığı kanısına varmış ki, entegrasyonun önündeki engelin Türk devleti olduğunu söyledi. Yani, aslında son dönemde yurtdışındaki vatandaşlarına hangi ilkeler çerçevesinde hizmet verdiği bile bilinmeyen, hizmet sunacak kadroları dahi dolduramayan veya siyasi atamalar yapan Türkiye mi Almanya’da entegrasyonu engelliyor? Almanya’daki Türklerin Almanca öğrenmelerini mi, yoksa eğitim olanaklarından eşit olarak yararlanmalarını mı Türkiye engelliyor? Yoksa PISA araştırmasındaki acınası sonuçların da nedeni Türkiye mi acaba? İnsan yıllardır bu işlerin içinde olan ve de ilerici görünüm veren bir politikacının durup durup da böyle bir kelam etmesini anlamakta güçlük çekiyor.
Daha önce de yazdım: Sınır-aşırılığın bu denli geliştiği günümüzde toplumların yüksek duvarların arkasına saklanıp homojenleşmesi mümkün değil. İlle de “ötekileştirme” projesi olan çok kültürlülüğün siperleri arkasına sığınıp toplumla bütünleşmenin yanı sıra çeşni olsun diye garnitür olarak bu gereksiz kültür vurgusunu ortaya sürmek niyetinde değilim. Toplumun sunduğu fırsatlardan yararlanmasını bilmeyen veya yararlandırılmayan bireylerin o toplumda gelişme şansları olamaz. Bu gerçek sadece göçmen kökenliler için değil, dünyanın her tarafında herkes için geçerlidir. Devletin temel görevi bu fırsat eşitliğini yaratmaktır, yoksa etrafta suçlu aramak değil. Siz eğitimde, istihdamda, sosyal yaşamda eşitliği yaratırsanız göçmenin kültürü, dili, dini toplumda bütünleşmeye kesinlikle engel teşkil etmez. Elli seneye yakın bu adamlar yarın nasılsa memleketlerine dönecekler diye önlem alma, onlara geçici oldukları hissini ver, onlar da kendilerini geliştirmek için kıllarını kıpırdatmasınlar, ondan sonra vay Türkiye entegrasyonu engelliyor de! O Türkiye ki bu güne kadar doğru dürüst kültür merkezleri bile kuramamış, o ülkede yetişen genç kuşaklara Türk kültürünü tanıtıcı düzenli bir faaliyet göstermemiş. Demek ki “Türküm” demek rahatsız ediyor Sayın Körting’i. Hangi insafa sığar bu, sorarım size?
Evet değerli okurlarım. Anlaşılan bu entegrasyon teranesi kolay kolay bitmeyecek. Ne hikmetse, sağdan sola hemen her görüşten siyasiler bu konuda neredeyse aynı duruşu koruyorlar Almanya’da. Almanya’yı dünyadaki, hatta Avrupa’daki gelişmelerden soyutlayıp hiçbir yerden etkilenmeyen, en azından bizim tarafla olan ilişkilerinde araya yüksek duvarlar dikmeye meraklı bir duruş bu. Emin olun iki ülke arasında çok yakın ve gelecekte daha da iyileşmesi beklenebilecek ilişkiler var. Almanya’da yaşayan Türkler de bu ilişkilerin bir parçası. Almanya’da iş yaşamında, akademik dünyada, siyasette başarılı olan insanlarımız var. Onlar hem bizim hem de Almanya’nın insanları. Her iki topluma da değerler katıyorlar. Şimdi bu olumlu durumu unutup içine kapanık bir entegrasyon anlayışına sarılmak hangi akla hizmet etmektir? Böylesine bir Leitkultur’cu anlayış sadece anlamsız bir ikileme, gereksiz bir çatışma ortamına hizmet eder, uyumlu birlikte yaşama ise asla!
Tüm okurlarıma 2010 yılının iyilikler getirmesini ve arzuladıkları her şeyin gerçek olmasını diliyorum.
Dr. O. Can Ünver
ALMANYA
10 saat önceALMANYA
10 saat önceGÜNCEL
11 saat önceALMANYA
11 saat önceGÜNCEL
12 saat önceGÜNCEL
12 saat önceABD
12 saat önce