İktidarın ‘Millet Bütçesi’ne Muhalefetten Tepki

İktidarın ‘Millet Bütçesi’ne Muhalefetten Tepki

ABONE OL
09:16 - 08/12/2020 09:16
İktidarın ‘Millet Bütçesi’ne Muhalefetten Tepki
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Cumhurbaşkanlığı’nın “millet bütçesi” iddiasıyla sunduğu Türkiye’nin 245 milyar lira açık vermesi öngörülen 2021 yılı bütçesine tepki geldi. Halkın Corona virüsü salgınında ekonomik sıkıntılarla boğuştuğuna dikkat çeken muhalefet partileri, bütçenin “Saray bütçesi” olduğunu söyledi

TBMM Genel Kurulu’nda bütçe görüşmelerine başlandı. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan adına Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yürütme adına 2021 yılı Türkiye bütçesi sunuş konuşmasını yaptı.

Türkiye’nin 2021 yılı bütçesiyle Corona virüsü salgınına rağmen sağlam ve öngörülebilir adımlarla ilerlemeyi amaçladığını vurgulayan Oktay, Türkiye’nin bu bütçeyle yeni normalde küresel ölçekte hak ettiği yeri almasını hedeflediklerini söyledi.

Oktay, “Geçmişteki bütçelerimizde olduğu gibi bu bütçemiz de alın teriyle, değer üreten işçilerimizin, ekonomiye bereket katan esnafımızın, iş insanlarımızın, çiftçimizin ve tüm girişimcilerimizin bütçesidir; yaşadığımız salgın döneminde evlerinden, ailelerinden uzak, fedakarca çalışan sağlık çalışanlarımızın, evlerini birer sınıfa dönüştüren öğretmenlerimizin, vefa gruplarında büyüklerimizin yardımına koşan Emniyet güçlerimizin bütçesidir; ekonomik belirsizliklere salgının oluşturduğu şoklar eklenmişken ‘Biz bize yeteriz’ diyerek 83 milyon, tek yürek kenetlenmiş alicenap milletimizin bütçesidir. Türkiye için ‘zor’ diye bir şey yoktur. Her zaman söylüyoruz, imkansızsa sadece zaman alır. İşte bu bütçemizle, imkansız görülen atılımları mümkün hale getirecek,‘zor’ denilen yatırımları birlik ve beraberlik ruhuyla kolaylaştıracak, hayata geçireceğiz” iddiasında bulundu.

Fuat Oktay, Türkiye’nin 2021 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi detaylarını da “2021 yılı bütçemizde bütçe giderleri 1 trilyon 346,1 milyar, faiz hariç giderler 1 trilyon 166,6 milyar, bütçe gelirleri 1 trilyon 101,1 milyar, vergi gelirleri 922,7 milyar, bütçe açığı 245 milyar lira olarak öngörülmektedir. 2021 yılı bütçe giderlerinin ekonomik sınıflandırmaya göre dağılımı ise personel giderleri 326,6 milyar, sosyal güvenlik kurumlarınca devlet primi giderleri 54,5 milyar, mal ve hizmet alım giderleri 89,1 milyar, cari transferler 536 milyar, sermaye giderleri 103,7 milyar, sermaye transferleri 8,8 milyar, borç verme giderleri 38 milyar, yedek ödenekler 9,9 milyar, faiz giderleri 179,5 milyar TL’dir. 2021 yılında merkezi yönetim bütçe gelirlerinin 2020 yılı gerçekleşme tahminine göre yüzde 13,2 artışla 1 trilyon 101,1 milyar lira, vergi gelirlerinin yüzde 16,7 oranında artarak 922 milyar 744 milyon lira, vergi dışı gelirlerin ise 178,402 milyon liraya ulaşacağı tahmin edilmektedir” diye aktardı.

Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) dünya ekonomisinde 2020 yılı sonunda yüzde 4,4 oranında daralma beklediğini kaydeden Oktay, “Bu oran, 2009 küresel krizinden bu yana dünya ekonomisindeki en derin daralma olarak dikkat çekmektedir. 2021 yılında küresel büyümenin yüzde 5,2 oranında gerçekleşeceği tahmin edilmektedir” dedi; Türkiye’nin ise salgın kısıtlamalarına rağmen 2020 yılını pozitif bir büyümeyle kapatmayı öngördüğünü açıkladı.

Oktay ayrıca, “2021 yılında büyümenin yurtiçi ve yurtdışı talep arasında dengeli bir görünüm sergilemesini ve ekonomimizin yüzde 5,8 oranında büyümesini hedefliyoruz. 2021 yılı ihracat hedefimiz ise 184 milyar dolardır. Cari işlemler açığının, gayrisafi yurtiçi hasılaya oranının 2021 yılında yüzde 1,9 olarak gerçekleşmesi beklenmektedir” açıklamasını yaptı.

Türkiye’nin küresel turizmde durma noktasına gelinmesi nedeniyle yıllık 30 milyar doları aşan seyahat gelirlerinin 2020 yılında keskin bir düşüş ile 10 milyar dolar seviyelerinde gerçekleşeceğini belirten Oktay, 2021 yılında yeniden artış beklentisini paylaştı.

Oktay, salgınla mücadelede ekonomiyi desteklemek amacıyla 562 milyar liralık harcama yapıldığını da sözlerine ekledi.

Muhalefet ekonomi gerekçesiyle erken seçim talep etti

Başta ana muhalefet partisi CHP olmak üzere TBMM’deki muhalefet ise, Cumhurbaşkanlığı Hükümeti’nin aksine Türkiye’nin ciddi bir ekonomik kriz içerisinde olduğu görüşünü dile getirdi. Muhalefet, özellikle Corona virüsü salgınından olumsuz etkilenen kesimler için “borçlanmaya mahkum etme” dışında “hibe” gibi kalıcı çözüm niteliğinde destekler verilmediğini vurguladı.

Esnaf ve çiftçi gibi kesimlere dikkat çeken muhalefet adına söz alan konuşmacılar, bütçede Merkez Bankası’nın rezerv açığı, enflasyon, işsizlik gibi gerçeklerden kaçınıldığı görüşünü ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “haramzadeler bütçesi” dediği Türkiye’nin 2021 yılı bütçesine ilişkin muhalefet partileri, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçilmesiyle birlikte ekonomide çok ciddi krize girildiği görüşünde birleşti. Muhalefet temsilcileri, ekonomideki sorunlardan ve bütçeden sorumlu kişi olarak Erdoğan’ı işaret etti.

İyi Parti: “Fakirlikten ancak siyasi irade değişimiyle çıkılır”

İyi Parti Grup Başkanı ve Bursa Milletvekili İsmail Tatlıoğlu, Türkiye’nin ekonomik fotoğrafı çekildiğinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın söyledikleriyle uyuşmadığını belirtti. Dünyada milli gelir kaybında, para birimi değeri gibi ekonomik göstergelerde Türkiye’nin sıralamalarda iyice aşağıya düştüğünü kaydeden Tatlıoğlu, Erdoğan’ın dile getirdiği ekonomi gerekçeli “yargı reformu” açıklamalarına da tepki göstererek, TBMM’ye erken seçime gitme çağrısında bulundu.

Tatlıoğlu özetle, “Bu bütçeyi hazırlayan arkadaki siyasi kadronun enerjisinin tükenmişliği her halükarda belli. Zaten bu bütçe sevk edildikten sonra düşünün, bir ülkede bütçeyi sevk ediyorsunuz, sonra arkadan usulca reform konuşmaya başlıyorsunuz. Böyle bir şey olur mu ya? Atı çıkarıyorsunuz koşturmaya, arkadan siz başlıyorsunuz koşmaya. Böyle samimi bir düşünce olduğuna inanıyor musunuz? Ya reform yapacaksanız bunu bütçeye koyarsınız, herkes de bilir, dünya alem de bilir; bu bir reform bütçesidir. Bu, bütçe vizyonundan yoksun. O nedenle şunu samimiyetle söylüyorum: Gelin, gelin, Meclis olarak bir orta vadeli bütçe, orta vadeli plan yapalım ve bunun üzerine Türkiye’ye bir çıkış planı yapalım ve 2021 yılında millî iradeye gidelim, seçime gidelim. Biz İyi Parti olarak buna varız ve 2021 yılında da milletimize gidelim, milli iradeye başvuralım, Türkiye’yi çıkışa götürecek yeni bir siyasi iklime kavuşalım. Yeni bir siyasi iklim olmaksızın Türkiye’nin buradan çıkış yolunun mümkün olmadığı her halükarda görülmektedir. Bu fakirlik kapanından ancak siyasal iradenin değişimiyle çıkılır” dedi.

İyi Parti Grubu adına ikinci konuşması Samsun Milletvekili Erhan Usta da “Bütçenin sahibi, malum, Sayın Cumhurbaşkanı” vurgusuyla söze başladı. Usta, “Türkiye yoksullaşıyor, cari açık sorunlarımız artarak devam ediyor, dünyada enflasyonda 2’nci hale geldik, teknoloji üretemiyoruz, işsizlikte rekorlar peşinde koşuyoruz, Cumhuriyet tarihinin rekorlarını kırıyoruz; bunlara ilişkin herhangi bir şey, bu sorunların çözüleceğine ilişkin bu bütçede hiçbir şey yok arkadaşlar. Toplumun sorunları var. Çiftçi bugün çok sıkıntıda, tarlasını ekemiyor, ekim alanları yüzde 13 azalmış son on beş yılda. Efendim, EYT’liler (emeklilikte yaşa takılanlar) sorunu var, işsizlik sorunu var, toplu esnaf sorunu var, 2 milyon esnaf kepenk kapatıyor; bunlara ilişkin bu bütçede hiçbir şey yok” diye konuştu.

HDP: “Erken seçim diyoruz”

HDP Grubu adına eş başkanlar Pervin Buldan ile Mithat Sancar bütçe üzerine söz aldı ve Kürt sorunu ekseninde Türkiye’de Erdoğan’ın yürüttüğü politikalarıyla bütçe tercihini eleştirdi.

Pervin Buldan özetle, “Ekonomi büyüdü, milli gelir arttı’ diyorsunuz. Ekonomi büyüdüyse asgari ücret niye halen 2.300 liradır, niye 4 bin lira değildir, buradan soruyoruz? Ya büyüme rakamlarınız gerçek dışı ya da büyüyen kısmı siz, kendiniz alıyorsunuz; küçülen kısmı ise işçiye, emekçiye reva görüyorsunuz. Pandemi felaketinde bile halkı kendi kaderiyle baş başa bıraktınız. Bütün dünyada yönetimler kendi halkına mali yardım yaptı, destek verdi; siz ise yardım yapacağınıza halka IBAN verip para topladınız. Bir de insanları kredilerle borçlandırdınız. Virüsü dahi fırsat olarak kullandınız. Neresinden bakarsanız bakın bu durum utanç vericidir. Salgında bile insan yaşamını değil, rantınızı, yandaş şirketlerinizi düşündünüz. Bir maske dahi dağıtamazken Kanal İstanbul ihalesini yaptınız. Evet, polis devleti olmakta üstünüze yok ama iş sosyal devlet olmaya geldiğinde insanlara ‘Başınızın çaresine bakın’ diyen bir devleti ve iktidarı gördük. Salgının boyutlarını dahi gizlediniz. Covid yüzünden neredeyse cenaze kalkmayan hane kalmadı. Her gün on binlerce insan bu hastalığın pençesine düşüyor, acil kapılarında boş sedye arıyor, tedavi olabilmek için hastanelerin önünde ümitsizce boş yatak bekliyor. Salgının bu ağır tahribatı yaşatmasının nedeni, sizin gerçeği sürekli saklamanızdır. Gerçeği ortaya çıkaran Türk Tabipleri Birliği’ni, hekimleri, bilim insanlarını hedef aldınız, terörist ilan ettiniz. Siz virüsle değil, hakikatle savaştınız” eleştirilerini gündeme getirdi.

Buldan, AKP’nin aslında 2023 vizyonuyla neyi hedeflediğini ise “2023’te 100’üncü yılında Cumhuriyet’in tasfiye sürecini tamamlamak olduğu ortadadır. En nihayetinde, bu tek adam sistemini, demokratikleşmeyen, çoğulculuğa kapalı Cumhuriyet’in tekçi yapısının doğurduğu unutulmamalıdır” görüşleriyle ifade etti. Bu nedenle erken seçim talep ettiklerini belirten Buldan, “Erken seçim diyoruz ve ‘Halka gidelim’ diyoruz. Demokrasi için siyaset yürütenlerin de sokaktaki bir yurttaş kadar cesur, kararlı ve net olması gerektiğini buradan bir kez daha vurgulamak isterim” sözleriyle diğer muhalefet partilerine de mesaj verdi.

Mithat Sancar da Kürt sorunu üzerinden eleştirilerini sıraladıktan sonra Corona virüsü salgını ekseninde ekonomiyi değerlendirdi. Sancar özetle, “Mesela güvenliğe ayrılan, ranta, yandaşa, israfa ayrılan kaynaklar eğer değiştirilirse neler yapılabilir başlıklar halinde sayayım: Yüz binlerce öğretmenin ataması yapılabilir, milyonlarca EYT’linin sorunları giderilebilir, milyonlarca KYK borçlusu gencin borçları silinebilir, milyonlarca işsiz vatandaşımıza pandemi döneminde 2.500 TL doğrudan gelir desteği verilebilir, asgari ücretin vergiden muaf net 4.000 TL yapılması sağlanabilir, her gün yükselen mazot ve girdi fiyatlarıyla beli bükülen çiftçilere bütçeden yapılan destekler 2 katına çıkarılabilir; elektrik, su, doğalgaz, internet ihtiyaç sınırına kadar ücretsiz hale getirilebilir, her geçen gün daha da büyüyen kredi borçlarıyla yaşamak zorunda bırakılan ve pandemi nedeniyle işyerleri yeniden kapatılan yüz binlerce esnafın doğrudan gelir destekleriyle desteklenmesi mümkün hale gelir” görüşlerini dile getirdi.

VOA tarafından geçilen İktidarın ‘Millet Bütçesi’ne Muhalefetten Tepki haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. İktidarın ‘Millet Bütçesi’ne Muhalefetten Tepki haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan İktidarın ‘Millet Bütçesi’ne Muhalefetten Tepki haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.