1

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Yüzde 50+1’i Erdoğan için getirmişti.
Şimdi; „Değiştirelim! “diyor.
Bunu her doğan için mi istiyor?
Ne gezer!
Hiç kuşkumun olmasın Erdoğan için istiyor.
Peki; nasıl yapacak bu değişikliği.
Bildiniz!
Anayasanın ilgili maddesini her doğan için değil, Erdoğan için değiştirerek.
Anayasayı Erdoğan’a göre değiştirecek, üçüncü kez aday olamama koşulunu kaldıracak, yüzde 50+1’e gerek kalmayacak, saltanatını sürdürecek.
Bugün yarına çıkacak, yarın bugünü yıkacak ve bu durmadan akacak, akacak, akacak ve Erdoğan terk-i dünya edinceye değin Başyüce olarak Türkiye’ye direk çakacak…
Onunla da yetinmeyecek her doğan için değil de, Erdoğan için yaptıracağı anayasayla başyücelik babalık oğula geçecek.
Aklımızla maytap geçiyor.
Herkesi ahmak, alemi aptal sayıyor ve bunu hiç utanmadan, hiç sıkılmadan, gözümüzün içine baka baka yapıyor.
Başarır mı?
Bilemem…
Başarırsa ne olacağını ama, bilirim.
Başında bulunduğu ucube Cumhurbaşkanlığı Başkanlık Yönetimi çok daha azgınlaşacak.
Bize bugünümüzü aratacak.
Kafasındaki anayasayı her doğan için değil de Erdoğan için yapmayı planlayan cumhura başkan uçağında ağırladığı kıymetleri kendilerinden menkul gazetecilerin çanak soruları üstüne;
“50+1 şartının değişmesi konusunda aynı fikirdeyim, isabetli olur. Çoğunluğu alan adayın seçilmesi usulüne geçilmesi halinde cumhurbaşkanı seçimi de seri olur, uğraştırmaz ve yanlış yollara da sevk etmez. Mevcutta 50+1 mecburiyeti partileri yanlış yollara sevk ediyor. Kimin eli, kimin cebinde belli değil. Yok altılı, yok on altılı masa. Ama oy sayısı itibarıyla ‘En fazla oyu alan aday seçilir’ dendiği zaman seçim hızlıca tamamlanır.” demiş.
Uzun zamandır bu değişikliğin hayâliye yaşayan Erdoğan’ın açıklamalarını değerlendiren muhalefet sözcüleri diyorlar ki;
“Uzun zamandır Tayyip Erdoğan her doğana göre değil, Erdoğan’a göre bir anlayış içerisinde. Son dönemdeki anayasa tartışmaları da buna son örnek. 50+1 tartışmasını şimdiden açmak gelecek dönem adaylığı için bir hazırlık çerçevesi diye görülebilir. Biz 50+1’i alanın her şeyi kazandığı, bütün güçlerin bir kişide toplandığı bir sistemin demokratik olmayacağını söylediğimizde ‘Hiç merak etmeyin, bu kişi yüzde 50+1’i almak için birçok kişinin desteğine ihtiyaç duyacak, bir ortalamayı temsil edecek. Dolayısıyla bu kadar güç verilmesinde sorun yok!’ diyorlardı. Yani; bunca gücü 50+1 ile meşrulaştırıyorlardı. Fakat zamanla bunun sakıncasını herkes gördü.”
Doğru mu?
Bana göre iki artı iki dört eder kadar doğru…
Erdoğan’ın bu açıklamaları ne anlama geliyor?
Sorunun yanıtı „Aç tavuk kendini buğday ambarında görür.“ atasözümüzdedir.
Başyüce yüzde 50+1’i almakta zorlanacağının farkında.
Bunu gördüğü için de anayasayı her doğan için değil de Erdoğan için değiştirip daha düşük yüzdelerle seçilme derdine düşüyor.
Bunu yaparken yetkiler aynı kalıyor. Bütün yasama, yürütme, yargıda belirleyici yine kendisi…
Alın da kaçan mı?
Yargıtay üzerinden yargı krizini bu amacına ulaşmak için o yaşatıyor tüm ülkeye.
Niyeti bu!
Şaşırdık mı?
Neden şaşıralım?
Biz onu avcumuzun içindeki çizgiler kadar tanımıyor muyuz?
Anayasaya uygun olmadan aday olurken, bir sonraki dönem için yorum yapan Erdoğan’ın bunu her doğan için yapmadığını anlamak için çok akla gerek yok…
Laik, demokrat, sosyal, insan haklarına saygılı, çağdaş bir hukuk devleti için yeni bir anayasaya gereksinim olduğunu söylersek yanlış olmaz.
Böyle bir anayasayı, bu iş için görevlendirilecek kurucu bir meclis yapabilir.
Erdoğan yapamaz, yaptıramaz…
Yaparsa, yaptırırsa o anayasa her doğan için değil, Erdoğan için olur…
Bize Erdoğan için değil, Her Doğan içiniz…