0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Eski Almanya Cumhurbaşkanı Wulff, ülkeye çalışmaya gelen Türklerin Alman tarihinin parçası olduğunu söyledi.

Eski Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Türkiye ile Almanya arasında imzalanan “İş Gücü Anlaşması” kapsamında ülkeye çalışmaya gelen Türklerin Alman tarihinin bir parçası olduğunu söyledi.

Wulff, Türkiye ile Almanya arasında 1961’de imzalanan “İş Gücü Anlaşması”nın yıl dönümü vesilesiyle, iş insanları Bahattin Kaya ve Ali Koban’ın düzenlediği etkinlikte konuştu.

Gecenin konukları arasında Kuzey Ren Vestfalya Çocuk, Aile, Mülteci ve Uyum Bakanlığı Müsteşarı Serap Güler de yer aldı. Etkinliğin  onur konuğu olan Wulff, salona girişte ayakta alkışlandı.

Wulff, NSU cinayetlerinden, 10 yıl önce söylediği “İslam da Almanya’ya aittir” sözlerine kadar göçle ilgili çok geniş konularda değerlendirmelerde bulundu.

1961 ve sonrasında Almanya gelen Türklere teşekkür eden Wulff, “Onlar geldiklerinde adeta soğuk suya atıldı. Çünkü onlar için hiçbir dil veya entegrasyon kursu yapılmadı.” dedi.

Wulff, Almanya’yı kendileri için ikinci vatan yapan bu insanlara saygı duyduğunu ifade ederek, “Bu insanların ülkemiz için bir şanstı. Onlar sadece ekonomik gelişmeye değil toplumsal ve kültürel çeşitliğimize de katkı sağaldı. Onlar bizim tarihin bir parçasıdır.” diye konuştu.

Almanya’ya gelen Türklerin birçok alanda başarılar elde ettiğini belirten Wulff, bu insanların hikayelerinin anlatılarak yayılmasını istedi.

“İslam da Almanya’ya aittir cümlesini bilerek ve isteyerek kullandım”

Wulff, 26 Eylül’de Almanya’da düzenlenecek genel seçimler için yapılan kampanyalarda partilerin göçmen kökenlilerle ilgili gerçeklere çok az değindiğini kaydederek, “Almanya’da seçmenlerin yüzde 12,5’i göçmen kökenli. Eskiden seçim kampanyalarına katılan biri olarak benim için yüzde 12,5’in görmezden gelinmesi anlaşılmaz. ” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhurbaşkanı olarak 2010’da yaptığı bir konuşmasında “İslam da Almanya’ya aittir.” ifadesini bilerek ve isteyerek kullandığını anlatan Wulff, “O an bunun büyük bir tartışmaya yol açacağını biliyordum. Bunu da istiyordum.” dedi.

Bu ifadenin, o dönemde gündemde bulunan Müslüman ve göçmen karşıtı Thilo Sarrazin’e de bir cevap olduğunu belirten Wulff, “Bu cevabın verilmesi gerekiyordu.” şeklinde konuştu.
Ancak bu bağlamda yapılan tartışmada yalnız bırakıldığını dile getiren Wulff, “Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller’in bu konuda beni destekleyeceğini düşünüyordum. Hristiyan Birlik partilerinin de onlardan olduğum için destek vereceğine inanıyordum.” ifadelerini kullandı.

Wulff, ancak ne SPD ve Yeşiller’in ne de Hristiyan Birlik partilerinin kendisini desteklediğini söyledi.

“Arada kaldım. Kendimi yalnız hissettim. Ama pişman değilim. Birçok insana yardım ettim ve insanlar teşekkür etti.” diyen Wulff, bugün de bir konuşma gerçekleştirse bunu aynı şekilde yapacağını ve tek kelimeyi değiştirmeyeceğini kaydetti.

Kuzey Ren Vestfalya Çocuk, Aile, Mülteci ve Uyum Bakanlığı Müsteşarı Serap Güler, Wulff’un, göçmenlerin siyasette üst pozisyonlarda yer alması gerektiğini görebilen ilk eyalet başbakanı olduğuna dikkat çekip, “Göç toplumunu, sözlerin ve icraatınla şekillendirdiğin için sana teşekkür ederiz. Cumhurbaşkanlığı sarayını, buraya ait olmak isteyen insanlara açtın. NSU kurbanlarının yakınlarına da. İki Almanya’nın birleşmesi kutlamalarında kullandığın efsane cümle bir gerçekliğin tanımıydı. Evet, çok cesurcaydı. Bazıları tarafından eleştirildi ancak kendilerini de en sonunda kabullenilmiş hisseden birçok insan tarafından sevinçle karşılandı” dedi.

Etkinlik davetliler tarafından yöneltilen sorulara verilen yanıtların ardından yenilen gala yemeği ile son buldu.