ÇOCUKLARA KÜSÜLÜR MÜ?

ABONE OL
21:53 - 22/02/2024 21:53
2

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Çocukların en büyük korkusu, anne ve babasını yitirmektir. Onları yitirme korkusunu çocuklara veren genellikle ebeveynleri. Anne ya da babaların çocuklarıyla ilişkilerinde tehditkâr bir dil kullanması, onlara yersiz, anlamsız bir kaygı yükler. Bu kaygı, giderek büyür ve derin bir korkuya dönüşür. Kaygı ve korku giderek özgüven eksikliğini getirir.

Çocuklara verdiğimiz cezalar, çoğu zaman onlara kaygı ve korku yükler. Kaygı ve korkunun çocuğun tinsel sağlığına çok fazla zarar verdiğini söyleyebilirim. Bu nedenle çocukta, kaygı ve korkuyu oluşturacak her türlü sözden, davranıştan kaçınmalı.

Anne ve babaların çocuklarını küsmekle tehdit etmesi sıkça görülen bir davranış. “Bak, söylediklerimi yapmazsan sana küserim.” der bazı anne ve babalar. Bu tümce, çocuğu kaygıya boğmaya yeter de artar bile. Çocuğa küsmek, olmaması gereken bir şey. Çünkü böyle bir durumda çocuk, kendini yalnız, terk edilmiş olarak duyumsar ve kaygılanır. Bu nedenle anne ve babalarının dediklerini yapar. Giderek “hayır” sözcüğünü sözlüğünden çıkarır. Başta ebeveynlerine hayır demez, sonrasında arkadaşlarına ve çevresinde olan hiç kimseye. Doğru ya da yanlış olsun her şeye “evet” diyen bir çocuk, sonrasında bir yetişkin ortaya çıkar. Bu durum, kişiliksizliğe sürükler çocuğu. Böyle yaparak sorun çözüldü mü? Hayır! Sorun, büyük bir sayrılığa dönüştü ebeveynlerce.

Bazı anne ve babalar, çocukları sözlerini dinlemediğinde çok sinirlenip üzüldüklerini söyler. Hatta bu yüzden sağlıklarının bozulup sayrılandıklarını haykırırlar çocuğun yüzüne karşı. Sayrı olmak, güzel bir durum değil insanlar için. Sürekli sayrılananların sonu ölüm. İşte, bu çocuktaki kaygıların en büyüğü. Bir gün kendi yüzünden anne ya da babasını yitirme kaygısı. Bu, giderek derin bir korkunun karabasanına, umutsuzluğuna dönüşür. Çocuk, ne yapacağını şaşırır. Çözümü, anne ve babasının her dediğini yapmakta bulur. Olumlu ya da olumsuz söylenen her şeyi yapar. Böylece kendi kimliğini, kişiliğini, beğenilerini yitirmeye başlar. Özsaygısı yok olur böylece. Özsaygısı olmayanın özgüveni olur mu hiç?

Artık çocukta, kim olursa olsun karşısındaki kişinin her söylediğini kabullenip yapma düşüncesi egemendir. Bu neden bu çocuklar iyiyi, kötüyü, güzeli, çirkini, zararlıyla yararlıyı ayırt edemezler. Yanlışı çok yapar, kendilerine zarar verirler.

Anne ve babanın çocuğu yetiştirirken yaptıkları yanlış davranışlar, kullandıkları hatalı sözler en sevdikleri yavrularını başkalarının kuklası yapar ister istemez.

Aile ortamı bir kumar masası değil. Çocuklar da bu kumarın aracı olamaz. Onları yetiştirirken tehdit, şantaj gibi insana yakışmayan yöntemler kullanılmamalı. Onları kaygılandıracak, korkutacak söz ve davranışlardan kaçınmalı. Bilerek ya da bilmeyerek yapılacak küçük yanlışların büyük sorunlara yol açacağı bilinmeli. Bu nedenle çocuklara karşı kullanacağımız her sözü, onlara göstereceğimiz her davranışı iyice ölçüp biçmeli.

Adil Hacıömeroğlu

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.