*** Böhmer: “Yeni bir sayfa açtık!”

*** Böhmer: “Yeni bir sayfa açtık!”

ABONE OL
13:44 - 01/06/2019 13:44
*** Böhmer: “Yeni bir sayfa açtık!”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

BÖHMER: "UYUM KONUSUNDA YENİ BİR SAYFA AÇTIK !" 

Böhmer, Alman meclisinin bugünkü oturumunda düzenlenen uyum tartışması sırasında yaptığı konuşmada, "Ulusal Uyum Planıyla uyum konusunda yeni bir sayfa açtık" derken, Başbakan Angela Merkel’in, ülkedeki önemli kuruluş temsilcilerini ve göçmenleri aynı masa etrafında toplamayı başardığını ifade etti. Uyumun sadece devletin görevi olmadığını ve herkesin bunun için çaba harcaması gerektiğini belirten Böhmer, ancak Almanca bilen bir kişinin istihdam piyasasında başarılı olabileceğini, bu nedenle çocukların da daha okula gitmeden önce Almanca öğrenmeleri gerektiğini kaydetti. Uyum kurslarının da bunun için önemli olduğunu ifade eden Böhmer, yabancı annelerin çocuklarına eğitim verebilmeleri için Almanca öğrenmelerinin de önemli olduğunu, bu nedenle uyum planında, aile birleşimi kapsamında Almanya’ya gelecek yabancılardan daha önce kendi ülkelerinde Almanca öğrenmelerini talep ettiklerini söyledi. Özellikle yabancı gençlerin büyük bölümünün eğitim imkanlarından yeteri kadar faydalanamadığını, bu nedenle göçmen şirketlerin de 10 bin gence mesleki eğitim yeri bulunması için kampanya başlattıklarını ifade eden Böhmer, "Çağrımız, İtalyan ailesi olsun, Türk ailesi olsun, çocuklarınızı ana okuluna gönderin, eğitimlerine yardımcı olun" diye konuştu. Sol Parti Milletvekili Sevim Dağdelen ise uyum planının tarihi bir yanının olması şansının kaçırıldığını dile getirerek, ”Ulusal Uyum Planı, göç ve uyum politikasını modernleştirebilecek durumda değil" dedi. Uyum planının, yabancıların ülkede uğradığı ayrımcılığa ve haksızlıklara karşı mücadelede yetersiz kaldığını, ayrıca vatandaşlığın kolaylaştırılması ve yabancılara yerel seçim hakkı verilmesi konusunda hiçbir ifadenin yer almadığını belirten Dağdelen, uyum kurslarının önemli olduğunu, ancak ayrımcılığa karşı mücadeleye katkıları olmayacağını kaydetti.

"ALMAN PASAPORTU OLMAYANLARA TEMEL HAKLAR VERİLMELİ"

sevimdagdelena.jpgHükümetin, bir yandan uyum zirveleri hazırlarken diğer yandan Göç Yasasını sertleştirdiğine dikkat çeken Dağdelen, "Semboller, gerekli adımların yerini alamaz. Sorunlar gerçek anlamda çözülmüyor, yabancılara demokratik hakları verilmiyor. Alman pasaportu olmayanlara da temel haklar verilmeli" dedi. Sol Parti adına konuşan Petra Pau da uyumun, eşit haklarla topluma katılım anlamına geldiğini belirterek, yabancılara yerel seçim hakkı verilmesi ve vatandaşlığa geçişlerin kolaylaştırılması gerektiğini söyledi. Yeşiller Partili Renate Künast ve Josef Philip Winkler de Ulusal Uyum Planını sert bir dille eleştirerek, planda somut hiçbir şey olmadığını ve başarısız kaldığını söylediler. Winkler, uyum planının hiçbir şekilde somut olmadığını ve başarısız kaldığını belirterek, "Bunu tarihi bir plan olarak satmaya çalışmanız utanç verici bir şey" dedi. Mecliste Birlik partileri (CDU/CSU) adına konuşan Hartmut Koschyk ve Reinhard Grindel ile Sosyal Demokrat Partili (SPD) Fritz Rudolf Körper, Michael Bürsch, Swen Schulz ve Caren Marks ise Alman hükümetinin, düzenlediği uyum zirveleri ve İslam konferanslarıyla, ayrıca uyumdan sorumlu bir devlet bakanlığı kurarak uyum konusunda yoğun şekilde çaba harcadığını savundu. Koschyk, Yeşiller partili eski göç ve uyum sorumlusu Marieluise Beck’in, Almanya’da İslamiyet’in resmi olarak bir devlet dini olarak kabul edilmesini talep ettiğini hatırlatarak, bunun kabul edilemeyeceğini belirtti. Schulz, sporun ve eğitimin uyum konusunda çok önemli olduğuna dikkati çekerek, tüm ailelerin kızlarını spor derslerine göndermeleri çağrısında bulundu. Bürsch, uyumun aslında yıllardan bu yana başarılı şekilde uygulandığını da savunarak, sadece çifte vatandaşlıktan neden bu kadar endişe duyulduğunu anlayamadığını ifade etti. Grindel ise uyum konusunda çoğu yabancının başarılı olamadığını ifade ederek, "Biz göçü kontrol edemediğimiz için bir göç ülkesi değil, uyum ülkesiyiz" dedi. Hür Demokrat Parti (FDP) milletvekilleri Sibylle Laurischk ve Hartfrid Wolff ise Almanya’nın bir göç ülkesi olduğunun uzun yıllar göz ardı edilmesinin büyük bir hata olduğunu ifade ederek, uyum zirvelerinin kendi katılımları olmadan yapılmasını ve uyum planının hazırlanmasına dahil edilmemelerini eleştirdiler. Wolff, Alman Protestan Kiliseleri Başkanı Wolfgang Huber’in başlattığı cami tartışmalarının da İslam düşmanlığı olarak algılanmaması gerektiğini, ancak eleştirel tartışmalarla dinler arasında yakınlaşma sağlanabileceğini söyledi. Wolff ayrıca, çocukların eğitiminin ve Almanca bilmelerinin çok önemli olduğunu ifade ederek, bu nedenle çocuklar okula başlamadan önce dil sınavı yapılmasının önemli olduğunu kaydetti. AA

Inal

    Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.