BERLİN İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANINI ZİYARET ETTİK

ABONE OL
23:52 - 26/10/2023 23:52
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türklerin Almanya’ya gelişlerinin üzerinden elli yıl geçti. Zaman akıp gitmiş. Bizlerin haberi bile olmamış. Ama Alman devleti boş durmamış. Madem Müslümanlar burada kalıcıdırlar o halde onların dini ihtiyaçlarını karşılamak gerekir demişler ve kolları sıvamışlar. Almanya genelinde 7 tane İslâm İlahiyatı Fakültesi açmışlar.  Berlin’de açılan fakülte de bunlardan birisi. Humboldt Üniversitesinin bünyesinde açılmış. İslâm İlahiyatı Fakültesi. Fakültenin Dekanı Prof.Dr. Serdar Kurnaz. İkinci kuşaktan bir genç. Almanya’da doğmuş büyümüş ve eğitimini de Almanya’da tamamlamış. Kurnaz 2019 yılında misafir Profesör olarak Berlin İlahiyat Fakültesinde göreve başlamış, 2020 yılında kadroya alınmış, 2021 yılında da Berlin İlahiyat Fakültesine Dekan olarak seçilmiş. Halen aynı görevi sürdürmektedir. Ne büyük saadet.

Gençlerimizi Almanya’daki kurumların başında görmek gurur verici ve anlamlı oluyor. Göğsümüz kabardı. Neden kabarmasın ki; bir miktar para biriktirerek, geldiği yere dönecek olan insanlarımızın çocukları bunlar. Bugüne kadar o istedikleri parayı biriktiremedikleri için (!) bir türlü geriye dönememişler. Sonradan ailelerini de Almanya’ya getirmişler ve kök salmışlar. İşte bu gençler o ağaçların meyveleri. Yüce Mevla’m sayılarını artırsın.

Türk Eğitim Derneği, Mocca Dergisi ve Berlin İlahiyatçılar Derneği Yönetim kurulu üyeleri olarak geç de olsa toplandık gittik İlahiyat Fakültesine. Hayırlı olsun demek için gittik. Önce randevu aldık.

Dekan Kurnaz, fakültenin bahçe kapısında karşıladı bizi. Genç bir delikanlı çıktı karşımıza. Kucaklaştık. Hâl hatır sorduk ve sonra da tanıştık. Ordulu bir ailenin çocuğu. Saygılı bir delikanlı. Kendi elleriyle kahve ikram etti bizlere.

Evvela biz, Türk Eğitim Derneğini, İlahiyatçılar Derneğini ve Mocca Dergisini tanıttık kendisine. Yaptığımız faaliyetlerden bahsettik, mutlu oldu. Hem de çok mutlu oldu. “Sizin gibi dernekler, sivil toplum kuruluşları olmasaydı bizler buralara gelemezdik” dedi. Şımarık değil, vefalı bir genç. Bu gençlere destek olmak, sahip çıkmak lazımdır.

Berlin İlahiyat Fakültesi, 2019 yılında tedrisata başlamış. Başlamış başlamasına da Covid-19 mâni olmuş Berlin halkıyla tanış olmalarına. Şimdilik altı kürsüye sahipmiş İlahiyat fakültesi; İslâm Hukuku Küsüsü, Kelam ve Ahlak Küsüsü, Kur’an ve Hadis Kürsüsü,  Din Pedagojisi Kürsüsü, İslâm Açısından Karşılaştırmalı İlahiyat Kürsüsü, Düşünce Tarihi Kürsüsü.

Fakültenin kuruluş amacı Almanya’da yaşayan Müslümanların ihtiyacı olan din hizmetlilerini yetiştirmekmiş. Bunlar okullarda öğretmen, camilerde din hizmetlisi olarak çalışacaklarmış. Bu öğretmenler aynı zamanda diğer dersleri de verebilecek donanıma sahip olarak yetiştiriliyorlarmış.

Burada yetişen gençler, dini cemaatlerin vereceği ek bilgilerle camilerde din hizmetleri görevlisi olarak da istihdam edilebileceklermiş. Bu konuda fakülte yönetimi kendilerine yardımcı olacakmış. Böylelikle dini cemaatler ülkelerinden din hizmetleri için birilerini getirmek durumunda kalmayacaklarmış.

Bu fakültelerde sadece İslâm ilahiyatı okutuluyormuş. Müfredat, tamamen fakülte tarafından hazırlanıyormuş. Sonra da dini cemaatlerden oluşan mütevelli heyetinin onayına sunuluyormuş. Üniversitenin müfredata müdahale yetkisi yokmuş. Fakültenin mütevelli heyeti Almanya’da hizmet veren dini cemaatlerden oluşuyormuş. İki kişi de üniversite tarafından belirlenirmiş. Berlin İslam Federasyonu (İF), Almanya Şii Cemaatleri İslam Topluluğu (IGS), Almanya Müslümanlar Merkez Konseyi (KRM). Mütevelli heyetini oluşturuyorlarmış.

Fakültede bu yıl 200 öğrenci eğitim almaktaymış. Bu öğrencilerin çoğu kızlardan oluşuyormuş. 15 de öğretim üyesi varmış. Dekan Kurnaz verdi bu bilgileri.

Dekan Kurnaz son olarak şunları söyledi: “Almanya’da İlahiyat bilimsel veriler üzerinden tartışılmalıdır. Bu tartışmaların oturacağı zemin İslâm ilahiyatı geleneğidir. Fakat bu gelenek kendi tarihi şartları ışığında tetkik edilmelidir. Evet, biz Allah’ın varlığına ve Kuran-ı Kerim’in Allah kelamı olduğuna inanıyoruz,  araştırmalarımızın temelinde bu inanç var. Fakat biz Allah tasavvurunu ve Kuran’ın anlaşılma biçimini tartışıyoruz; ‘hangi şartlar altında hangi görüşler oluşmuş, bunlar günümüze kadar nasıl gelmiş, ve bugün için ne anlam ifade ediyor’ biz bu soruların cevabını araştırıyoruz. Bunu yapmazsanız dînî düşünceyi güncelleyemezsiniz. Güncellenmeyen dini düşünce, mensubunu mutlu edemez. Geçmişten gelen ilahiyat literatürü olduğu gibi alınarak, Almanya’da geleceğin ilahiyatı inşa edilemez.  Bu mümkün değildir. Her coğrafyanın din bilginleri beraber yaşadıkları Müslümanlar için uygun elbise dikmek zorundadırlar. ”

Rüştü Kam

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.