Hizmet aşkını anlata anlata gelenler, koltuk söz konusu olunca, ne vatandaş dinliyor, ne karar biliyor, ne usul, ne hukuk tanıyorlar.
En olağan işi bile hizmet zannedenler, olmayan hikayelerden kendilerini başarının öznesi yapıveriyorlar…
Oysa tüm dertleri, koltuğun sağladığı sahte itibar.
O itibara o kadar muhtaçlar ki, bu uğurda sadece kendi öz değerlerini değil, temsil ettikleri oluşumları da harcayıp, kullanmaktan gocunmuyorlar…
Oysa zamanı gelince onurluca gitmeyi bilmek, ben sıramı artık savmalıyım diyebilmek erdemdir…
Gitmek yeniliğe ve değişime de yol açmaktır. Halka yeni bir söz söyleme, yeniden tercih etme fırsatı sunmaktır.
Kenara çekilip, eğer halka hizmetse gerçekten vazife bildiği, çalışıp, mücadeleye koltuksuz da devam edebilmektir.
Kıymetli olan bu değil midir?
Gerçek başarı hikayesi bazen vazgeçerek, bazen gitmeyi bilerek yazılır…
Unutmamak gerekir ki, kimse vazgeçilmez değil, bir başka deyişle kimse baki değildir.
ALMANYA
11 saat önceALMANYA
13 saat önceDÜNYA
16 saat önceEKONOMİ
16 saat önceDÜNYA
17 saat önceEKONOMİ
18 saat önceALMANYA
19 saat önce