UMUDA KURŞUN İŞLEMEZ

0

BEĞENDİM

ABONE OL

UMUDA KURŞUN İŞLEMEZ

Bilgilenip öğrendiklerimizle ürettiğimiz düşünceleri, yaşadıklarımızla değerlendirmeye ve orumlamaya kalktığımızda, olayların akıldışılığı düşüncenin beklentisini olağanlıktan ütopyaya dönüştürüyor.

Toplumda yaşanan üç örnek olaya, olayların nedenlerinin bilinmesinin ötesinde getirdiği sonuçlar umuda tam da kurşun sıkıyor:

– Aladağ’da Cemaat Yurdu’nda Kız Çocukları yanarak bir katliam yaşadı…
Sonuç: Yanan Kız Çocuklarının aileleri şikayetçi olamadılar.
Kayseri’de bir yerel gazete Kayserili Çevre Bakanı’nın da ortak olduğu şirketin kirli atıklarını toprağa gömerek tabiata zarar verdiğini yazdı.

Sonuç: Gazete toplatıldı.

Manisa Turgutlu’da parkta spor yapan hamile kadına, yoldan arabasıyla geçen bir erkek, spor yapmasına hakaret ederek karşı çıkıyor, ölümcül derecede tekmeliyor…
Sonuç: Bu olayda asıl düşündürücü sonuç şiddete uğrayan kadından geldi: Üzerimde de mantom      vardı.’’.

Benzeri olaylar ve sonuçları anormal şekilde olağanlaştı. Aklımızdan geçen beklediğimiz adaletli sonuca ulaşamayışımız toplumun geldiği yeri gösteriyor. İşlenen suçlara karşı adaletli hukuki bir sonuç beklentisi yok oldu.

Yaşanan bu travmadan nasıl kurtuluruz? Toplum Kahraman’ını mı aranıyor?

Kahraman denilince akla Galileo gelir.

Galileo düşüncelerinden ötürü Engizisyon Mahkemesi’nde yargılanır. Mahkeme ifadelerini geri alma koşuluyla canının bağışlanacağını söyler ve Galileo ifadesini geri alır. Bunun üzerine hayal kırıklığı yaşayan öğrencisi: “Ne yazık ki toplum bir kahramandan yoksun kalmıştır.’’ der.

Galileo da “Ne yazık ki o topluma, bir kahramana ihtiyaç duyar.’’

Kahramanlık devri bitti, güçlü birey olmaya ve örgütlü topluma ihtiyaç var.

Umut düşünceden doğar.

Unutmamak lazım; umuda bin kurşun sıkılsa da “umuda kurşun işlemez.’’

Zekeriye Uçar