KİMLİK SORUNU

Devlet Bahçeli yıllarca AKP ye kin nefret dili ile siyaset yaptı ve iktidar ortağı oldu. Bebek katili dediği Apo`ya önder dedi Barış güvercini oldu.

FETÖ 30 yılda SÜSLÜMAN toplum yarattı. Son peygamber diye kimileri taptılar ABD de elçi gibi hizmet gördü orda Öldü.

Milletin çoğu deist ateist oldu. Faiz helâl, zina normal, domuz eti reyonlarda satılır oldu. Elhamdülillah Müslümanız. Ezan dinmez, bayrak inmez, şehitler ölmez dediniz. Olan cennet vatan ülkemize oldu.

Türk milliyetçiliğini ortadan kaldıracağız diyenler dini İslam ibaresini kimliklerden sildi, doğum yeri belli değil. O milletin özünü çoktan bozdunuz.!

Bu milletin hangi din? hangi milletten? olduğunu bir türlü anlayamadım. Yaşlandık galiba.

Türk’üm diyorsunuz alakası yok.

Müslümanım diyorsunuz ülkemiz tarikat cemaat dolu. Yeni kimlik ile hepiniz lahana sarması olun.

Cahilliğime sayın kimlik sorunu yaşamaya başladık.

UYAN BE KARDEŞİM UYAN!

Son 50 yılın bilançosu.

Gözle görülmeyen sabit varlıklar ve öz kaynaklar.

Cini şişeye Devlet koydu.

— şişeden çıkan cin Öcalan şeytan oldu ve çıktı.

— cinler ve şeytanlar barış çağrısı diye Türk milletini yıllarca uyuttu.

— Önce Irak’ı sonra Suriye uçan şeytanlar Suriye’de işini bitirdi. (Bop projesi tek tek uygulanıyor.)

— PKK adını feshetti ama mücadeleye demokratik yollardan daha da güçleneceğiz yola devam dedi…!

— Yıllarca ABD ve İsrail emperyalist güçler sevinçten viskisini yudumlarken TV’den kirli savaşları izlediler ve silah sattılar. Ölen fakir köylü çocuklarına oldu kimileri şehit kimileri de gazi oldu.

— PKK’nın fesihi ile Lozan antlaşmasını tartışmaya açanlar Sevr’i masaya yatırdılar.  Soykırımcı Türkler diyen emperyalist güçlerin dili ile yakından işbirliği yapanlar.

Ülkeye barıṣ getiremez ama

Türk milletinin bölünmez bütünlüğüne emperyal güçlerin artık gücü yetmeyecektir.

— ABD ve İsrail’in kurdurduğu Kurdistan Barzani Irak ve Suriye ile

artık Türkiye’nin komşusu oldu. Şeytan rolünü çok iyi oynuyor. “BOP projesi çok iyi işliyor.”

— Sıra Türkiye’de Türk milleti 785 bin km² ye sahip çıkmaz siyasi çekişmelerle komşu ülkelerde olup bitenlere sesiz kalırsa eğer Türk milletine el-Fatiha.

— Uyan be kardeşim uyan gece uykudayken belki basacak sizi şeytanlar.

—- Cin ve şeytan figürlerine Ortadoğulular çok inanır. Oysa şeytanlar dünyaya silah ve zehirli ilaç satanlardır…!

“Şeytan içinizdeki kirli gizli satılmış kötü ruhtur.”

— insanoğlu yaşarken;

önce kutsal canlı yaratık olan insanlar, suçu hep görülmeyen şeytanda arar. Oysa ki insanlar en büyük zulümü yine insanlara yaparlar. Bunların en açık örneği çağlar boyu haçlı seferleri, din ve mezhepler çatışması kavgası savaşlardır.

— Türkiye’de 50 yıldır şeytanların silahları ile 55 bin insanımızı katlettirdiniz.

İç ve dış göçe zorlattınız. Sahi o zaman devlet aklı neredeydiniz? Trilyon dolarlık silahlar dağlarda patladı Türkiye milyarlarca dolar maddi ve manevi zarar etti. Çocuklar yetim, genç kadınlar dul kaldı? Türk ve Kürt annesinin gözyaşları hep aynıydı yavrum, kuzum ağıtları yakıldı acıyı yüreklerine gömdüler.

—- Bugün o şeytanların tuzağındasınız. Vakit geç olmadan ülkemize sahip çıkalım. Yarın belki çok geç olabilir. “Uyan Türk milleti uyan”!

*

— 30 yıl önce öyle bir gün gelecek ‘ki Türkiye’deki Türkler ve Kürtler kendi kendilerini yargılayacak biz ne yaptık? diye kendi kendilerini sorgulayacak derdim. Bugün o duruma düştük. O güzelim çiçek bahçelerini hep yolduk güzel çiçekler yetiştirmedik. Rantçılar silah insan tüccarları kandan beslenenler FETÖ’cüler süslümanlar Türk ve Kürt milletçiliği yaptınız.  Özgürlüğümüzü bağımsızlığımızı emperyalist güçlere sattınız. Torunlarımıza bırakacak kin nefretten başka güzel bir toplumsal hak hukuk adalet bırakamadılar. Pusulasını yitirmiş gemi gibi batmaya hazırsınız.

— Zor ve dar günde çaresiz kalmayın tek örneği Atatürk ve silah arkadaşlarından örnek alın. Tam bağımsız Türkiye için tek bilek tek yürek olalım. Türk-Kürt tarih boyunca birbiriyle hiç savaşmamış halklarız. Bir parmak gibi et ve tırnağız.

Şu kısa Dünya’da sevgi barış içinde yurdumuzda bayram havasında kardeşçe yaşamalıyız.

Sevgi saygı savaşsız bir dünya ve Türkiye’de terörsüz barış için

Hoşça ve dostça kalın

Necati Aydın

EN GÜZEL SES ANNE SESİDİR

İlk duyduğun en güzel ses anne sesidir.

Bizi dokuz ay karnında ölünceye kadar da yüreğinde taşıyan tek canlı annedir.

En sıcak yer ana yüreğidir.

İlk alfabeyi öğreten annendir.

Doğarken ilk ağlamayı

Yaşarken ilk gülmeyi neşeyi hüzünü sevinci

Annenden öğrenirsin.

*

Anne ilk okuduğun kitaptır ve ilk heceleri kelimeleri cümleleri alfabeyi öğretir.

Özgüveni ve kişiliği anne sevgisi kazandırır.

İlk matematik öğretmenin;

Toplama, çıkarma, bölme ve bölüşmeyi ana öğretir.

İlk doktorumuz, fizik kimya biyoloji müzik resim yapmayı spor ip atlamayı ve beş taş oynamayı…

Dağıtıp döküp ve toplamayı

Kırılana üzülmemeyi…

Dikiş dikip ütü yapmayı.

Yemek pişirmeyi ve ilk pişen yemeğin tadına bakmayı, tencerede taşan sütü, yoğurt mayalamayı.

Peynirin dürümünü,

Baklava ve böreği, kavunun karpuzun ilk dilimini yemeyi.

Üzümün tanelerini ağzımıza veren yine annedir.

Domatesi biberi acıyı tatlıyı

Soğuk ve sıcağı öğreten.

Kümesten tavuk besleyen,

Sabah erken kalkıp inek sağan sıcak sütü ve taze yumurta

ile kahvaltı yaptırıp okula gönderen yine fedakar annedir.

Okuldan gelince ilk halini günün nasıl geçti diye soran sarılıp koklayan

Okuduğun şiirlere türkülere eşlik eden.

Öğretmenlerinden bilgi alan

Okul ‘da iş hayatında her başarına ilk mutlu olan annedir.

Geç yatan ve gece uykudan kalkıp üstünü üşümesin diye örtendir anne.

Anneler için çocuklar hiç büyümez onların gözünde

yavrularını duaları ile koruyan koruyucu melektir.

Ana ile üretilmiş dilimizde çok sayıda kelimeler var.

Ana dil

Ana sütü

Ana vatan

Anayasa

Anafikir ve…

Cennet anaların ayağın altındadır.

*

Anneleri tarif etmek birkaç cümleyle değil ömür boyu dilimizin direği mengü sevginin sonsuzluğu yaşamın tadı anlamı anne ile başlar ve onsuz adımız öksüz yetim olur.

*

Analardır adam eden adamı

aydınlıklar önümüzde giden sizi de bir ana doğurmadı mı?

Analara kıymayın efendiler.

*

Anaları toprak bağrına basmadan. Her gün ona sarılıp halini hatırını soralım sarılıp koklayalım.

Analar gözden gönüle uçmadan.

Anaların kıymetini bilelim.

Ana gözden göçünce

Günlün de yaşar ama kimse   kimseyi bir anne şefkati kadar sevemez. Anne sevgisi annenin sesi kokusu özlemi kolay kolay tarif edilemez.

*

45 yıl özlemi hasreti ile yaşadığım annemi 10 Eylül 2024 de kaybedince ilk defa anneler gününde annesiz bir yaşamın yokluğunu tarifsiz acısını yaşıyorum. “Sesini özledim”

*

Aramızdan bedenen ayrılan annelerimizin ruhları şad mekanları cennet olsun.

Anne adayı ve annelerin anneler günü kutlu olsun.

Necati Aydın

ATATÜRKÇÜ OLMAK ZOR İŞTİR

Atatürkçü olmak önce iyi bir kimlik, kişilik, vicdanlı, ahlaklı, şahsiyetli, kültür sahibi olmakla başlar.

*

Atatürkçü olmak:

Medeni, çağdaş eğitim ve öğretimli bir yaşamı seçmektir.

**

Atatürkçü olmak, ilim ve bilime sahip çıkmaktır.

Atatürkçü olmak, hümanist görüşü tercih edip, önce insanı sevmek

“Yurtta sulh, cihanda barış” demektir.”

**

Atatürkçü olmak, hak, hukuk, adaleti laik demokratik devleti vazgeçilmez sistemi olarak kabul etmektir.

*

Atatürkçü olmak, emperyalist güçlere karşı mücadele edip, kurtuluş savaşı vermektir.

**

Atatürkçü olmak, ağaç, orman, tabiat, sevgisiyle büyümektir.

Atatürkçü olmak, Kur’an-ı Kerimi Arapça okuyup, Türkçe mealini okuyup, anlayıp neye âmin dediğini bilmek demektir.

**

Atatürkçü olmak, milli şuur ile üretmek, yerli malı ile köylüyü şehirlinin efendisi etmek demektir.

*

Atatürkçü olmak ne faşizm, ne kominizim, “tam bağımsız Türkiye”, demektir.

Atatürkçü olmak:

Dil, din, ırk, mezhep ayırmadan 785.000 km2’de Türkiye’de yaṣayan herkesi kucaklayıp

“Ne Mutlu, Türk’üm diyene” demektir.

Türklere ve Atatürkçülere faşist diyen kimliği belirsizleri kin nefret saçanları lanetliyorum.

Ne mutlu ki bana; özüyle, sözüyle, çağdaş ve medeni üretken düşünen kişiliğimle kişilerin dili dini mezhebini ayırt etmeden insana insan gibi değer veren Atatürkçüyüm.

Sevgili okuyucularım hoşça ve dostça kalın.

Necati Aydın

NE MUTSUZ TÜRK´ÜM DİYENE!

Türk milletinin çocukları 60 yıldır gençleri birbiri ile kavgalı…

Neden, niçin, kimin için?

Gel de sen bu kendi kendin ile kavgalı ülkeden ilim, bilim adamı, filozof, hukukçu, tarihçi, teolog bekle.

Hak, hukuk, adalet, demokrasi ara ve uygula.

Enflasyonla mücadele edecek ekonomist, eğitime, üretime katkı sağlayacak öğretmen, vicdanlı din adamı yetiştirmedin ki…

50 yıldır cicili, bicili boyalı, dövmeli, elinde en pahalı akıllı telefon süslüman Türk milleti yetiştirdiniz.

Hemen bana kızmayın, önce öz eleştirimizi yapalım.

Sonra başkalarına “demokrasi düşmanı” diyelim.

Sözüm onlara, Prof. Dr.’lar ülkenin kaymağını yediniz.

Ülkenin sorunlarını çözen gençlik değil sorun yaratan bilgisiz diplomalı nesiller yetiştirdiniz.

Suçlu kim?

Sizsiniz.

Üreten işçi köylü çoban değil.

Kronik hasta bir tohumdan yetişen doktorlar da ülkeden kaçıyor…

Tekstilciler Çin, Pakistan, Hindistan, Mısır, Özbekistan’dan ürün alıyor.

Size satıyor.

Ayağınızdaki ayakkabınız bile Çin’den ithal geliyor. Ülke ‘de kullandığınız araç gereç, araba uçak tren tramvay tıbbi cihaz ilaç ve cep telefonu, tüketici eşyaları, içtiğin sigara rakı, bira, şarap, tüketim malları… ve en acısı Türk mutfağının vazgeçilmez yemeği kuru fasulye, kuru soğanı, sarımsak bile ithal ediyorsunuz.

“Suyu sıkılmış limon” gibisiniz ve yarım asır önce yazılan Nazım Hikmet’in, Necip Fazıl’ın şiirini okuyorsunuz.

Şiir ruhlu değil sadece ve sadece siyasal gösteriş sarhoşusunuz.

Ülkede devrim yapacak gibi alışveriş için boykot çağrısı yapıyorsunuz.

Siz milletin aklıyla alay mı ediyorsunuz?

Orient kafalı Ortadoğulu olmak böyle bir şey.

Avrupalı sosyalistler, demokratlar bile sizin siyasi halinize gülüyor.

“Devrimci milli ruh” emperyalist güçlerden destek istemez…

Halkın sorununu, kendi halkının verdiği mücadele ile sokakta değil aklı fikri dik duruşu ve vizyonlu planlı, projeli, çözüm odaklı yatırım ve üretim programları ile sandıkta kazanır.

Atatürk ve silah arkadaşları keşke bu cennet vatanı bize emanet etmeseydiler.

İktidarı ve muhalefeti ile kin nefret ve kavga dilinden başka bir icraatınız var mı?

Yok, yok, yok…

Oruç tuttunuz da sevgi barış, kardeşlik dili ile bayram bile edemediniz.

Topluma örnek olalım diye TBMM de bayramlaşamadınız.

Devleti, ülkeyi, milleti nasıl sevdiğiniz ortada.

Bu necip millet bunu hak etmiyor.

Ne mutsuz Türk’üm desek daha mantıklı olur.

Hiç olmaz ise kendi kendinize yalan söyleyip aldatmazsınız.

Necati Aydın