14 Haziran 2025 Cumartesi
SellYourHotel, Yatırımcıları Türkiye’deki Yüksek Potansiyelli Turizm Fırsatlarıyla Buluşturuyor
Hamburg’da Tiyatro 4 Çeyrek’ten Unutulmaz Gala: “Boşver Be Doktor” Ayakta Alkışlandı
FERDİ ZEYREK´İ YAŞATMAK!
HASAN ALİ YÜCEL, CAN YÜCEL VE GAZİ YAŞARGİL´İN YOL AYRIMI
BİRLİĞİMİZİ GÜÇLENDİRELİM!
İSRAİL-FİLİSTİN SAVAŞINDA TÜRKİYE´NİN TAKINMASI GEREKEN TAVIR
Bilindiği gibi Nasreddin Hoca`ya bir gün; bir köylü bir tavşan getirir ve ona misafir olur.
Tavşanı pişirir yerler köylü yatar ikinci gün yoluna devam eder.
Aradan bir hafta geçer aynı köylü tekrar gelir, Nasreddin Hoca tekrar köylüyü yatırır bir çorba yedirir ve uğurlar.
Hocanın kapısını hafta sonra iki kişi gelir Hocanın kapısını çalar Nasreddin Hoca buyurun ne istiyorsunuz der köylüler, sana tavşan getirenin köylüsüyüz burda kalacağız derler, Nasrettin Hoca onları da doyurur fakat morali iyice bozulmuştur.
Aradan Hoca önlerine hafta geçer üç kişi daha Geli biz sana tavşan getirenin köylüsüyüz burada kalmaya geldik derler, Nasreddin Hoca önlerine birer tas su indirir gelenler şaşkın şaşkın bu ne der gibi bakarlar, Hoca cevabı yapıştırır, bu tavşanın suyunun suyunun suyu der.
Bu hikâye bana şu an Ekrem İmamoğlu olayını hatırlattı, doğal olarak tutuklu bir kişinin avukatı olur, İmam oğlunun Avukatı tutuklanınca önada bir Avukat gerekti, fazla gecikmeden Avukatın Avukatını da tutukladılar,
Tavşanın suyunun suyu…
Yargı dediğin böyle olmalı kimseye göz açtırmamalı, Gözü kapalı elinde terazi olan yargı temsilcisi; gözü kapalı her işi halledebilmeli değilmiş?
Umarım her şey güzel olur Dünyaya gülünç duruma düşmeyiz.