Ali Gültekin

Ali Gültekin

20 Haziran 2025 Cuma

    YAŞAMIN HER ALANINDA BARIŞ!

    YAŞAMIN HER ALANINDA BARIŞ!
    0

    BEĞENDİM

    ABONE OL

    Türkiye, yıllardır süren toplumsal, siyasal ve ekonomik sorunların yanı sıra, silahlı çatışmalar ve kutuplaşmalarla derinleşen bir krizin içinden çıkmaya çalışıyor.  PKK’nin feshiyle birlikte ortaya çıkan barış umudu, yalnızca  silah bırakmayla tanımlanamaz. Irkçılığın, ayrımcılığın, gericiliğin, sömürünün son bulup,  ekonomik ve siyasi tam bağımsız demokratik Türkiye inşa edilmeli.   

     Sosyal-siyasal haklarda barış!

    Emeğin özgürce örgütlenebilmesinin ve işçilerin hak arayışlarının önü açılmalı. Sendikal hakların güvence altına alındığı, iş güvenliği ve güvencesinin sağlanmalı. Demokrasi, yalnızca oy kullanarak seçim yapmak değil, emekçinin alın terinin karşılığını alabildiği bir düzenle mümkündür.

    Eğitimde barış!

    Silaha yatırımların, eğitime yatırıma dönüştürülmesi barışı güçlendirir, ülkeyi kalkındırır. Parasız ve bilimsel temelli, özerk bir eğitim sistemi, barışın kültürel ve zihinsel altyapısını oluşturur. Genç kuşaklar, farklılıklara saygıyı, birlikte yaşamayı ve özgür düşünceyi bu ortamda öğrenebilir. Eğitimin özelleştirilmesi toplumu geriletir, ülkeyi zayıflatır. Eğitimin özgürleşmesi din, mezhep, ulus, milliyet  duyguları üzerinden politikaları bertaraf eder.  Halkçı politikaları güçlendirir,  toplumsal dönüşüm sağlar.

    Sağlıkta barış!

    Herkese parasız sağlık hizmeti sunulmalıdır. Hastalar, özel hastanelerin “ ne kadar para, o kadar sağlık hizmeti”  despotluğuna teslim edilmemeli. İnsani hizmetlerin daha adil dağıtan sosyal devlet inşa edilmeli.  Savaşlara ve çatışmalara ayrılan bütçeler, toplumun sağlık hizmetlerine yönlendirilmelidir. Her yurttaşın eşit şekilde yararlanabileceği parasız bir sağlık sistemi, sosyal adaletin temelidir.

    Doğayla uyumlu imar politikalarında barış!

    Barış ortamı, yalnızca insan ilişkilerini değil, doğayla kurulan ilişkiyi de dönüştürmelidir. Köylerin özgün mimari dokusunun korunması ve şehir planlarının doğayla uyumlu biçimde yeniden tasarlanması, yaşam kalitesinin artmasına katkı sunar. Ranta dayalı kentleşme yerine, insana ve doğaya saygılı bir kalkınma hedeflenmelidir.

    Çevre ve doğa barışı!

    Çatışmalar yalnızca insanı değil, doğayı da yıpratır. Barış, doğanın yeniden nefes almasıdır. Ormanların korunması, su kaynaklarının temiz tutulması, ekosistemlerin sürekliliği; ancak huzur ortamında mümkün olur. Ekolojik yıkıma karşı mücadele, aynı zamanda barışı da güçlendiren bir araçtır.

    Eşit gelir dağılımı barışı!

    Barış süreci, sadece silahların susması değil, ekonomik adaletin de sağlanması anlamına gelir. Türkiye’de gelir uçurumunun kapanması, yoksulluğun sona ermesi ve her bireyin insanca yaşayabileceği bir düzeye ulaşması; ancak ekonomik kaynakların eşit dağılımıyla mümkündür. Bu da siyasal istikrarla doğrudan bağlantılıdır.

    Düşünce özgürlüğü ve hoşgörü barışı!

    Barış, farklılıklara tehdit olarak değil, zenginlik olarak görüldüğü bir iklim yaratır. Her vatandaşın inancını, kimliğini ve düşüncesini özgürce ifade edebildiği bir Türkiye, gerçek anlamda demokratikleşebilir. Hoşgörü kültürü, geçmişin acılarını onarabilir ve yeni bir toplumsal oluşumunun temelini atabilir.

    Ekonomik ve Siyasal Bağımsızlık

    PKK’nin silahlı faaliyetlerine son vermesi, dış müdahalelere kapı aralayan bir krizin sonlanması anlamına da gelir. Türkiye’nin tam bağımsızlığı, yalnızca dış politikada değil; ekonomik kalkınma, eğitim, sağlık ve doğa politikalarında da kendi halkının çıkarlarını önceleyen bir yol haritasıyla mümkündür. Emperyalist müdahalelere kapalı, halkçı ve özgürlükçü bir Türkiye ideali ancak bu koşullarda inşa edilebilir.

    Sonuç olarak:

    PKK’nin feshi, emek sömürüsünün, doğa talanının, çevre kirliliğinin, hak ve özgürlük gasplarının, adaletsizliğin, hukuksuzluğun… sonu değil.  Barışı, sadece silahların susması olarak değil; her alanda eşitliği, özgürlüğü ve adaleti savunan  toplumsal mücadeleye  dönüştürülmeli. Yaşamın her alanında barış, Demokratik ve Tam Bağımsız Türkiye’nin inşası olmalı.

    Hadi hayırlısı…