2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Mustafa Kemal Atatürk, sadece Türkiye tarihinde değil, dünya tarihinde:

‘’Emperyalizmi savaş meydanlarında yenen ilk ve tek lider!’’ Olarak yerini almıştır.

Ayrıca Askeri zaferini, her alanda yaptığı devrimlerle taçlandırarak ‘’dünyanın gelmiş-geçmiş en büyük Devrimcisi’’ olarak da tarihe geçmiştir.

Bu nedenle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları, onun ebediyete göçünün üzerinden 85 Yıl geçmesine rağmen her 10 Kasım’da saat Dokuzu beş geçe sokakta, fabrikada, işyerinde onun için saygı duruşunda bulunurlar.

Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşında kadını-erkeği onun izinden gittiklerini hiç unutmamıştı.

Halkının sadece Emperyalizmin ülkelerini işgal etmesine karşı değil

Sarayında yaşama karşılığı ülkesini, halkını satan hanedana karşı da verilen Kurtuluş Savaşında Mustafa Kemal’in askerleri olarak hem İşgalcileri hem de kendini köle olarak gören hanedanı ülkeden kovalamışlardı.

Cephane taşırken, bebeğinin örtüsünü, ıslanmasın diye top mermisine örten kadınlar, Avrupa’nın en eğitimli ülkelerinden önce seçme-seçilme hakkını cephede almışlardı.

Medeni kanunla sadece kadınların özgür birey olmalarını değil, onlara bilimsel eğitim hakkını vermek yanında, batının modern, bilimsel anlayışını ülkelerine taşıyarak devrim öncüleri olmalarını sağlamıştı.

Ama Türkiye’nin Laik, demokrat bir ülke olmasını gördüklerinde sömürdükleri ülkelerin örnek almasından korkan Kapitalist Batıyı değil, İslam Dinini İngilizlerin dayattığı uydurulmuş bir İslam’ı araç olarak kullanan ilkel Bedevileri de endişelenmişti.

O nedenle cephede yenemedikleri Mustafa Kemal Atatürk’ü içeriden bu uydurulmuş İslam’ın ve İşgalcilerin işbirlikçilerinin ve tarikatların yardımıyla Laik Cumhuriyeti ilkel bir kabile devletine dönüştürmek için her yolu denemeye başladılar.

İngilizlerin desteğiyle Şeyh Sait hainiyle karakolları basarak Mehmetçikleri katlettiler.

Amaç, Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşında ortak vatanlarını korumak için canlarını veren Kürt ve Türk kardeşliğine darbe vurmaktı.

23 Aralık 1930 tarihinde Menemen’de Tarikat şeyhi Nurcu- Nakşibendi Tarikatından Derviş Mehmet öncülüğündeki sarıklı-cüppeli yobaz sürüsü, yeşil bayraklarla tekbirler getirerek ayaklanma başlattılar.(

Onları engellemek isteyen, askerlik görevini yedek subay olarak yapan öğretmen
Asteğmen Mustafa Kemal KUBİLAY’ı katletmekle kalmadılar, başını keserek kanını içtiler ve
Kubilay’ın başını bir mızrağa takarak sokaklarda gezdirdiler.(* 1)

Bu katliam, aslında 1909 tarihinde 2. Abdülhamit’in desteğiyle gerici tarikatçıların tarihe 31 Mart Gerici Ayaklanma Vakasında Gerici Yobazların sarayda milletvekili, bir nazır ve çok sayıda subay ve asker katlettiler.
Bu ayaklanmayı bastırarak Topçu Kışlasına sığınan tarikatçıları teslim alarak Topçu Kışlasının yıkan Harekât Ordusunda Kurmay Başkanı olarak görev yapan Mustafa Kemal’den Menemen katliamı ile öç almak istediler.

Gezi Parkına Topçu Kışlasını yaptırmamak için başlatılan direnme ve Taksim’e sahip çıkan yurtseverlere karşı AKP iktidarıyla başlatılan kıyım ve baskı 31 Mart Gerici Ayaklanmasının
İntikamıdır.

Milli Eğitim Bakanının uydurulmuş İslamcı Tarikatları desteklenmesinin

Atatürk’ün Askeri olması gereken Milli Savunma Bakanının

10 Kasımda Atatürk’ün Fotoğrafını takmayan Tarikatçı subayları değil de

Her türlü baskıya Rağmen Atatürk’ün subayları olarak kalmak isteyen

Atatürkçü Subayları neden cezalandırıyor?

Neden?

Devamı Haftaya

YILDIZ AKALIN

(* 1) 31 Mart 1325 (13 Nisan 1909) Ayaklanması, Osmanlıda yenileşme olarak tarihe geçen Meşrutiyeti ortadan kaldırmak için Abdülhamit’in desteğiyle Derviş Vahdeti öncülüğünde başlatılan gerici bir ayaklanmadır. Abdülhamit’i ‘’Padişahım çok yaşa!’’ diye destekleyen gericiler, Sarayda bir milletvekili, bir nazır ve çok sayıda asker ve sivil katledilmiştir. Topçu Kışlasında yenilikçi subaylar katledilerek isyancı tarikatçılarca işgal edilmişti
Bu gerici Ayaklanmaya karşı Selanik’ten İstanbul’a hareket eden Mahmut Şevket Paşanın kumandasında HAREKAT Ordusu’nda Mustafa KEMAL Kurmay Başkanı olarak görev yapmıştır.