10 KASIM GELİNCE

ABONE OL
13:04 - 16/11/2023 13:04
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

O gün, 10 Kasım’ı gösterdiğinde gazeteler en zor haberi hazırlayacakları bir haberi vereceklerdi:
.    “Reis-i cumhur Atatürkün umumî hallerindeki vehamet, dün gece saat 24 de neşir edilen tebligden sonra her an artarak bu gün, 10 ikinci teşrin 1938 perşenbe sabahı saat dokuzu beş geçe Büyük şefimiz derin koma içinde terki hayat etmişlerdir. 10 ikinci teşrin 1938”

Hükümet, Atatürk’ün ölüm haberini, 10 Kasım 1938 günü öğle saatlerinde resmi bir bültenle açıkladı. Atatürk’ün öldüğü ancak Türkiye Cumhuriyetinin “ölümsüz” olduğu vurgulanıyor, hükümetin görev başında olduğu mesajı özenle veriliyordu.

Özellikle Türk gençliğinin, Türkiye Cumhuriyetini daima koruyacağı ve Atatürk’ün izinde yürüyeceği vurgulanıyordu.

Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlandığı ettiği haberi yurt içinde çok büyük bir üzüntü yarattığı gibi dünyada da çok geniş yankılar buldu.

Türkiye’nin ulusal kahramanının cenaze namazı 19 Kasım’da kılındıktan sonra naaşı İstanbul’dan Ankara’ya uğurlandı ve 21 Kasım’da düzenlenen bir törenle, Etnografya Müzesinde hazırlanan geçici kabre yerleştirildi.

Daha sonra 10 Kasım 1953’te büyük önderin naaşı, Etnografya Müzesinden alınarak ebedî istirahatgâhı olan Anıtkabir’e nakledildi.

Atatürk’ün sonsuzluğa uğurlanışın ardından Türk ulusunun yanı sıra tüm dünya ve dünya liderleri Atatürk’ü, yaşamını, devlet adamlığını ve en nadir bir dahi olduğunu dünya uluslarına örnek olabilecek çalışmalarıyla anmışlardır.

Bugün ise Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin kurucusu Büyük Atatürk’ün, aramızdan ayrılışının 85. yılındayız.

Büyük önder Atatürk’ü ölümünün 85. yıldönümünde her 10 kasımda olduğu gibi bu yıl da yine sevgi ve saygı ile anıyoruz.

10 Kasımların, Atatürk’ün 57 yıllık yaşamını, mücadelesini, milletimize kazandırdıkları ve kazandırmak istediklerini doğru anlamak bakımından önemi çok büyüktür.

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Ulu Önder Atatürk’ün çok sevdiği ülkesine ve hayata veda ettiği gündür 10 Kasım.

10 Kasım günü Atamızı anma, onun ilkelerine ve Cumhuriyete bağlılığımızı gösterme günüdür.

1938 yılı 10 Kasım günü saat 9’u 5 geçe aramızdan ayrılan Atatürk o gün çeşitli etkinliklerle anılır.

10-16 Kasım haftası Atatürk’ün anıldığı hafta olarak Türk halkı tarafından kutlanır.

Atatürk’ün aramızdan ayrılığı gün, Anıtkabir ziyaret edilir, Ankara’da resmi tören yapılır.

Her 10 Kasım’da bayraklar yarıya indirilir.

Yenilikçi ve ileri görüşlü olduğu kadar büyük bir komutan olan Atatürk, tüm halk ile birlikte “ya istiklal ya ölüm” parolası ile Türk halkının zafer kazanması için çalışmış ve Kurtuluş Savaşını başarı ile yönlendirmiştir.

Yalnızca savaşlarla yetinilmeyeceğini kanıtlayarak yeni Türkiye için birçok “devrim” yaparak Türk milletini “çağdaş uygarlık düzeyine” çıkarmayı amaçladı.

GAZİ MUSTAFA KEMAL ATATÜRK, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna öncülük edip yolculuğunu “laik ve modern” bir devletin mimarı olarak noktaladı.

O, sadece bir lider değil, aynı zamanda yenilikçi bir düşünce insanı ve vizyoner idi.

Onun liderliği ve vizyonu, ulusal bağımsızlık mücadelesinden “modernleşme” hamlelerine, “eğitim” reformlarından “sanayileşmeye” değin çok geniş bir alanda geniş etki etmiştir.

Toplumun her kesimine eşitlik ve adalet getirme önemsemiş ve amaç edinmiştir; Türkiye’nin çağdaş bir hukuk devleti olabilmesini istemiştir.

Son nefesine kadar çok sevdiği ülkesi için çalışan Ulu Önder;

– “Benden sonra beni benimsemek isteyenler bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar” sözüyle “Cumhuriyeti” Türk milletine emanet etmişti.

Mustafa Kemal Atatürk Türk devletinin ulaşması gerektiği aşamayı, 20. yüzyılın başlarında şaşmaz bir sezgiyle görerek yaşamda en gerçek yol göstericinin BİLİM VE TEKNOLOJİ olduğunu saptamıştır.

Gerçek kurtuluşun ekonomik bağımsızlıktan, ülkenin her bakımdan kalkındırılıp güçlendirilmesinden geçtiğini belirtmiş, batı uygarlığının biliminden, teknolojisinden yararlanarak, bunları özümseyerek çağdaş uygarlık düzeyine çıkıp, bu düzeyi de aşmayı Türk milletine bir amaç olarak synmuştur.

Bu amacı daha somut olarak “Büyük davamız, en medeni en müreffeh millet olarak varlığımızı yükseltmektir” olarak dile getirmiş ve refah toplumu olmayı hedef göstermiştir.

O’nu anlamak; yaşadığı dönemi, O’nun karşılaştığı zorlukları ve bu zorluklarla nasıl başa çıktığını anlamakla başlar.

Ulusal bağımsızlık mücadelesi, modernleşme adımları, çağdaşlaşma, laiklik ilkesi gibi temel unsurları kapsayan Atatürk’ün temel fikirleri, o dönemin koşulları ve ihtiyaçlarıyla biçimlenmiş önemli adımlar ve yaptırımlardır.
Atatürk’ün evrensel bir dünya görüşünün mimarıdır.

Atatürk devrimleri bugün bir çok ülkede örnek olarak kabul görmüştür.

Bağımsızlığını kazanamamış birçok ülkeye Atatürk devrimleri, ilham kaynağı olmaya devam etmektedir.

Türkiye’nin gelişimi için Atatürk’ün ilke ve devrimleri ışığında ilerlemek, bunlara sahip çıkmak ve geliştirmek onun hatırasına ve mirasına en büyük saygıyı göstermek anlamına gelir.

Atatürk’ün, ‘En büyük eserim’ dediği TÜRKİYE CUMHURİYETİ bugün 100 yaşındadır ve bizlere, hepimize emanetidir.

Bu emanete sahip çıkacak, gözümüz gibi koruyacak ve aydınlık yarınlara ulaştıracağız.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü aramızdan ayrılışının 85. yıl dönümünde sevgi, saygı, rahmet, minnet ve özlemle anıyor, aziz hatırası önünde saygıyla eğiliyoruz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini, fikirlerini, devrimlerini ve eserlerini daima yaşatabilmeliyiz ki geleceğin dünyasında güçlü ve güvenilir bir devlet olabilelim.

“Dahili ve harici her türlü tehlikelere karşı” ulusal birlik ve beraberlik içinde kenetlenmek, ulusal ve manevi değerlere sahip çıkarak var olabilmek, aklın ve bilimin öncülüğünde “muasırlaşmak” ve “muasır medeniyet seviyesinin” üstüne çıkmak gibi fikir ve düşüncelerini ilke edinmemiz gerekmektedir. (Çağdaş uygarlık düzeyi)

Bugünün koşulları gittikçe çok daha ağırlaşırken ve dünyanın egemen güçlerinin gözü ülkemiz üzerinde iken “tek devlet, tek millet, tek bayrak ve tek vatan, tek yürek” olarak var olmak gerekir ki Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin devamını başarı ile sağlayabilelim.

Son dönemlerde gittikçe artan bir karşı devrimci hareket ile sarsılan ulusal güç birliği ve demokratik bakış ve tutuma karşın ise çok daha güçlü ve sağlam temelleri olan bir direniş ve sahipleniş gereklidir.

Türkiye Cumhuriyeti’ne ve temel duruşuna sahip çıkmanın yolu ve önderi, ilkeleri Atatürk düşüncesi ve gösterdiği hedefleri anlamak ve uygulamakla olacaktır.

Kurtuluş Savaşımızın Başkomutanı, Cumhuriyetimizin kurucusu, ilk Cumhurbaşkanımız ölümünün 85. yıl dönümünde rahmetle, şükranla, minnetle anıyoruz.

Türk Milletine bağımsızlık ve özgürlük yolunda “önderlik yapan Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK’ü ve ülkemizi düşmanlardan kurtarmak için onunla birlikte mücadele eden silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz.

.   Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 10.11.2023

……………………………………………………………………………………………………………

.   “Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.”

.   “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”

.   “Ben, manevi miras olarak hiçbir nass-ı katı, hiçbir dogma, hiçbir donmuş ve kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım, bilim ve akıldır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temel mihver üzerinde akıl ve ilmin rehberliğini kabul ederlerse manevî mirasçılarım olurlar.”

.   Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK    .

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.