Türkiye kendisini bir ülke olarak belirtirken gelir kaynaklarında “turizmi” de saymaktadır.
Ülkenin bazı yöreleri, bazı kasaba ve kentler son 50 yıldan bu yana hızla artan bir devinim ile çok yatırım almakta, çok sayıda oteller yapılmakta ve buna bağlı olarak da göç almaktadır.
Kimler turizme yatırım yapar, turizm bir ülke için toplumsal değerler, töreler yönünden iyi midir, bu ayrı bir konu.
Türkiye’de öyle, ya da böyle turizm için çok paralar yatırılmıştır ve genelde beğenilmekte, Avrupa gezginlerini de çekmektedir.
Avrupa’da özellikle İspanya, İtalya, Portekiz ve Yunanistan da turizm konusunda çok deneyimler elde etti ve gereken önlemleri de zamanında alıp, başarılı oldular.
Yurt dışından gelip de tatil yapan ve otellerde, pansiyonlarda kalan, yemeye ve içmeye, gezilere paralar harcayanlara “turist” diyoruz. (Gezgin)
Ülke içinden gelip, gezen, tatil yapanlara da “yerli turist” diyoruz ve pek de fazla önemsemiyoruz.
Ekim – Aralık, 2023: Turizm geliri geçen yılın aynı çeyreğine göre %6,8 arttı, 12 milyar 272 milyon 673 bin dolar oldu. Turizm gelirinin %15,2’si ülkemizi ziyaret eden “yurt dışı” ikametli vatandaşlardan elde edildi.
Ülkenin ekonomisi gittikçe çökmekte iken her türlü paraya, dövize çağırı yapan, kucaklayan bir “devlet politikası” olduğunu da herkes biliyor.
Turizm dünyadaki birçok ülke ve bölgede “sürdürülebilir kalkınmada” kritik bir rol oynamıştır.
Bu nedenle buna bağlı olarak “sürdürülebilir turizm kavramı” ortaya çıkmıştır.
Gelişmekte olan ülkelerde turizm gelişimi, “ekonomik büyümeyi artırmak”, “yoksulluğu azaltmak”, “istihdam yaratmak” ve gıda güvenliğini iyileştirmek için önemli bir strateji olarak kullanılmaktadır.
Turizm, “çevrenin korunması” ve “geçim kaynaklarını destekleme” potansiyeli nedeniyle sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle ilişkilendirilmiştir.
Türkiye ne yazık ki „Turizmde Sürdürülebilirlik Endeksi“nde ilk yirminin arasında değil.
Büyük şehirlerin hiç biri de ilk “on”un arasında boy göstermiyor. (https://www.ha-ber.com/turkiye-turizm-surdurulebilirlik-endeksinde-ilk-yirminin-arasinda-degil/411115/)
Turizm nedir, nasıl olmalıdır, hangi turizm modeli… gibi kendi içinde temel tartışmalar ve konular da vardır.
Genelde yurt dışına çıkıp oraların turisti olanlar hep beğeniler ve hayretler içinde kalıp, sevinerek ülkeye geri, dönerler.
Oralardaki kentlerin düzeni, bakımı ve temizliği, sadeli ve de tarihi sokakları, binaları, insanlarının düzgün ve uygun davranışlar içerisinde olduğunu, yeşillikleri, doğayı, ormanları, akarsularını…bol, bol överek anlatırlar.
Ülkemizin bu değerli insanlarının tüm görüp, yaşayıp, edindikleri anı, bilgi ve görselliklerden bizim için, ülkenin kalkınmasına yararı olacak türde etken değerlendirmelerde pek bulunmamaları bir eksikliktir.
Yaşadığımız kentlerin NEDEN çok düzensiz, bakımsız ve pis olduğunu, neden çarpık bir kentleşme, betonlaşma içinde olunduğunu, neden kenar mahalleleri, gecekondu bölgelerinin çok büyük alt yapı sorunları yaşadığını, toplumsal-ekonomik farklılıkları çok aşırı biçimde görüldüğünü… anlamazlar, düşünmezler, eleştirmezler.
– Ülkenin çok değerli halkı ne derece bilgili, bilinçli ve kültürel düzeyi yüksektir ki kendilerine düşen “demokratik katılım ve tepki gösterme” gibi bir hak ve sorumluluk duyabilsinler…
Kaç kişi gördükleri ve edindikleri deneyimler sonucunda olumlu öneriler oluşturmuş olsu ve bunları yaşadıkları kentin yerel yönetimlerine, toplum kuruluşlarına ya da siyasi partilerine aktarsın ve “biz de böyle yapalım” diyebilsin…
Devlet diye düşündüğümüzde ise bilinen ve uygulanan “turizm modeli” nedir, turizm planlaması ve yatırım politikası nedir?
“Türk turizmi” ne durumdadır, sorunları nelerdir?
Ülke halkınca bilinen, kabul görmüş bir “genel turizm modelimiz, politikamız” var mıdır?
Hangi yörelerde, nerelerde hangi turizm model öne çıkarılmaktadır, teşvik almaktadır, kısıtlamaları, sınırlamaları var mıdır?
Turizm ve doğa ile ilişkilerde devlet nasıl bir tutum ve uygulamayı ön görür, görmelidir?
Günlük olarak baktığımızda şu an neden birden bir “Yunan adaları” sözü ortalıkta dolaşır olmuştur?
Birden “Yunan adaları”nın temizliği, ucuzluğu, güzelliği, yemeklerini çok güzel, servisin ise son derece uyumlu ve dostça … olduğu, gidiş-gelişlerin kolaylığı ve ucuzluğu, otelleri… hep övgü ile anlatılır olmuştur.
Bunun yanı sıra da kıyı kentlerimizin “çok pahalı” olduğu ve artık masaları ise boş olduğu haberleri çıkmaktadır.
Geçen yıl büyük havalarla “parası olmayan gelmesin” dedikleri Bodrum gibi tatil kentlerine gerçekten bu yıl az turist gelmiş.
Yunan adaları neden ucuzdur, diye soran araştıran oldu mu?
Yunanistan Devleti turistik bölgelere, adalara ayrı bir vergilendirme sistemi uygulamaktadır, diye duyulmaktadır.
Türkiye ise bu tür bir sistem ve destek, teşvik sağlayabilir mi ya da böyle bir girişimde bulunmuş olsa sağlıklı bir biçimde devam ettirebilir mi?
Bizi rahatsız edenin “ne” olduğunu, “nelerin” bugün bizi bu alanda “rahatsız etmesi” gerektiğini bilip, bilmediğimizdir asıl olan.
Ülkenin bazı yöreleri, köyleri çok aşırı bir yabancılaşma, Araplaşma altındadır. (Trabzon Uzungöl)
Turizm konusu üzerinde düşünürken yine belirtmek gerekir ki devlet ülkeye, topraklarımıza, dağlarımıza, ovalarımıza, denizlerimize, ormanlarımıza… çok iyi sahip çıkmalıdır.
Tarımın yapılamaz olması ile köyler boşalmakta ve köylüler başka yerlere göç etmektedir.
. Tarım yapılamayan çok büyük ölçüdeki araziler ne olacaktır?
. Toprak para getirmez ise, üretim yapılamaz ise ne olur?
. Birileri dışarıdan gelip bu toprakları çok az bir paraya satın alıp, ülkemize yerleşir mi?
Türkiye üzerine oynanan oyunlar, planlar .. içerisinde buralardan çok büyük ve geniş arazilerin alınması, “satın alınması”… projesinin olduğunu da yazıyorlar.
Yazıktır!
Bir ülkenin toprağı ile milleti ile sahipsiz bir duruma düşmesi, yönetilemez olması, ulusal çıkarların, egemenliklerin savunulamaz olması çok acı bir gerçektir.
Sorunların çok ve iç içe geçerli olması durumunda nasıl bir çözüm beklenilmelidir?
Yurttaşlar kendileri için neler düşünmelidir; neler yapabilirler?
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 20.07.2024
ALMANYA
3 saat önceALMANYA
3 saat önceABD
3 saat önceABD
3 saat önceABD
3 saat önceABD
3 saat önceASYA
3 saat önce