Dünden devam ediyoruz… Kumulların, plajların ve fundalıkların hakim olduğu Sylt adasında tatildeyiz… Almanya’nın en kuzeyinde Danimarka yakınında… Güneydoğusunda Amrum ve Föhr adaları da Almanya’ya ait… Buralara tekne bağlantıları var…
Kuzeyde ise Danimarka’nun Romo adası… Sylt ile Romo arası kırk dakika süren feribot seferleri yapılıyor… Yolcusuyla birlikte oto tek gidiş 63 Euro… Pek çok kişi bilmez… Aslında Almanya’nın Kuzey ve Baltık denizlerinde irili ufaklı 80 kadar adası var…
Örneğin Danimarka’dan Hollanda’ya kadar sıra sıra uzanan Frizya Adaları… Adalar ve bulunduğu Wadden Denizi Dünya Kültür Mirası… Milli Park olarak korunuyor. Sahil kesimi ve adaları kapsayan bölüm Avrupa’nın en zengin kuş bölgelerinden biri.
Bu adaların hepsi kilometrelerce ince kumlu plajlara sahip… Hayatı yavaşlatan yerler… Biz Sylt’te yaptık… Tavsiye ederim… Eğer giderseniz ince kumlu plaj boyunca sevdiğinizle kol kola yürüyün. Denizin sesini dinleyin… Yürürken derin nefes alın, deniz havasının tazeliğini hissedin. Taze bir esintinin saçlarınıza esmesine izin verin.
Buraları daha 1800’lerin ikinci yarısından itibaren tatil yerleriymiş. İkinci Dünya Savaşı sırasında yasak bölge ilan edilmiş. 1950’lerden itibaren adaya yeniden daha fazla ziyaretçi gelmeye başlamış. Ama turizm aynı zamanda gayrimenkulleri ve yaşamı pahalandırmış.
Buna zenginlerin akını eşlik etmiş. Sylt’i giderek daha fazla, özellikle de genç aileler terk ediyor; Giderek daha fazla sayıda zengin ikinci ev sahibi olarak geçici orada yaşıyor. Hergün 5 bine yakın insan ana karadan trenle çalışmak için gelip gidiyor. Bu da madalyonun tersi.
Ünlü yazarlar her yıl göçmen kuşlar gibi Sylt’e gelmiş… Sylt zengin ve kapsamlı edebiyata sahip… Çok sayıda kitapçı var… Manfred Wedemeyer’in 1971’de yayınlanan Almanca ‚Bir saatte Sylt edebiyat tarihi‘ 64 sayfalık kitabını bir solukta okudum… Dersimi çalıştım yani…
Ünlü yazar Max Frisch de 1949’da gelmiş. Düşünceleri ve izlenimleri günlüklerinde ayrıntılı olarak yazmış. Şöyle diyor: Gece eve yürürken gözlerime inanamıyorum. Ev her zamanki gibi tepenin üzerinde duruyor, ancak tüm düz ön alan ortadan kaybolmuş.
Saatler önce gittiğim yol artık yok; çitler geceleyin dalgalar halinde duruyor, tıpkı saman yığınları gibi ay ışığında parlıyor. Sonuçta – bu biraz sel… (…) Keitum’a yürüyüş. manzara dediğimiz şey: Kum tepelerine çıktığınızda bunu bir an bile unutamazsınız.
Pek çok kişi Sylt’i ziyaret etmenin, güzel restoranlarından bazılarını ziyaret etmeden gerçek bir ziyaret olmadığını söylüyor. Katılabilirim. Michelin yıldızlı, ödüllü birçok üst düzey restoran var. 200 civarında restoran ki bu nispeten küçük bir ada için etkileyici bir sayı…
Biz ağırlıklı olarak balığın tadını çıkardık. Sylt’teki ünlü restoranlardan biri muhtemelen Gosch’tur. Hikayesi yaklaşık 50 yıl önce füme yılan balığı satan basit bir tezgahla başlamış. Balık uzmanı değilim, gurme sayılmam ama akla hayale gelebilecek her türlü deniz spesyalitesi var…
Yavaşça sona geliyoruz
ALMANYA
3 saat önceALMANYA
3 saat önceABD
3 saat önceABD
3 saat önceABD
3 saat önceABD
3 saat önceASYA
3 saat önce