0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Haftalık yazımı bitirip, düzeltmeleri yapayım derken, haber kanaları ‘’İZMİR’DE DEPREM’’ haberini geçmeye başladılar.

Çok değil aynı gün, Emin ÇAPA; ‘’yakında deprem olacak!’’ Demişti.

Kendisi ekonomi uzmanı olması nedeniyle, ülkedeki ekonomi alanında bir depremden söz ediyor diye yorumlamıştık.

Gerçi uzmanlar, Marmara’da her an bir depremin olacağını, önlemler alınması gerektiği uyarısını defalarca yapıyorlardı.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’da 17 Ağustos 1999 merkezi Gölcük olan Marmara Depreminden sonra hasarlı binaların deprem anında çok can kaybına neden olacağını

Deprem anıda toplanma alanları konusunda endişelerini, alınması gerekli önlemleri tekrar tekrar açıklayıp merkezi hükümetin harekete geçmesini öneriyordu.

17 Ağustos 1999 yılında merkezi Gölcük olan, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya, Yalova illerini kapsayan Marmara depreminde 50 Bin kişi hayatını kaybetmiş, 49 bin kişi yaralanmış, 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkılıp, hasar gördüğü saptanmıştı.

Türkiye’nin yaşadığı en büyük ikinci depremi için geçici deprem vergisi getirilmişti.

AKP iktidara geldiğinde Deprem vergisini kalıcı duruma getirmişti.

‘’Bu paranın 2019 yılında 65 Milyar lira olduğunu ve bu paranın nereye harcandığını’’ soran muhalefete AKP genel Başkanı:

‘’Bunlar yatıyor kalkıyor bu parayı nereye harcadınız diye soruyorlar?’’. Harcanması gereken yere harcadık. Bundan sonra da Bay Kemal’e bu tür şeylerin hesabını vermeye zamanımız yok. 

AKP iktidarı, daha önce deprem için ayrılan yerleri deprem olmayınca AVM yaptırmışlardı. 

Hele, Bahçeli ve Perinçek’de Saray’a biat edince, Bahçeli ile birbirlerine devlet adamlığına yakışmayan ‘’alçaksın, zürriyetsiz’’ ağzından salyalar saçarak’’ gibi nefret dillerini şimdi muhalefete ‘’zillet ittifakı’’ diye seviye yarışına girerse, yandaşları da:

  İzmir Ege’de 6.8 deprem çok geçmiş olsun Müslüman halkı. Ya Rabbi! İzmirliler gibi zinaya, nefsime değil, Seccademe köle et beni… Amin! #deprem” – twitter.com

twitter.com

Asena Türk on Twitter Tvetleri atar. 

Marmara depreminde de yobaz takımı:

“Gölcük Donanma Komutanlığı gazinosundaki içkili eğlenceler yüzünden Allah’ın gazabına uğradılar! Marmara depremi kendini bilmeyen kâfirlere müstahaktır!” Diye yazarlar. 

Diğer bir dinci kadın; ‘’ 7.4 yetmedimi?’’ Diye mesaj atmıştı. İlkokul kültürleri bile yok. Soru ekini bile yazmadan uzak olduğu kadar insanlıktan fersah fersah uzaklar.

İkisi de tesettürlü, ölen insanların arakasından kim olduklarını bilmeden hüküm keserler…

Bu kafa ‘’Çalıyorlar ama çalışıyorlar’’ Kafası.

‘’İçki içme, ama aksırıncaya kadar, tıksırıncaya kadar kul hakkı ye!’’ 

Hatay’daki katliamda öldürülen kurbanlara: ‘’sünnetsizle’’ demişlerdi.

Sanki ölenleri teker teker kontrol ettiler…

Kafa aynı kafa… 

Bekir Pakdemirli, İzmir Depreminde, Kızılay Başkanı konuşurken elinden mikrofonu alarak danışmanının telefonla kamaraya alması için konuşmaya başlaması vatandaşların tepkisini çekti.

Vatandaşlar siyasi şov yapan bakanı protesto ettiler.

AKP Genel Başkanı da Corona Salgınını hiçe sayarak Ayasofya’da propaganda yaparken Corona virüsünü Türkiye’ye yaydırmıştı.

Sel felaketi için gittiği Giresun’da kalabalığı toplayıp, Corona virüsü umurunda olmadan 250 gramlık çay paketleri finolara şeker atar gibi atmıştı.

İki gün daha geçince Asrın Lideri İzmir’e gelecek, bindirilmiş beleşçilerle meydanları doldurup:

‘’Çile çekmek müminler içindir!’’ Diyecek

Kalabalığa yetmese de, öndeki birkaç ak trole

Keyif çayı fırlatacak

Mikrofonu eline alarak İzmir Halkına

‘’Abartmayın’’ diye zılgıt çekecek

Sonra, üç Saraydan birinde

‘’Yarabbi, verdiğin nimetlere şükürler olsun!’’ Diyerek

Şükür namazını eda edecek!

Yıldız AKALIN