NASIL KIYDINIZ?

ABONE OL
00:04 - 02/05/2023 00:04
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Bugün o kadar üzgünüm ki, yüreğime sanki bir hançer saplandı.

Yazıklar olsun…

Siz karnınızı doyurduğunuz, hatta dünyaya gelmenize neden olan bir doğa harikasına nasıl kıydınız? Para ve mal hırsı bu kadar mı gözlerinizi kör etti? Size kim bunu yapma iznini verdiyse, o güzelim ağaçları kesmenize göz yumdu ise, en az 300-400 senede oluşan güzelliği, doğal zenginliği, mis gibi koku salan senaver ağaçlarının gölgesini, doğa harikası Tor kayalarını yok etmeyi, bunun evrende oluşan günahını vebalini düşünmenize ne engel olduysa yazıklar olsun…

Bir zamanlar çocukların, gençlerin, izcilerin, sporcuların üzerinde kamp kurduğu, suyun kesildiği günlerde pınarından beslendiği, Alp kuşağının genç ardıçlarının diplerinde mantarların bittiği, kuş üzümü tarlalarının bulunduğu, sincapların cirit attığı, dağ sıçanlarının deliklerinden çıkıp bizi seyrettiği, kırmızı karıncaların çamlardaki kese böcekleri ile doğal mücadelesini sürdürdüğü, Uludağ’ın en güzel manzaralarından birine sahip, yarı vahşi alanlarından biri olan Kirazlıyayla gölet mevkiine nasıl kıydınız?

Düne kadar ormana girmek yasak diyerek jandarma diktiğiniz, yanmasından, kaçak kesimden, hayvan otlatılmasından korktuğunuz, çam ağaçları ve kayalıklar ile sakladığımız Gölet Mevkii’ne, Katarlı bir yatırımcının oteline ek tesis kazandırmak için koca koca makinaları sokup nasıl kıydınız?

Düşündükçe böylesine bir doğal güzelliği yok etmeye çalışanların vatan sevdalısı olduğuna, doğa koruyucusu olduğuna inanmak, her şeyden evvel Türkiye’nin güzelliklerini korumak için göreve geldiklerine inanmak ne mümkün?

Uludağ’ı ve güzelliklerini sahipsiz zannedenler en çok bu dönemde gerçek anlamda yasaların ve emirlerin arkasına sığınarak kıyım yaptılar. Görevliler ise sadece seyrettiler.

***

Fotoğrafları görünce çok sevdiğim bir yakınımı kaybetmiş gibi oldum. Duyduğum acıyı tarif ve tahayyül edemezsiniz.

Neden Avrupa’da ki ve Amerika’da ki Milli Parklara günübirlik kullanım dışında otel yaptırmadıklarını, konaklamaya izin vermediklerini, kendiliğinden düşen bir ağacın bile yerden kaldırılmadığını, zarar görebileceğinden korkulan “Doğal Hayat” alanlarına girmenin niçin yasak olduğunu bir kez daha düşündüm ve haykırmak istedim.

Bugüne kadar Milli Parkı korumak için çaba vermiş Hasan Asmaz’ı, Şemsettin Sarıgöl’ü, Osman Neşet Akay’ı, Erdoğan Sivas’ı, Davut Ermiş’i, Ersan İlkin’i, İzamettin Karslıgil’i, Sinan Karakuzu’yu Milli Park müdürü olarak yaptıklarını düşündüm. Bir teraziye koyup hizmetlerini tartmaya çalıştım… Hiçbiri bu dönemde olduğu kadar Milli Park kavramını çiğnememişlerdi. Aksine korumak için sürgün edilmeyi göze alarak mücadele vermişlerdi.

Baş müdürlükleri döneminde Milli Parka “Orman envali” gibi bakanları; Uludağ’ı koyun sürülerine açmaya kalkan Valiyi görmüştük. Ancak, Milli Parkın korunması için önemli uyarılarda bulunan Prof.Dr. Zihni Erençin’i, Prof.Dr. Ahmet Minbay’ı, Prof.Dr. Atıf Şengün’ü, Prof.Dr. Aydın Evren’i, Nihat Turan’ı da tanıma şansını yakalamıştık.

Uludağ Master Planında İzcilik ve Gençlik Kamp alanı olarak ayrıldığı halde son çıkan alan başkanlığından sonra talana uğrayan yer sadece güzelliğini ve doğal değerlerini kaybetmekle kalmamış, Dünya’da Amerika Yellowston Milli Parkı, İsviçre ve Norveç’te görülen, dünya mirası Tor kayalıklarını da yok etmişlerdi… Bize ise sadece arşivimizde kalan fotoğraflara bakarak paranın taşı nasıl yediğini görmek kalmıştı.

***

Yaptıkları pek çok yanlışı dile getirmemize rağmen hiçbir düzelme görmediğim bir yapı ile karşı karşıyaydık.

Bundan sonrası Adalete kalmış. Ancak Adalet’te yo kolan şeyleri tekrar yerine iade edecek bir teknolojiye sahip değil.

Kendi kendime “Yeniden yönetime gelirler ise yazmak yerine kalemimi kırıp köşeme çekilmeyi tercih edeceğim” diye söz verdim.

Hiç olmaz ise sinirlerim bozulmaz, uykularım bana kalır, yıllar yılı çocuk ve gençlere orman ve doğa sevgisini aşılamaya çalıştığımız yerleri rüyalarımızda kullanırdık.

Elveda Kirazlıyayla’nın İzcileri, Sporcuların sesleri ile çınlayan güzellikleri, dünyaca ünlü Tor kayalıkları, küçük sporcuların arasına saklanıp birbirleri ile şakalaştıkları Ardıçlar… Koparmamak, ezmemek için çevresinden dolandığımız kardelenler… Dağ laleleri, kuş üzümleri, dağ çilekleri, çayır sıçanları… Utanmadan beyaza boyayıp ilgisi olmayan birinin adının kabaca yazıldığı Hayri Koyuncu Pınarı….

Elveda … Size bu kötülüğü yapanları unutmayacağız. Hiçbir şey yapamasak ta, sonsuza kadar onları saygı ile anacağız…

 

Taner TÜMERDİRİM

[email protected]

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (4)
    • Mehmet

      Kalemin dert görmesin. Bunların İslam ile ilgisi olduğunu sanmak hayalden ibarettir! Ben güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim diyen bir Peygamberin ümmeti olamazlar! Ülkeyi talan etmek için gelmiş, Allahını ilk emri olan OKU yu gözardı eden, salt kendi çıkarlarını düşünen ve ülkeyi bitirmek amacıyla emperyalistlerin emrinde olan doymaz kişilerdir…

      Yanıtla
      +0
      -0
    • SEVİL YAZGAN PERVANE

      İçim kan ağlıyor şu anda!İzci kampları yaptığımız KİRAZLI YAYLA!….😪😪Doğayı katledenler “VATAN HAİNİ”dirler!🤬😡Bunların hepsi BETON zihniyet!……..🤬😡🤬

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Cezmi

      Doğanın kıymetini bilmeyenlerden birgün doğa öcünü alır. Malesef içim acıdı bizler o doğanın bizde bıraktığı güzelliklerini hatırladıkca ruhumuzun dinlendiğini hissedenleriz şimdi bu ilacı nerede bulacağız 😭😭😭

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Osman n. Akay

      Sevgili Taner, nasıl kıydınız ? Diye soruyor. Nasıl kıydıklarını anlatayım.
      Halifeyi müslimin Allahın yer yüzündeki gölgesi Osmanlı padişahı Abdülmecit Osmanlı temasının babası sayılırken :
      Sapık arzularını tatmin için küçük kız çocuklarına tecavüz ederek bir çoğunun kanamadan hayatlarını kaybetmesinin nasıl keyif alarak o çocuklara nasıl kıydıysa öyle kıydılar.
      İslami vakıfların küçük çocuklara tecavüz ederken o çocuklara nasıl kıydılar ise öyle kıydılar.
      Ülkenin doğasını talan ederken , ormanlarını otel yapmak için yakarken nasıl kıydılar ise öyle kıydılar.
      Bu kısımlara karşı olduğumuzu , görev alanımızda bu kanunsuz sapkın uygulamalara müsaade etmeyeceğini en üst düzeyde her platformda açıkça ilan ettiğimiz için bize ve çocuklarımıza nasıl kıydılarsa öyle kıydılar
      Meslek Hayatımızın en verimli çağında bizi emekli olmaya zorlayarak emekli olmamızı sağlarken ülke menfaatlerine nasıl kıydılar ise ÖYLE KIYDILAR…
      ORMAN FAKÜLTESİ 64 GİRİŞLİLER BU TÜR KIYIM İŞLERİNİ YAPANLAR İÇİN
      ” YAŞASIN PUŞTLUK ” TABİRİ KULLANIRLARDI…

      Yanıtla
      +0
      -0