TÜRKİYE ileriye dönük olarak “çağdaş” bir “eğitim – öğretim”e kavuşmalıdır.
Eğitimde her çocuk ve genç için “şans eşitliği” sağlanmalıdır.
Devlet okulları çok daha donanımlı ve üst düzeyde olmalıdır.
Tüm bunların yanı sıra “parasız yatılı devlet okulları” olmalıdır.
Her ülke kendi yapısına, ekonomik durumuna, öz değerlerine, varlıklarına … göre yurttaşlarına en çağdaş ve de en uygar bir eğitim modelini ve “işe yarayacak, akılcı” ve donanımlı öğretimi sağlamalıdır.
Dar gelirli ya da yoksul ailelerin çocukları da bu dünyada şans sahibi olmalıdırlar.
Eğitim derken yaşamın her alanına yayılması gereken bir eğitme, yetiştirme, geliştirme ve yönlendirme bir terbiye anlaşılmalıdır.
Bunun da adı “ulusal – milli – öz” eğitim olmalıdır.
Bu anlayışa ve yaygın eğitime dayalı öğretim modelleri, çeşitliliği ile dayanıklı, ileriye dönük, bilime ve teknolojiye “doğru yerleri” veren programlar uygulanmalıdır.
Ders programlarına,”müfredat”a çağ dışı, gerici ve de dinci unsurlar eklemek ise kabul edilemez.
Çağcıl, gerçekçi, işe ve “akla” dayalı, insana ve özgür iradeye yer veren okul modelleri geliştirilmelidir.
Her bir çocuk ve genç için ülkenin her yanında “devlet destekli” okul ve meslek edinme çabaları örgün olarak sağlanmalıdır.
Çocuklar ve gençler “ayni eşit haklara” sahip olacak bir biçimde eğitimden ve öğretimden yararlanmalıdır.
Hiç bir çocuk ailesinin “sosyal ve ekonomik yapısından dolayı” öğretimden, eğitimden yoksun bırakılmamalıdır.
“Okullar, öğretim ve eğitim” bir kazanç, bir “ticaret dalı olmamalıdır”.
Özel olarak “paralı” olan bir okul türü olmamalıdır.
En büyük kazanç ve övünç konusu milli – ulusal öğretim ve eğitimde “erişilebilinen düzey” olmalıdır.
Ülkenin yurttaşları, anneler, babalar ve de öğretmenler, eğitmenler bu “düşünce ve arayış” içinde bilinçli olmalıdırlar.
Ezbere dayalı bir öğretme düşüncesinden “vaz” geçilmelidir.
Öğrenci “okuduklarını çok iyi anlayabilecek” bir düzeye doğru yetiştirilmelidir.
Derslerdeki öğretme ve öğrenme yöntemleri çocuğun “aklını ve bilgilerini kullanabileceği”, yeteneklerini sunabileceği biçimde olmalıdır.
Çoklu cevaplardan seçmeli ve buna benzer TEST uygulamalarından kesinlikle “vaz geçilmelidir”.
Bunun yanı sıra yine eş anlam ve değerde bir “ulusal eğitim ve öğretim: maarif” gereklidir.
Bunun kapsamı da anadilinin “en güçlü” olduğu ve öğretmen yetiştirmenin de en “ciddiye” alındığı bir sistem gerektirir.
Çocuklar için yüksek öğretime değin tüm okullar ve sınıflar “ücretsiz devlet okulu” olmalıdır.
Eğitim öğretimde şans eşitliği tüm ülkede eşit olarak sağlandığında ancak sağlıklı ve güvenilir bir eğitim – öğretim sisteminden yararlanılabilir.
Öğrencilerin okul için gereksindiği her türlü araç, gereç, kitap ve donatılar devlet tarafından karşılanmalı, ücretsiz olmalıdır.
Okulların donanımları ve modernleştirilmesi, çağdaş teknolojiye uyumu ise en üst düzeyde tutularak devlet tarafından karşılanmalıdır.
Okuduğunu anlayabilen, okudukları üzerinde fikir ve düşünce üretebilen “akla ve mantığa” dayalı bir eğitim ve içerikle öğrenci yetiştirilmelidir.
Her sınıf ve ders kendi içinde öğrencilerin anlayıp, kavraması ve “eleştirisel” düşünsel bakışla özümsemesi ilkesine dayanarak işlenmelidir.
“Test” adı verilen ölçme, değerlendirme sistemi tamamen kaldırılmalıdır.
Yüksek öğretime, üniversiteye giriş için ülke genelinde bir sınav yerine öğrencini bitirdiği lisenin belirlediği “bitirme notu” ve belgesi belirleyici olmalıdır.
Öğretmen olarak bu mesleğe giren kişi ayni zamanda kendini yetiştirmek, geliştirmek için gerekli olanaklara da kavuşabilmelidir.
Öğretmenlerin maaşları ülkenin, çağın gerektirdiği en iyi düzeyde olmalıdır.
Öğretmenlerin yaşamı, sosyal ve ekonomik düzeyleri en seçkin bir düzeyde olmalıdır.
Öğretmenlerin meslek içi gelişim ve ilerleme programları devlet tarafından karşılanmalı ve özgürce sunulmalıdır.
Çağın gereklerine erişebilen, enerjisi, umutları ve de öz güveni yüksek öğretmen modeli her açıdan istenmeli ve bu meslek toplumda olması gereken en yüksek düzeye erişmelidir.
Tüm eğitim sisteminde Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve yasalar geçerlidir ve uygulanır olmalıdır.
Okullarda eğitim-öğretim için uygulanılacak “ders programları” ve içerikleri anayasaya ve Milli Eğitim Temel Yasasına aykırı olamaz.
Türkiye Cumhuriyeti çağdaş, demokratik, anayasal, akla ve bilime dayalı, uygarlık yolunda ilerlememizi sağlayabilecek bir eğitim-öğretim sisteminin geçerliliği için gerekli olan her türlü önlemi alacaktır ve bunun için de mücadele edecektir.
Öğretmen Gönen ÇIBIKCI, 05.05.2024
ALMANYA
13 saat önceASYA
13 saat önceALMANYA
14 saat önceGÜNCEL
15 saat önceAVRUPA
15 saat önceGÜNCEL
15 saat önceDÜNYA
16 saat önce