Mersin Saldırısında “Teröre Destek” Tartışması

Mersin Saldırısında “Teröre Destek” Tartışması

ABONE OL
23:58 - 27/09/2022 23:58
Mersin Saldırısında “Teröre Destek” Tartışması
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Mersin Polisevi’ni hedef alan terör saldırısı, saldırgan Dilşah Ercan’ın geçmişte gazetecilik yapmış olması nedeniyle iktidar partisi AKP ile ana muhalefet partisi CHP arasında “teröristleri kim destekliyor” tartışmasına yol açtı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör saldırısı nedeniyle HDP ve CHP’yi suçlayan açıklamalarda bulundu. Erdoğan, CHP’yi “gazeteci, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi diyerek teröristlere sahip çıkmakla” suçladı.

AKP İl Başkanları Toplantısı’nda terör saldırısıyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, “Dün gece, Mersin’de PKK’lı alçaklar bir polisimizi şehit etti, bir polisimizi yaraladı” ifadesini kullandı. Erdoğan, “Hamdolsun teröristler anında hak ettikleri karşılığı bularak ila cehenneme zümera kavuştular. Bu teröristlerin hangisinin izini takip ederseniz edin ucu ya HDP’ye ya CHP’nin ‘gazeteci, siyasetçi, sivil toplum temsilcisi’ diyerek sahip çıktığı kesimlere ya da Batı ülkelerine çıkar. HDP’yi allayıp pullayarak, meşrulaştırma ve iktidara ortak etme peşinde koşanların ellerinde yapılan her terör saldırısında dökülen kanların izi vardır, olacaktır. Aynı durum Batılı ülkeler için de geçerlidir. Kandil’i ve Suriye’yi başlarına yıktığımız teröristlerin Batı ülkelerinden giderek daha fazla himaye görmesi, her şeyden önce bu devletlerin kendi huzurlarına ve güvenliklerine yönelik bir tehdittir. Unutmayın, yılan eninde sonunda kendisine uzanan eli de sokar. Teröristin yeri sokaklar değil, döktükleri kanların hesabını verecekleri mahkemeler ve hapishanelerdir” dedi.

Ana muhalefet lideri CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, “Mersin’de polisevine yönelik alçakça düzenlenen terör saldırısında şehit olan polis memurumuza Allah’tan rahmet, ailesine başsağlığı ve sabır, yaralanan polis memurumuza ve vatandaşlarımıza acil şifalar diliyor; terörü bir kez daha lanetliyorum. Milletimizin başı sağ olsun!” mesajını paylaştı.

Kılıçdaroğlu’nun bu açıklamasına AKP Grup Başkanvekili Bülent Turan ise, CHP Grubu’nun 2012 yılında Türkiye’de basın özgürlüğündeki gerilemeye ilişkin yayınladığı raporda Dilşah Ercan’ın adının geçtiğini belirterek yanıt verdi. Turan, “Amin! Ancak İnsan utanır, mahcup olur, ‘hata yaptık’ der, özür diler! Polisimizi şehit eden Dilşah Ercan adlı terörist, CHP’nin ‘Dünyanın En Büyük Gazeteci Cezaevi Türkiye’ raporunda ‘gazeteci’ olarak yer almadı mı?! Ülkemizi dünyaya bunlarla şikayet etmediniz mi?! Bir değil iki değil” sözleriyle Kılıçdaroğlu ve CHP’yi hedef aldı.

CHP’li Özel AKP’ye FETÖ’yü hatırlattı: “Siz baştacı ettiniz”

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ise, AKP’nin Fethullah Gülen yapılanmasıyla ilişkisini hatırlatarak, Mersin’deki terör saldırısı üzerinden CHP’nin hedef alınmasına tepki gösterdi.

Özel, “Olay soruşturuldukça, sosyal medyada son derece çirkin bir saldırı altında CHP. İğrenç bir algı operasyonuna niyetleniyorlar. CHP’nin; 2012 yılında yapmış olduğu, 2013 yılında kamuoyu ile paylaştığı; o dönem bütün siyasi partilere yolladığımız, halen daha da referans bir kaynak olarak gösterilen Tutuklu Gazeteciler Raporu’nun bir sayfasından CHP’ye hesap sormaya çalışan, iftira atan hadsizler var” ifadesini kullandı.

Özel, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, “Dilşah Ercan’ın isminin raporda yazması üstüne diyorlar ki, ‘CHP bu kişiye gazeteci dedi.’ Rapor 2012 yılı, oluşturuş şeklini hepiniz biliyorsunuz. CHP, adı bilinen tutuklu gazetecileri cezaevinde ziyaret ediyor. Ancak, basın kartı olan, gazeteci olarak içeride olduğu bilinen toplam 71 kişiye de mektup yazıyor. Adınız, soyadınız, çalıştığınız dergi ve faaliyetiniz, varsa uğradığınız hak ihlalleri. Toplam 188 gazetecinin ismi var bu raporda. Bunun içinden şu anda Meclis’te üç milletvekili var. Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal da geçen dönem bizim milletvekilimizdi, bu raporda. Bu raporda Tuncay Özkan var, Mustafa Balbay var, Hikmet Çiçek var, Yalçın Küçük var. Nedim Şener var, Barış Pehlivan var, Barış Terkoğlu var; var oğlu var. Savcılıklarda soruyorlar ya ‘Göreviniz?’ ‘Gazeteciyim’ diyenlere ve bunu ispat edenlere mektup yazmışız. ‘Nerede çalıştın, ne yaptın, suçun ne’ diye. 2012 yılında buna gelen cevaplardan bir tanesini, ‘CHP’nin raporunda adı geçen birisi, şimdi terörist.’ Ey AK Partililer, ey Süleyman Soylu. 2012’de Mehmet Baransu, baş tacı bir gazetecinizdi. Bugün Silivri’de müebbet hapis, terörist. Ne diyeceğiz, Mehmet Baransu’ya? Ekrem Dumanlı, firari terörist. Baş tacıydı. Ayırdığı koltuğa oturuyordunuz Türkçe Olimpiyatları’nda. Ey utanmazlar, CHP’ye bunu söyleyecek haddi bulan ve hudutlarını aşanlar. Örneğin Zekeriya Öz, o tarihin en itibarlı savcısı, bugün terörist. YAŞ üyesi olarak en yüksek rütbeli darbeci Akın Öztürk, bugün terörist. Mehmet Dişli; kardeşi yurt dışında Türkiye’yi temsil ediyor, halen daha. Ama Hulusi Akar’ın en yakını, 12 sene hiç ayırmıyor yanından. O gece darbeci, şimdi terörist. Sonra Recep Tayyip Erdoğan çıkacak, ‘Rabbim, milletim beni affetsin.’ Bu pisliklerden, hepsinden kurtulacak. 188 gazeteci ismi içinde adı geçmiş diye CHP’den 11 yıl önceki raporun hesabını soracaksınız, öyle mi? Terbiyesizliğin lüzumu yok, hadsizliğin lüzumu yok. Rezalete bak. Ömürleri bugün terörist olduğu ortaya çıkanlarla aşna fişne geçenlerin bize söyleyecek lafı yok” dedi.

Özel, “Biz gidip de bu adı geçen teröristi; görüşmemiş, konuşmamız, baş tacı etmemişiz. Sizin gibi biz bunlara rütbe mi taktık? Biz yanımızda mı tuttuk bunları, ey Hulusi Akar. Mehmet Dişli’nin hesabını Hulusi Akar’dan sorma, Zekeriya Öz’ün hesabını Tayyip Erdoğan’dan sorma, Akın Öztürk’ün hesabını YAŞ’taki AK Partililerden sorma; CHP’ye Allah’ın cezası bir katilin hesabını sor. Herkes aklını başına alacak. O kadar bedava değil” diye konuştu.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun son dönemde ülke içerisinde “dağlarda terörist kalmadı” yönündeki açıklamasını da anımsatan Özel, “Hani AK Parti? Bu Süleyman Soylu; görevden alıp alıp alamadığınız Süleyman Soylu hani ayakkabı numarasını biliyordu, bütün teröristlerin? Hani kafalarını çıkaramıyorlardı? Nasıl oluyor da geliyorlar, evlatlarımızı vuruyorlar? Süleyman’ın ‘hiç terörist kalmadı’ demesini görme; sonra isim üzerinden başka algılar yaratmaya çalış. CHP’yi bununla anacak adamın alnını karışlarız. Hangi makamda, hangi mevkide olursa olsun. Herkes bu konularda haddini, hududunu, sınırını bilecek. Biz çıkıp, bir şehit cenazesi üzerinden bunları söylemezken; tutup da oradan bir algı operasyonu yapmaya çalışmayın kardeşim. Aklınızı başınıza toplayın. Geçmişte teröristlerle pazarlık yapanlar, masalara oturup kalkanlar, seçim günü mektup yazdıranlar. Bize söyleyecek bir kelime lafınız yok. Bu utanmazların bu fırsatçılığına mide bulanıyor” tepkisini gösterdi.

HDP: “Karanlık noktalar aydınlatılmalı”

HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar ise, Mersin’deki saldırıya ilişkin seçim sürecini anımsattıkları bir yazılı açıklama yaptı. Buldan ve Sancar, “Özellikle seçimlere yaklaşmakta olduğumuz bugünlerde ortalığı bulandırmak, yeni bir şiddet dalgasını ve provokasyonları, Haziran-Kasım 2015 dönemindeki gibi kullanmak amacında olanların bu hevesleri karşısında suskun kalınamaz. Demokratik siyaset alanını daraltmak ve işlevsiz hale getirmek amacında olanların bu hesabını boşa çıkarmak hepimizin demokratik görevidir. Mersin’de yaşanmış olan saldırıyı kınıyor ve karanlıkta bırakılan noktaların da aydınlatılmasının gerekliliğini vurguluyoruz. HDP olarak bizler, şiddet karşısında demokratik siyaseti ısrarla savunma ve uygulama tutumumuzu sürdüreceğiz” mesajını verdi.

Eski HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, “Mersin’deki silahlı saldırıyı kınıyorum. Siyasetin sorumluluğu, şiddet dışı çözümlerde ısrarcı olmaktır. Ölümleri durdurmaktır. Şiddetin her türlüsüne karşı çıkacağız, demokratik siyasette ısrarcı olacağız. Bunun herkes tarafından net olarak bilinmesini isterim” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ise Twitter üzerinden Demirtaş’ın açıklamasına tepki gösterdi. Soylu, “Daha geçen hafta teröristbaşını öven, 6-8 Ekim’in faili, cezaevinden Mersin’deki ‘silahlı saldırıyı’(!) kınamış…O kadar iğrenç ve aşağılıksın ki, birlikte fail olduğun PKK’yı burada bile temize çıkarıyorsun. Çünkü en güçlü ortaklık, suç ortaklığıdır…” ifadelerini kullandı.

Muhalefet liderleri saldırıyı kınadı

İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise, “Mersin’de polisevine yapılan alçak saldırıda şehit düşen kahraman Polisimiz Sedat Gezer’e Yüce Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Şehidimizin ruhu şad, mekanı cennet olsun. Milletimizin başı sağ olsun” ifadesini kullandı.

Eski Başbakan, Gelecek Partisi Lideri Ahmet Davutoğlu da, “Geçmiş olsun Mersin. Mezitli Polisevi’ne yönelik hain terör saldırısında yaralanan kahraman polislerimize acil şifa diliyorum. Rabbim güvenlik güçlerimizi muhafaza eylesin” mesajını paylaştı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu da, “Mersin polisevine yönelik gerçekleştirilen terör saldırısında maalesef bir polis memurumuzun şehit edildiğini üzüntüyle öğrendim. Terörün her türlüsünü topraklarımızdan kazıyacağımıza yürekten inanıyorum. Kahraman polisimizin ruhu şad, aziz milletimizin başı sağ olsun” dedi.

Demokrat Parti Lideri Gültekin Uysal ve DEVA Genel Başkanı Ali Babacan da, saldırıyı kınadı ve yaralı polise şifalar diledi.

“Güvenlik politikalarına gerekçe olmamalı”

Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve İnsan Hakları Derneği’nce (İHD) yapılan ortak yazılı açıklamada ise, iktidar cephesine güvenlik politikalarına gerekçe oluşturmama çağrısı yaptı. Açıklamada, “Terör yöntemi kullanılarak gerçekleştirilen bu kabul edilemez saldırıyı kınıyor, ölenlerin yakınlarının acısını paylaşıyor, yaralılara da acil şifalar diliyoruz. Sivillerin de bulunduğu bir ortamda yaşanan bu şiddet olayı, başta yaşam hakkı olmak üzere insancıl hukuk ve daha pek çok hakkın ihlaline yol açmıştır. Ancak yaşananlar, siyasal iktidarın temel hak ve özgürlüklere yönelik yeni kısıtlama ve baskı uygulamalarına, kutuplaştırıcı söylem ve güvenlikçi politikalarına gerekçe oluşturmamalıdır. Kamuoyunda oluşan tüm endişelerin giderilmesi, bilhassa da medya üzerinden üretilen spekülasyonlara ve nefret söylemine son verilmesi için derhal etkin soruşturma başlatılmalı, hakikat ortaya çıkarılmalıdır” denildi.

VOA tarafından geçilen Mersin Saldırısında “Teröre Destek” Tartışması haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Mersin Saldırısında “Teröre Destek” Tartışması haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Mersin Saldırısında “Teröre Destek” Tartışması haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.