0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Beyşehir’in uğrak tarihi mekanlarından, 2014’te UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi’ne “Hitit Kutsal Su Tapınağı” olarak dahil edilen anıt, bugüne dek fonksiyonunu yitirmeden ayakta kalabilme özelliğiyle dikkati çekiyor.

Beyşehir Kültür, Turizm ve Doğa Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı, tarihi mekanın dönemin su tesisatı ve su teknolojisi konusunda önemli bilgiler verdiğini söyledi.

Büyükkafalı, anıtın tarihi ve mimarisine ilişkin şu bilgileri verdi:

“Bu anıt, yapımı esnasında kullanılan teknoloji ve sanatkarlık anlamında günümüze ulaşan çok nadide bir yapıttır. Hititler’in suya verdiği önemi de göstermektedir. O dönemde yapılan anıt için bir çeşit su tasarrufu, bir çeşit baraj da denilebilir. Atalarına taptıklarını gösteren, taşları oyarak yaptıkları bu güzel anıt, bir cazibe merkezi olduğu için yerli ve yabancı ziyaretçilerin yanı sıra biz doğaseverlerin de çok ilgisini çekiyor. Misafirlerimizi ve doğa yürüyüşçülerimizi de sık sık getirdiğimiz bir alan. Yaşanan kuraklığa rağmen suyunun hala akıyor olması da çok güzel. Bu sene suyu biraz azalsa da Beyşehir Gölü’nün endemik bazı balıklarına da yaşam alanı durumunda. İnşallah, bu balıkların nesli tükenmez.”

“Hayretler uyandırıyor”

Ziyaretçilerden Osman Bardakçı, ailesiyle birlikte geldiği Beyşehir’de tarihi Eşrefoğlu Camisi’ni ziyaret edip gölde tekne turuna katıldıklarını söyledi.

Eflatunpınar’ı da görmek istediklerini kaydeden Bardakçı, “İlk defa ziyaret ediyoruz ama gördük ki güzel bir yermiş. Hititler’den kaldığı yazıyor tarihte. Tarihe meraklıyımdır ve bu yüzden ‘Araştırma yapalım, gezelim’ diye geldik. İçindeki balıkları, doğallığı, bu büyük taşların ve heykellerin o dönemden taşınması, buraya nasıl geldiği, insanların aklında soru işaretleri yaratıyor, hayretler uyandırıyor.” ifadelerini kullandı.

ABD’den Beyşehir’e ailesiyle tatil yapmaya geldiklerini anlatan ziyaretçilerden Mehmet Ertürk de fırsat buldukça ülkenin kültürel mirası ve doğal mekanlarını gezmeye çalıştıklarını belirtti.

Eflatunpınar Hitit Su Anıtı’na anne ve babasının tavsiyesi üzerine geldiğini ve hayran kaldıklarını dile getiren Ertürk, şöyle devam etti:

“Güzel bir doğal ortam var burada. Hem doğa hem de insanlık ve din tarihi bakımından önemli bir yer olduğunu anlıyoruz buranın. Hitit Krallığı’nın başkenti burasıymış ve buraya din açısından bir anıt yapma kararı almışlar. İşte burada ‘yağmur ve fırtına tanrıçası’ bulunmakta. Bunları figürlerle resmetmeleri dikkatimi çekti. Anadolu’ya has endemik 315 balıktan sanırım 7’si bu anıtın içinde bulunmakta. O yüzden daha korumacı bir yaklaşım göstermeliyiz buraya diye düşünüyorum.”

Ziyaretçilerden sanat tarihi bölümünde öğrenim gördüğünü belirten Hilmi Ergün de ilgi alanıyla alakalı bir yer olduğu için geldiği Eflatunpınar’ı ilk kez gördüğünü söyledi.

Bölgenin güzel bir doğasının olduğunu ifade eden Ergün, “Suyunun berrak olması çok güzel, ortam mükemmel. Görmeyenleri görmeye davet ediyorum çünkü kültür ve sanat yönünden oldukça zengin olan ülkemizde bu tür tarihi yerleri de gezmemiz, görmemiz ve bilmemiz gerekiyor.” şeklinde konuştu. (AA)