ÇAĞDAŞLIĞIN-DEMOKRASİNİN SEÇİMİ

ABONE OL
00:16 - 09/05/2023 00:16
3

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

14 Mayıs 2023 tarihinde bir seçim yaşayacağız.

Demokratik bir seçim olmayacak, demokrasiyi kurtarma seçimi olacak…

Ya karanlığa teslim olacağız ya da aydınlığa yelken açacağız.

Ben baharın geleceğine inanıyorum.

Bu duruma nasıl getirildik?

Türkiye yüzyıllık aydınlanma tarihinde yol ayırımın eşeğinde. Cumhuriyeti kuran iradenin ideali çağdaşlaşma olmasaydı, laikliği Anayasaya yerleştirmez, çok partili döneme geçmez, istediği otokratik düzeni pekâlâ kurabilirdi…

Mustafa Kemal kafasına koymuştu; bir ulus var olacaksa ancak akla uyarak, laik bir devlet ve toplum yaratarak mümkün olurdu.

Bu ne demekti?

-Birey özgürleşecek

-Birey yurttaş olacak

-Kadının, toplumda erkekler kadar hakları olacak, seçecek seçilecek.

Ulusun varoluşu, toplumun kurtuluşu ümmetçilikten laik topluma geçmekle mümkün olacaktı.

Aydınlanma devrimleri gerçekleşti; eğitimde Köy Enstitüleri projesi ile bir mucize yaratıldı, ekonomide kamu kurumları ile sosyal devlet temelleri atıldı, siyasal da çok partili döneme geçildi.

Demokrat Parti’nin çok partili demokratik sisteme geçişte iktidara gelip demokrasiyi yok sayarak baskıya ve gericiliğe yönelmesi darbeyle iktidardan indirilmesine yol açtı.

Demokrasinin yerleşmemiş olması ve kendisini koruyamayışı askeri darbe dışında seçenek bırakmadı. 1961 Anayasası demokrasinin gelişmesini sağlayacak bir anayasa oldu ama sömürgeci ve gericilerin işine gelmedi. 12 Eylül’e kadar uzanan süreçte nokta kondu: Demokrasi Türkiye’ye gerekmez, ılımlı İslam projesi hayata geçirildi.

Aydın kıyımı başladı.

Terör örgütleri AKP iktidarının yollarını döşedi, destekleyicileri ise liberaller, dogmatik solcular, Avrupa, Amerika oldu ve ortak sloganları, AKP ile demokratikleşiyoruz, vesayet siyaseti bitiyor’’. Oysa Recep Tayyip Erdoğan demokrasinin kendisi için tramvay olup, istediği durağa gelince ineceğini söylüyordu.

Recep Tayyip Erdoğan bindiği demokrasi tramvayında istediği durağa geldi ve indi.

Gerici, dinci, bütün unsurları bir araya getirdi.

Ilımlı İslam modelinden radikal İslam’a geçildi.

Recep Tayyip Erdoğan seçimi kazandığı takdirde demokrasi tamamen bitmiş olacak ve şeriat anayasasını getirecek. Bunu ittifakındaki bütün partiler de istiyor.

Cumhuriyeti kuran irade bugünkü gerici iktidar gibi otokratik bir rejim istese kuramaz mıydı? Pekâlâ kurardı. Onlar çok partili döneme geçti, bugünkü iktidar diktatörlüğe yöneldi. Utanmadan çok partili döneme CHP geçmemişte istibdatı yaratmış gibi konuşabilmekteler. Asıl istibdat AKP’dir ve kaybedecek.

Tek adam rejimini sonlandırıp demokrasinin temellerinin atılacağı umuduyla Millet İttifakı kuruldu. Türkiye 14 Mayıs’ta tüm demokrasiden yana olan unsurların birleşerek tek adam rejimini sonlandırmanın tercihini yapacak. Umut ediyorum ki, Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu kazanacak ve Türkiye aydınlanma yoluna devam edecektir.

HAYDİ TÜRKİYE AYDINLIK GELECEK SENİ BEKLİYOR

Zekeriye Uçar

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.