Sandıklar geldiğinde  takke düşecek, kel görünecek.

AKP’nin sandığa giden seçmenlerini yeniden sandığa götürüp götüremeyeceğine o gün hep birlikte tanık olacağız.

Kanımız odur ki; büyük bir olasılıkla AKP’nin  kendi seçmeni de çantada keklik değildir artık!

Böyle olmadığını önümüzdeki ilk seçimde partisine çok açık biçimde gösterecek.

Bu; seçim sonucu olarak, şu anlama gelecek:

CHP’nin toplumsal muhalefetle uzlaşarak, bu ceberrut yönetimin adayına karşı çıkaracağı cumhurbaşkanı adayı kazanacak.

Araştırmacılara kalırsa; o adayla AKP – MHP ve paydaşlarının gösterecekleri adayı arasındaki fark

1 – 2 puan aralığında kalırsa bu; AKP ve paydaşları açısından büyük bir başarı olacak.

Onlara göre bu fark, CHP ve ulusal muhalefet adayı lehine, en az 15 puan aralığındadır.

Görünen o ki; ne AKP ne de paydaşları erken bir seçimden kaçamayacaklar.

Bekleyip göreceğiz.

Erken seçimin kazananı toplumsal muhalefet olacak.

Bu saptama, AKP’nin, onun genel başkanının, AKP seçmeninin ve paydaşlarının akıllarını başlarından alıyor.

Biliyorum.

Seçimi kaybeden onlar olmayacaklar, kuşkusuz! Bu seçimi partili cumhurbaşkanı ve onun stepnesi MHP Genel Başkanı Bahçeli Devlet ve diğer paydaşlar kaybedecekler. Akıllarını başlarından alanın bu gerçek olduğunu bildiklerini biliyorum.

Ancak; benim zerre kuşkum yok, AKP; bu seçimin kaybedilmesinin suçunu MHP ve diğer paydaş partilerin sırtına yükleyecek.

AKP ve stepnesi MHP; bırakın ülkenin diğer seçmenlerini, kendi seçmenlerini bile, seçim havasına sokmakta, hiç hesapta olmayacak biçimde, zorlanacak.

Seçmenlerini sandığa nasıl  yönlendirebileceklerini bilemiyorlar.

Eldeki hesap; Nasrettin Hoca’nın Akşehir Gölü’ne yoğurt mayalaması gibi bir şey.

Ya tutarsa!

Toplumsal muhalefet partileri bu işin farkındadırlar. Seçim kampanyasını sert bir mantıkla yürütmelerinin ardındaki düşünceleri de bundandır.

Türkiye’nin ve halkın ezici çoğunluğunun içinde bulunduğu durumun yükünün AKP ve MHP`nin sırtına atmanın hesabını çok iyi  yapıyorlar.

Oylarının çalınacağını öne sürerek YSK’ya seçimin yenilenmesi kararını aldırmaları akıllarının bir kenarında olsa gerekir.

O konuda da çok dikkatli olacaklarını ve oylara sahip çıkacaklarını, atı alanın bir kez daha Üsküdar’a geçmemesi için ne yapmak zorunda olduklarını, AKP ve paydaşlarının yeniliklerinde çalındığını ileri sürdükleri oylarını yeniden almak için seçmenlerini sandığa götürmek zorunda kalacaklarını da biliyorlardır.

Görünen o ki; toplumsal muhalefetin öyle bir sorunu olmayacak

AKP ve paydaşları gelecek erken seçimde seçim kampanyalarını nasıl yürütülürse yürütsünler, denenmiş eski yöntemlerle seçmenlerinin sandığa, önceki seçimlerde olduğu gibi gitmelerini sağlamaları olanaksızdır.

Bu nedenle bu seçimin sonucu, toplumsal muhalefet lehine, açık ara farklı olacak gibi görünüyor.

Neden mi?

Kendimi yinelememe izin verin lütfen!

Adını değiştirmedikleri Cumhur İttifakı; daha önceki seçimlerde sandığa gitmeyenleri bırakın, o gün onlara oy vermeye giden seçmenlerini de firesiz, sandığa götüremeyecek.

Bir başka gerçek de şudur: Daha önce Cumhur İttifakı’na oy veren seçmenlerin azımsanmayacak bir sayısı ulusal muhalefete oy verecek.

Bir nedeni de, belki de can alıcı olanı şudur:

AKP; seçmenine 23 yılda, onun için yaptıklarını anlatmakta ve onları inandırmakta zorlanıyor.

AKP seçmeni partisine güvenini yitirdi.

Düzmece videoların, bu düzmece videolara inandığını söyleyen, sözüm ona tarafsız haber sunucularının da bir yararı olmayacak Cumhur İttifakı’na gelecek erken seçimde.

Toplumsal muhalefete oy verecek seçmenin  fire vermeyeceğine kesin gözüyle bakılıyor.

Büyük bir olasılıkla; erken seçimin sabahında, bu kez, demokrasi kazanacak.

BU KEZ HER ŞEY ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK!