BU DÜNYADAN BİR RIZA ALMALI GELDİ GEÇTİ

ABONE OL
17:48 - 09/10/2021 17:48
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Berlin`den Dünya`ya açılan haber sitesi ha-ber.com yazarlarımızdan sevgili Rıza Almalı`yı kaybettik!

Almalı Kimdi?

Televizyonun yaygın olmadığı yıllarda Almanya’da kulaklarımda hala çınlayan; ‘’Burası West Deutsche Rundfunk Köln Radyosu Türkçe Yayını Haber Saati, anonsu duyulunca, Almanya’da yaşayan bütün Türklerin merakla bekledikleri andı ve Spor Haberleri için karşınızda Rıza Almalı’’ diye başlayan anonsun ardından konuşmasını yapardı Rıza! Evet Rıza Almalı’dan bahsediyorum Rıza’yı bu sonbaharda maalesef kaybettik…

1955 yılında Sivas’ın Gürün İlçesinin Yuva köyünde doğan Rıza, o yıllarda köydeki sağlıksız yaşam ve işsizlikten dolayı, Anne ve Babası daha o günlerde büyük kentlere göç etmek zorunda kalmışlardır. Ankara`da bulunan yakınlarının da desteğini alarak Başkente geldiler. Üçü kız ve üçü erkek, toplam altı çocuklu ailenin en büyüğü idi Rıza. İlk, Orta ve Lise eğitimini Ankara`da tamamladı. Ata sporu Güreş tutkunuydu ve bu nedenle de severek Spor eğitimine yönlendi. 1979-80 eğitim döneminde Ankara 19 Mayıs Spor Akademisi`ni bitirdi. Spora olan tutkusu ve sevgisi onu öylesine dürtüklüyordu ki! daha çok şey yapmaya ve üretmeye adeta zorluyordu.

Bu üretimi Türkiye`de yapamayacağını daha o günlerde anlayan Rıza! Yolunu Almanya`nın Münih kentine doğru yönlendirerek, zorlu bir yolculuğa başladı. Önce Münih`te bulunan Spor Bilimleri Enstitüsünde yeniden spor eğitimini tamamladı ve ikinci diplomasını aldı.

Bununla da yetinmedi, daha sonra 1989 yılında Köln Spor Yüksek Okulunda üçüncü bir eğitime başladı.

Köln Spor Yüksek Okulunda bulunan Spor Gazeteciliği (Sportjournalismus) bölümünü bitirerek bölüm başkanı Prof. Dr. Josef Hakfort`un büyük beğenisini aldı ve bu bölümü bitiren ilk Türk öğrenci olmanın gururunu hep yaşadı, ardından uzun yıllar hem Türkiye’deki gazetelere yazılar yazdı ve hem de WDR Köln Radyosunda Spor Haberlerini sundu. Türk sporuna kendi kulvarında hizmet vermek için çok didindi durdu.

Almanya’da yaşayan başarılı gurbetçi sporcularının hemen hemen tümünü yakından tanıyarak röportajlar yaptı, ülke insanımızın tanınmasına katkı koydu. Almanya’da kamp ve müsabaka yapan tüm milli takımlarla yakından ilgilendi ve milli Takım antrenörleri ile röportajlar yaptı.

2000 yılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Yüksek Okulunda organize ettiğimiz Spor ve Medya sempozyumuna hem kendisi ve hem de Köln’de Hocası Prof. Dr. Josef Hakfort ile birlikte sempozyuma katılarak bizlere katkı koydu. Hocasının Rıza hakkında söylediği olumlu sözler hala kulaklarımda çınlıyor!

Kuşkusuz spor yazarlığından tüm dünyada olduğu gibi Almanya’da da geçinmek için yeterli bir ekonomik katkı yapmıyordu! çok zordu bu nedenle Radyo programcılığının yanı sıra T.C. Münster Başkonsolosluğunda memur olarak işe başladı. Ancak kısa bir zaman sonra oradan ayrılmak zorunda kaldı ve yıllarca NRW eyaletinde farklı şehirlerde öğretmenlik, spor kulüplerinde yöneticilik yaptı. Zaman içerisinde sağlık sorunları yaşamaya başladı ve maalesef halen ilacı bulunmayan Parkinson hastalığına yakalanmıştı.

2008 Avrupa Futbol Şampiyonasında sorumluluğunu yüklendiğim TFF Milli Takım Taraftar Projelerinde bana destek vererek çok büyük yardımda bulundu.

20 yıla yakın bir süredir bu hastalıkla mücadele ediyordu Rıza! ve bugüne kadar geldi, ne var ki son aylarda Rızan`ın sağlığı daha da kötüleşiyordu ve hatta telefon konuşmalarında onu anlayabilmekte zorluk çekiyordum, bu nedenle kendisini birkaç kez Münüster`de ziyaret ettim.

Her şeye rağmen hayat dolu olduğunu göstermek için elinden gelen her şeyi yapıyordu Rıza! Ancak en son telefon görüşmemizden 3 hafta sonra vefat haberini aldığımda çok üzüldüm! İyi bir dostu kaybettiğimin farkına varmıştım. Kendisiyle başladığımız ve henüz bitmeyen Ebeveyn El Kitabı adlı kitabın sonuna geldim ve bu Kitabı Rıza`ya atfederek bastırmak istiyorum. Bir de bu yazıyı kendisine yazmak benim için bir boyun borcu idi, gözlerimden yaşlar akarak ta olsa yazabildim, Mekânın cennet olsun kardeşim güle güle sevgili Rıza…….

 

Rıza Almalı`nı ha-ber.com gazetemize yazdığı son yazılardan birini sizlerle paylaşıyorum; işte rıza artık son günlerde böyleydi!

HAYATA BOŞ VERMEK (R. Almalı)

Boş Vereceksin Bazen Hayata…

Ünlü bir Hollanda Atasözü der ki;’’ Yatarken sorunlarınızı pantolonun cebinde bırakın.’’ Doğrusu güzel bir söz…

Ancak, insanın modern ve baş döndürücü bir hızla globalleşen ve bizlere yabancılaşan vahşi kapitalist dünyada insanın kimi zaman öyle sorunları olur ki, bu sorunlar yakanıza bir kez yapışmaya görsün, onları oradan çıkartmak ya da yatarken onları pantolonun cebine koymak hiçte kolay olmuyor!

Yine de şu fani dünyada insan hayata kimi zaman başka bir gözlükten de bakabilir, bir Hint fakirinin yaptığı gibi…

Nasıl mı?

Başta tüketim hırsından vaz geçerek,

Haftada bir saatte olsa ruhunuza ve kalbinize giden antenleri açarak,

Etrafınıza tebessüm saçarak,

Stresten kaçarak,

Bulutların üstünde uçarak,

Kendinizi doğanın kucağına atarak,

Bir kadeh içip, kendinizden geçerek,

Okunacak bir kitap seçerek…

Bir günlüğüne de olsa insan Hint fakiri gibi olabilmeli ve yaşayabilmeli…

Hayatın odak noktasına tıpkı Hint fakiri gibi; tüketim yerine meditasyonu, boş verme ve ruh disiplinini koyarak, yaşamın dayanılmaz hafifliğini bir an, bir saat, bir gün de olsa yaşayabilmeli insan…

İnsan uyurken; ’yarın uyanacak mıyım?’’ kaygısı duymadan; kendini uykunun kollarına atmalı.
Bir dilim ekmek ve bir tas çorbayla Hint fakiri gibi dünyanın meteliksiz milyoneri, zengini olmanın mutluluğunu tatmalı. İnsan nefes alırken; ciğerlerini yırtarcasına almalı ki, yaşadığının farkına varmalı…

Boş vereceksin bazen…

 

İnsanın yüreği kan ağlasa da kocaman bir gülümseme gelmeli ki yüzüne, mutluluğu utandırmalı…

Âdem oğlu bir gün de olsa işini, evini, telefonunu bilgisayarını, randevu defterini bir köşeye atıp, kaldırımlarda, şehrin sokaklarında ve parklarda kısacası doğada avare-avare dolaşmalı. Sonra eve dönüp, usulca sıcak yatağa gömülüp, derin bir uyku çekmeli ve de yeni bir güne gözlerinizi açıp, Tanrı’ya şükretmeli …

Boş vereceksin bazen hayata çünkü güneşin doğuşundan batışına kadar acele edenler uzun yaşamazlar…

 

Rıza Almalı

 

 

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.