0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Veysel Filiz Berlin Türk Eğitim Derneği’nde İslamofobi ile ilgili verdiği konferansta, Türklerin ve Müslümanların portrelerini çizdi.

Emisco- Europen Muslim İnitiative for Social Cohesion (Sosyal Uyum için Avrupalı Müslümanlar Girişimi) sözcüsü Veysel Filiz Türk Eğitim Derneği’nde “İslamofobi ve Yükselen Irkçılık” konulu bir konferans verdi. Veysel Filiz bir buçuk saat süren konferansında özetle şunları söyledi:

“Emisko, 2006 yılından beri İslamofobi ile mücadele ediyor. Son zamanlarda Avrupa’da bazı devletler İslamofobik çalışmaları desteklemeye başladılar. Siyasi partiler de seçim propagandalarında İslamofobik söylemlerini ön plana çıkarıyorlar ve aynı şeyleri söylüyorlar.

Müslümanlar, İslam’ın potansiyel dönüştürme gücüne inanmadılar. İdeolojilerini bıraktılar ve İslam’ı sadece yemek kültürü ile, müzik kültürü ile, kermes kültürü ile tanıtma yolunu seçtiler. Bunları İslam sandılar.

Türkiye bazı konularda aceleci davrandı. Müslümanların içinde yaşadığı toplumdaki sıkıntılarını göz ardı ederek kendi istediği gibi onları yönlendirmeye kalktı. Bu davranış yanlıştı. Aynı çalışmayı Balkanlarda da yaptı.

Balkanları dönüştürmek istedi. Onların her işlerine müdahale etti. Onlara abilik yapmaya kalktı, onları bıktırdı bu politika başarısız oldu. Aynı şeyi Avrupa Türkleri için de yaptı.  Ve 6 Milyon insanını görmezden geldi ve diaspora için politika üretmedi hala da üretmiyor.  Türkiye bu insanlarla çalışma içine giremiyor. Onların İş Adamlarıyla, eğitimcileriyle, sivil toplum kurumlarıyla, entelektüelleriyle ciddi denecek çalışmalar yapamıyor. Onların potansiyelini avantaja dönüştüremiyor. Yunanistan’ın ve Ermenistan’ın yaptığını yapamıyor. Sadece seçimden seçime gelerek oy istiyor. Bu arada vaatlerde de bulunup gidiyor. Bilhassa gençler Türkiye’ye güvenmiyorlar artık. Sırf bu yüzden tatillerini bile Türkiye’de yapmıyorlar. Bilhassa gençler Türkiye ile ilgili bağlarını koparmak üzereler.

Türkiye’nin diaspora hakkında net bir duruşu olmadığı için Avrupa’daki Müslümanların da Türkiye hakkında net bir duruşları yok. Arada kaybolanlar gençlerimizdir, çocuklarımızdır.

DİTİB İslam’ın doğru anlaşılması için kurulmamıştır. Müslümanları kontrol etmek için kurulmuştur. Onu da iyi yapıyorlar. Başörtüsü yasağı kalktı, sevindik, ancak başörtüsünün anlamı da kalmadı, kayboldu. Millî Görüş, DTİB ve Süleymancılar dini sektörleştirdiler. Hac ve Umre sektörü, Kurban toplama sektörü, et ve mamulleri sektörü…

İslam’ı buyruklarıyla Avrupalıya anlatmaya çalışıyoruz. Bu çalışmalar geri tepiyor. İslam’ın buyruklarını insan hakları çerçevesinde ele alarak Avrupalıya anlatmamız gerekiyor.  Biz İslam’ı katolikleştirdik. Bir papazımız eksik. Entelektüel profil üzerinde kafa yormadık. Müslümanların entelektüelleri yoktur Avrupa’da. Bu durumda kime ne anlatacağız. Müslümanlar 13. Ve 15. Asırda yetiştirdikleri entelektüelleri neden 20. ve 21. Asırda yetiştiremediler. Bu konu üzerinde düşünmek gerekmez mi?”

ha-ber.com/Zülfikar Kam/Berlin