0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

19 Ocak 2007’de İstanbul Şişli’de öldürülen gazeteci Hrant Dink, cinayetin 17. yılında da unutulmadı. Yaklaşık 2 bin kişi ellerinde “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz” ve “Cinayet 17 yaşında” yazılı dövizlerle Dink’in genel yayın yönetmeni olduğu Agos gazetesinin o dönem bulunduğu Halâskârgazi Caddesi’ndeki Sebat Apartmanı önünde düzenlenen anma töreninde biraraya geldi.

Her yıl olduğu gibi saatler öğleden sonra 3’ü gösterdiğinde Hrant’ın Arkadaşları grubundan Bülent Aydın yaptığı kısa konuşmada, “Gerçek anlamda bu cinayetle bir yüzleşme olmadı. Cinayetin arkasındaki karanlık yapı aydınlatılmadı” dedi.

Bülent Aydın’ın konuşmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz”, “Öldür diyenler yargılansın” sloganlarından sonra yazar Oya Baydar, Sebat Apartmanı’nın penceresinden anma konuşması yaptı.

2002 yılı öncesinde Irak’ta savaşı engellemek için kurulan Barış Girişimi sırasında Hrant Dink’le tanıştığını söyleyen Oya Baydar, “Hrant bu ülkenin acılarının hem taşıyıcısı hem de ezilen insanlarının, acılı halklarının dermanı ve vicdanıydı. Özel insanlar vardır. Onlar çağlarının, topraklarının, halklarının değerlerini kendilerinde toplarlar. Hrant böyle bir insandı” dedi.

Oya Baydar, “Çift taraflı ateşe maruz kaldığı günlerde, Taksim’in ortasında ‘Soykırım vardır’ diye; Paris’te Concorde Meydanı’nda taşın üstüne çıkıp ‘Soykırım yoktur’ diye bağıracağım derken, halkları birbirine düşman eden ırkçı-milliyetçi bağnazlığa karşı barışın diliyle haykırıyordu. O resmi tarihin yalanlarına, karartmalarına karşı çıkan bir tabu kırıcıydı. Hrant’ı bu yüzden vurdular” diye konuştu.

Oya Baydar Demirtaş, Kışanak ve Kavala’yı da andı

Konuşmasının son kısmında “sana iyi haberlerim yok Ahparig (Ermenice kardeşim)” sözleriyle Hrant Dink’e seslenen Oya Baydar, 19 Ocak’ın Türkiye’de “vicdan ve kardeşlik günü” olarak kutlanmasını önerdi.

Baydar, “Ülkemizin üstüne çöken karanlık yıl be yıl, gün be gün yoğunlaşıyor. Bebeklerden katiller, masum gençlerden kindar nesiller yetiştirenlerin iktidarını alt etmeyi başaramadık. Uğruna can verdiğin insanlık değerleri, ırkçı faşist odakların saldırısıyla karşı karşıya. Yarınlara güven yok oluyor, insanlarımız umutlarını yitiriyor. Sana atılan kurşunun bu ülkenin halklarına, barışına atıldığını şimdi daha iyi anlıyoruz” ifadelerini kullandı.

Törene katılan yüzlerce kişi ellerinde tutuğu Türkçe ve Ermenice yazılı “Cinayet 17 Yaşında”, “Hrant için, Adalet için” lolipopları ve sloganlarla, 17. yılında tekrar adalet talep etti.

Oya Baydar, “Selam seninle aynı değerleri paylaşanlara, selam bu değerleri savundukları için zindanlarda, sürgünlerde bedel ödeyenlere. Adlarını tek tek sayabilmem mümkün değil; Selahattin Demirtaş’ın, Osman Kavala’nın, Gültan Kışanak’ın şahıslarında onların tümünü senin adına selamlıyorum” dedi.

Gezi tutuklusu Çiğdem Mater’den cezaevinden: “Cinayetin arkasındaki karanlığı aramaktan vazgeçmeyeceğiz”

Gezi davasından 18 yıla mahkûm edildiği için 21 aydır Bakırköy Cezaevi’nde bulunan ‘Hrant’ın Arkadaşları’ndan Çiğdem Mater de bir mesaj gönderdi.

Çiğdem Mater mesajında, “Adaleti sebatla beklediğimiz bir yıl daha geçti. Adalet yerine yine adaletsizlikle yüz yüze kaldığımız bir yıl daha. 17 yıl sonra 17 yaşındaki katil artık aranızda, tıpkı ‘öldür’ diyenlerin aranızda olduğu gibi. Cinayetinin arkasındaki karanlığı aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Adalet talebimizden de. Öldür diyenleri biliyoruz, tanıyoruz. Yeni değiller, Ne yazık ki eskimiyorlar da. Ne güzel ki bizler de azalmıyoruz” ifadelerini kullandı.

Bülent Aydın: “Bu ülke Hrant Dink’in mücadelesine sahip çıkanların da ülkesi”

Törenin ardından VOA Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Bülent Aydın, Hrant Dink’in yaşamı pahasına verdiği mücadelenin devam edeceğini belirtti.

Aydın, “Bugün 19 Ocak. 17 yıl sonra Agos gazetesinin önünde toplanan insanların hem ifadelerini hem kalabalığını siz de gördünüz. Bu ülke karanlık bir tertiple, demokratikleşmenin, elit yurttaşlık hakkının talebinin, hakikatle yüzleşme talebinin önüne geçmek için ve sert vurmak için o korkunç ırkçı cinayeti tertibi düzenleyenlerin ülkesi değil; Hrant Dink’e ve Hrant Dink’in mücadelesine sahip çıkıp bugün onun için adalet isteyenlerin de ülkesi. Bu mücadele devam edecek diye düşünüyorum” dedi.

Bülent Aydın, “Hrant Dink’in yaşamı pahasına verdiği mücadele boşa gitmedi. Bir daha Türkiye, Hrant’tan önceki Türkiye olmadı. Evet bugün iyi bir yerde değiliz. Ama umutlu olmak için nedenlerimiz var. Yalnız değiliz” ifadelerini kullandı.

Törene katılanlar, Agos gazetesinin eski ofisinin bulunduğu Sebat Apartmanı’nın önüne, Dink’in vurulduğu yere karanfiller bıraktı. Törene Hrant Dink’in eşi Rakel Dink, kızı Delal Dink ve oğlu Arat Dink de katıldı.

Hrant Dink davasında son durum

Hrant Dink cinayetinde tetiği çeken Ogün Samast, yaklaşık 16 yıl tutuklu kaldıktan sonra 15 Kasım 2023’te şartlı olarak salıverildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi 26 Mart 2021’de Hrant Dink davasında karar verdi. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesi 21 Haziran 2023’te beraatları onayıp bazı hükümleri bozunca yargılama 1 Kasım 2023’te yeniden başladı. 10 Ocak 2024’te duruşması yapılan dava, 27 Mart’a ertelendi.

Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı (öncesinde Trabzon Emniyet Müdürü) Ramazan Akyürek, dönemin İstanbul Emniyet Müdürlüğü Azınlık Şubesi Müdürü (sonrasında İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Başkanı) Ali Fuat Yılmazer, Ogün Samast’ı azmettiren Yasin Hayal, polis muhbiri Erhan Tuncel dava kapsamında müebbet hapse mahkûm olarak cezaevinde.

VOA tarafından geçilen “Bir tabu kırıcıydı, bu yüzden vurdular” haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. “Bir tabu kırıcıydı, bu yüzden vurdular” haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan “Bir tabu kırıcıydı, bu yüzden vurdular” haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.