“Babam sanatçı Kıvırcık Ali değil de Ali Özütemiz olsaydı bugün hayatta olurdu”

“Babam sanatçı Kıvırcık Ali değil de Ali Özütemiz olsaydı bugün hayatta olurdu”

ABONE OL
11:55 - 25/11/2023 11:55
“Babam sanatçı Kıvırcık Ali değil de Ali Özütemiz olsaydı bugün hayatta olurdu”
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Eren Özütemiz, bundan 12 yıl önce bir trafik kazasında 42 yaşında hayatını kaybeden Halk Müziği sanatçısı Kıvırcık Ali’nin daha doğrusu Ali Özütemiz ‘in oğlu.
Kıvırcık Ali halk müziğine büyük katkılar sağladı ve yıllarca söylenecek eserler bıraktı. Aynı zamanda Ali Özütemiz geriye üç evlat bıraktı.

Ali, ilk evliliğinde olan çocukları için şunları söylemişti:

“Ve yaralıyam derin gardaş, vasiyetim iki kuzum, bir oğlum bir kızım, mezarıma üç gül ekin üzerine hasret dökün”
Biz de Antalya Konyaaltı`nda ve aynı zamanda babası Kıvırcık Ali gibi halk müziği sanatçısı olan oğlu Eren Özütemiz ile sahne alırken mola arası konuştuk ve sohbet ettik.
KENDINI BIZE TANITIRMISIN, SENİ BİRAZ TANIYABİLİR MİYİZ?

Ben, Eren Özütemiz 1990 Tokat doğumluyum. Aynı anne ve babadan benden beş yaş küçük kız kardeşim Esengül var. Beş yaşında beri saz elimde. Daha henüz 14-15 yaşlarındayken babamla birlikte sahnelere çıkıyordum. 2005 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi Devlet Konservatuvarına giriş yaptım.
Bağlamamla çeşitli sanatçılara sahnede ve albümlerinde eşlik ettim. Kendime ait bestelerim var. Kardeşim Ecemgül ile 2011 yılında sonra Kıvırcık Ali’nin çıkmış bütün eserlerin ve yarım kalan projelerin yönetmenliğini yaptık.2021 yılında Ecemgül’e bir single yaptık onun yönetmenliğini de ben üstlendim.

SENCE MÜZİK NASIL BİR ŞEYDİR, NASIL TARİF EDERSİN?

Hüseyin abi, müzik nankördür. Eğer bir hafta enstrümanı bırakırsanız bu sizi bir sene geri götürür. Yani sürekli antrenmanlı olmalısınız, çalmalısınız, ilgilenmelisiniz! Müzikte oldum demek yoktur, olacam demekte yoktur, çünkü müziğin sonu yoktur. Şayet yaradan deryasında bir kum tanesi olursak o zaman ne mutlu bana.

PEKI EREN BABANLA ARANIZ NASILDI?

Babamla aramız çok güzeldi. Babayla oğuldan çok bir kardeş ve bir arkadaş gibiydik. (Bu satırları yazarken biraz hüzünleniyor…) Bugün babam Ali Özütemiz olsaydı yüzde yüz hayatta olurdu!

Ben ve kardeşim Ecemgül onu özlemekten bıkmayacağız. Kıvırcık Ali’nin çocukları olmak bir lütuftur.
Psikolojim bozuluyor

Dışarda bir baba oğul görsem psikolojim bozuluyor, çünkü 80 yaşında bir babayı kaybetmek ile 40 yaşında bir babayı kaybetmek aynı şey değildir. Bu nedenle bir yanım hep eksik. Özlüyorum hem de çok özlüyorum. Ama nafile geleceği yok. (Hüzünleniyor).

EREN SEN BABA’NIN VEFATINI NE ZAMAN VE NASIL ÖĞRENDIN?

Babam kaza yaptığında vatani görevinde Ankara’da askerdeydim. Asker arkadaşlarım bana Eren İstanbul’a gidiyoruz. Babanın bacağı kırılmış onun ziyaretine gidiyoruz dediler. Tabii ki inanmadım. Babamın kolu da kırılsa bacağı da kırılsa beni ziyarete gelirdi. Nizamiyede çıkana kadar haberim yoktu.
Bir şeylerin ters gittiğini anlamıştım ve de şüphelenmiştim? Ta ki, babamı tanıyan bir komutan başımız sağ olsun evladım diyene kadar. O zaman öğrendim. Yolda mola verirken televizyonda kazayı gördüm. Araba kaza anında kaygan yolda tam yedi takla atıyor ve babam maalesef kaza anında Hakka yürüyor. İnsanın o arabada zaten canlı veya yaralı çıkma şansı yok.

EREN ILERDE ÇOCUKLARINDA SANATÇI OLMASINI ISTERMISIN?

Çocuklarım Gülümsu (11), Ömrüm Asel (8) elbet sanatçı olmalarını isterim, fakat illahi sanatçı olacaklar diye hiçbir zaman zorlamam. Önce güzel bir eğitim görsünler, meslek edinsinler, sonrasına bakarız!

GELELIM HAYATININ EN ILGINÇ ANINA, ANLATIR MISIN BIZE, NE YAŞADIN?

İnanılmayacak bir şey ama hayat bazen de tesadüflerle doludur! Eşim Selda, babamın cenazesinde beni televizyonda görüyor; kendisi o zaman Almanya’da yaşıyordu, ailesine diyor ki, varya ben bu çocukla evleneceğim. Tabi ailesi o zaman kendisiyle dalga geçiyor, deli misin kızım sen nesin diyorlar?
Hakikatten babamın cenazesinde altı ay sonra Selday’la evlendik. İki kız çocuğumuz ve mutlu bir evliliğimiz var. Şu anda İstanbul’da yaşıyoruz. Aynı zamanda Türkiye’de ve Avrupa’nın değişik ülkelerinde sık sık konserlere gidiyorum.

SON OLARAK BABANI BIZE KISACA NASIL TARIF EDERSIN?

Babam gençliğinde çok zorluk çekmiş, tırnaklarıyla kazıyarak Kıvırcık Ali oldu. Bugünlere hiç kolay gelmedi. Elbet babamın tırnağı olamayız, ama saçının bir teli olabilirsek ne mutlu bize! Ben babamı bütün kusurlarıyla seviyorum. Hatasız kul yoktur! Mesleğine olan saygısı, sevgisi ve aşkı beni mutlu etmiştir.

” Ben öldükten sonra geride bir tane Türküm kalmışsa benim sizlerin dilinde, torunlarınızın dilinde; yani bundan 50 yıl sonrasına, işte benim başardığım, yaptığım, yapacağım budur. Kıvırcık Ali ‘nin Türküsü ya saçları da yoktu, kel bir adamdı, ama güzel Türkü söylüyordu, güzelde saz çalıyordu derseniz bu bana yeter demişti………. Kıvırcık Ali’ nin sazı da sözü de yıllarca susmayacak! Ben ve bacım gelecek nesillere aktarmak için söz verdik! Onu çok özlüyor ve çok arıyoruz.

Ben de rahmetli Kıvırcık Ali ile yıllar önce Almanya’da iki kez görüşmüştüm, kendisini zevkle dinleyip hoş sohbet etmiştik. Devri daim, mekânı cennet olsun. Ailesine ve sevenlerine tükenmez sabırlar diliyoruz.

ha-ber.com/Hüseyin Gül / Antalya

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.