0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Berlin’de kadın ve erkeklerin birlikte ibadet ettiği caminin kurucusu olan ‘Müslüman Luther’ diye de tanınan Seyran Ateş’e Berlin Urania Madalyası verilecek. Ateş madalyasını Salı günü düzenlenecek törende alacak.

Almanya’da bir grup insan geçtiğimiz yıl içinde ”Seküler İslam Girişimi” adıyla programlarını deklare etmişti. Hareketin öncülüğünü geleneksel İslam kurallarına karşı “liberal” fikirleri nedeniyle ”Müslüman Luther” diye de tanınan Seyran Ateş yapıyor. Ateş ”Almanya tipi İslam anlayışı” için harekete geçmişti. 

Almanya’nın başkenti Berlin’de kadın ve erkeklerin birlikte ibadet ettiği İbn-i Rüşd-Goethe Camii’nin kurucularından Seyran Ateş, Urania Madalyası’na layık görüldü.

56 yaşındaki Ateş, madalyasını Salı günü Almanya’nın eski Cumhurbaşkanlarından Joachim Gauck’un da katıldığı törende alacak.

ADYINLANMIŞ BİR İSLAM İÇİN ‘LİBERAL’ CAMİ

1888 yılından beri faaliyet gösteren kültür ve eğitim merkezi Urania Berlin’den yapılan açıklamada, “Ateş, 2017 yazında Berlin’in Moabit semtinde modern ve aydınlanmış bir İslam için ‘liberal’ İbn Rüşd-Goethe Camii’ni kurdu. Burada kadınlar ve erkekler birlikte ibadet ediyorlar. Eleştirel düşünen Müslümanlar tarafından da bu memnuniyetle karşılanıyor” denildi. 

NASIL GELİŞTİ

2018’in Kasım ayında Yeşiller Partisi’nden Cem Özdemir, avukat Seyran Ateş, sosyolog Necla Kelek, siyaset bilimci Hamed Abdel-Samad, psikolog Ahmad Mansor gibi isimlerin vitrininde yer aldığı bu inisiyatif, ”çağdaş İslam anlayışı” ile hareket ettiklerini açıklamışlardı. Kuruluş bildirgelerinde İslam’ın yorumlanmasını tekelinde tutan, ”demokrasiden uzak”, siyasallaşmış İslam’dan uzak durmak kadar, toplumda yükselen İslam karşıtlığına da karşı olunduğu belirtilmişti.  

Milli Görüş üzerinden ”Müslüman cemaat”i denetleyen Alman devleti, AKP-Cemaat koalisyonunun sair nedenlerle 2015’de bozulmasıyla, DİTİB’in Erdoğan tarafından ”FETÖ”cülere karşı işlevlendirlmesi ile ülkede yaşayan Müslüman kökenli göçmenler konusunda yeni tasarruflara gitme kararı almıştı. Bu gelişme de Erdoğan’ın DİTİP hamlesine karşı bir adım olarak değerlendirilmişti.  

”Alman İslamı” terimi Alman İslam Konferansı (AİK) 2006 yılında dönemin İçişleri Bakanı Wolfgang Schäuble tarafından ilk kez hayata geçirildiğinden beri yürürlükte olmasına karşın, hiç bu kadar etkili bir kullanıma tabi tutulmamıştı. “Madem İslam kendi içsel dinamikleri ile kendisini kapitalizme uyarlayamıyor, iş başa düştü” mealinde açıklanacak bu tutuma Erdoğan’ın DİTİB’in iplerini elinde siyasi bir araç olarak tutmaya başlaması ile daha bir hız kazanmış oldu. Seyran Ateş’in bu adımı Almanya’nın yanıp tutuştuğu ”Almanya tipi İslam anlayışı” için bir fırsat olarak görülmüştü.. 

soL haber portalı tarafından geçilen tüm haberlerde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Haberler web sayfamızda otomatik olarak ajans kanallarından geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan haberlerin hepsinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.