ALEVÎLİK NASIL DOĞDU

ABONE OL
21:52 - 23/04/2023 21:52
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

“Sevgili Gençler; biliyorsunuz ki, ben alevîyim!”

KEMAL KILÇDAROĞLU

 

Raviler; hadisleri bilen ve rivayetleri hadislerden anlatanlar şöyle rivayet ederler.

Zamanın birinde, ahir zaman peygamberi sağken, İslam’ın orduları küffar illerinde kan döküp zaferler elde ederlerken Hz. Ali Zülfikârı çeker ve önüne gelen kâfiri devirir.

Bu savaşlarda denk denk ganimetler elde edilir.

Elde edilen bu ganimetlerle açlar doyurulur, çıplaklar giydirilir, yetimin, yoksulun yüzü güldürülür.

Bu durum; henüz gözyaşı akmamış Ehl-i Beyt’i, Hz. Peygamberin aile halkını çok mutlu eder.

Zaman içinde Allah; Hz. Peygamberin kızı Fatma‘ya ve Fatma’nın eşi, amcasının oğlu ve damadı Hz. Ali’ye, Hicret‘in üçüncü yılında bir erkek evlat verir.

Adını Hasan koyarlar.

Bir yıl sonra, nur topu gibi bir oğulları daha olur Hz. Fatma ve Hz. Ali’nin.

İkinci oğul o kadar güzeldir ki; güzelliği göz kamaştırır.

Hz. Peygambere müjde uçurulur.

“Gözün aydın olsun ya mübarek, bir erkek torunun daha dünyaya geldi.”

Hz. Peygamber buna, yüreğinde kızıl güller açmış gibi, çok sevinir.

Şaban ayının beşinci salı günüdür. Hemen kızına ve damadına gelir, kutsal elleriyle kundaktaki torununu kucağında alır, öper, koklar, kulağına üç kez;

“Hüseyin olsun, adını ben verdim, yaşını Allah versin!” duasını eder.

Rivayete güre; “Hüseyin cennet çocuklarının efendisidir. Hüseyin bendendir. Allah Hüseyin’i sevenleri sever.” der.

Torunları dedelerinin kucağında büyürler.

Günlerden bir gün Hz. Peygamber Ümmü Seleme’nin evinde konukken torunu Hasan içeri girer ve dedesinin kucağına oturur.  Az sonra Hüseyin de gelir. Dede onu da alır kucağına. Babalarını çağırtır.

Ona der ki;

“Ya Ali; bunlar benim oğullarımdır. Benim kızımın oğullarıdır. Ben onları seviyorum. Allah’ım; onları sen de sev! Onları sevenleri de sev! Siz benim hane halkım ehl-i beytimsiniz. Kim ki sizi sever, beni de sevmiş demektir. Sizi sevenler Allah’ı da hoşnut etmiş olurlar.”

Gelimli, gidimli dünyada, son ucu ölümlü dünyada büyük yerden “Gel!” olur.

Resul-u Ekrem dünyasını değiştirir.

Torunlar küçük yaşta dededen yetim kalırlar.

Dedelerinin ölümüne alışamamışken anaları Fatma da göçer öbür dünyaya.

Torunlar hem dededen, hem de anadan yetimdirler artık.

Amcasının oğlu ve kayınpederinin ölümü Allah’ın Aslanı Ali’yi can evinden vurur.

Hz. Ali yastayken Ebubekir ve Ömer hilâfet kavgasına girerler.

Ebubekir İcma ile halifeliği alır.

Gerçekte halifelik Hz. Ali’nin hakkıdır.

Çünkü; imam da odur, vasî de…

Onun bu hakkı icma ile gasp edilmiştir.

Ancak o; Müslümanlar arasında düşmanlığa neden olmamak için bu haksızlığa ses çıkarmaz.

“Benim davam divana kalsın!” der.

Ebubekir’den sonra Ömer, Ömer’den sonra Osman halife olurlar.

Bu durum onu sevenleri derinden yaralar.

Hasan ve Hüseyin de mahsundurlar ama, çocuk yaşlarına karşın babalarının uğradığı haksızlığın farkındadırlar.

Birgün Ömer, camide hutbe okurken Hüseyin içeri girer, mimbere yaklaşır ve Ömer’e;

“Bu mimber benim babamın mimberidir. Sen in bu mimberden, babanın mimberine git!” der.

Ömer; “Ya Hüseyin, benim babamın mimberi yoktur ki gideyim.” der ve çocuğu kucağına alır.

Osman; Ümeyyeoğullarındandır.

Ümmeyyeoğulları Yezid soyundandırlar.

Bunlar Müslümanlığın ve Hz. Peygamberin can düşmanlarıdırlar.

İslam’a yapmadıkları kötülük kalmamıştır.

Hz. Peygamberi Mekke’den kovanlar bunlardır.

Osman; halife olduğunda bunlara ayrıcalıklar tanır.

Hz. Ali, Osman’dan sonra halife olur ve o halife olunca Ehl-i İslam’ın yüzü güler.

Hz. Peygamberin ruhu şâd olur, hak yerini bulur.

Ancak; ne kadar haramzade varsa, hilafeti Hz. Ali’den zorla almak isteyen ve bir ordu kuran Muaviye’nin çevresinde toplanırlar. Onun üstüne yürürler. Sıffin Ovası’nda karşılaşırlar.

Muaviye’nin ordusu bu savaşta dağılır. Kaçarken bir kurnazlık düşünen Muaviye aklına gelen bir hileye başvurur. Askerlerinin mızraklarına Kuran yaprakları taktırır. Hz. Ali’nin askerleri tanrı kelamına kılıç çekmezler. Barış kararı verilir.

İki taraf barış görüşmesine vekil seçerler.

Muaviye’nin vekili, kafasında kırk tilkiyi dolaştıran ve kuyruklarını birbirine değdirmeyen bir sahtekâr olan Amr İbn As’tır.

Hz. Ali’nin vekili Ebu Musel Aş’arî adlı, saf bir ihtiyardır.

Amr İbn As; “Ali de Muaviye de hilâfet davası güdüyorlar. Önerim şudur: İkisini de halifelikten çıkaralım. Sonunda toplum kimi isterse o halife olsun.” der.

Ebu Musel Aş’ari bu öneriye sıcak bakar ve bir taşın üstüne çıkarak askerlere:

“Ey ahali! Şahit olun ki ben Ali’nin vekiliyim. Şu parmağımdaki yüzüğü nasıl çıkardıysam, Ali’yi de öylece halifelikten çıkardım.” diye seslenir.

Bu açıklama üzerine Muaviye’nin vekiline gün doğar, sinsi planı tutmuştur.

“Ey ahali! Duydunuz. Ali’nin vekili onu halifelikten çıkardı. Buna bir diyeceğiniz var mı? Ben Muaviye’nin vekiliyim. Duyduk, duymadık demeyin! Şu yüzüğü parmağıma nasıl geçiriyorsam, öylece Muaviye’yi halifeliğe geçirdim.” diyerek noktayı koyar.

Ehl-i İslam bu oyuna çok kızar, elini kılıcına atar, savaşa devam eder.

Ehl-i İslam’ın bir kısmı Ali’nin, bir kısmı da Muaviye’nin yanında durur.

Muaviye’nin yanında duranlara Haricî, Ali’nin yanında duranlara da Alevî  denilir.

Rivayet odur ki; Sünnî ve Alevî ayrılığı böyle başlar.

(Kaynak: Yaşayan Alevîlik – Yahya Benekay – Varlık Yayınları – Sayı: 1326 – Ekim 1967)

Yani değerli okuyucu Alevî, Ali’den yana olandır ve Ehl-i İslam’dır, Müslümandır.

Alevî karşıtları Haricîdirler. Onlar da Ehl-i İslam’dandır ve Müslümandır.

Aralarındaki fark da budur.

Müslüman da Fatiha’yı bilir.

Haricî de olsa, Alevî de olsa…

Bilmem anlatabildim mi?

 

 

 

 

 

 

Inal

    En az 10 karakter gerekli
    Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
    Tüm Yorumlar (4)
    • Kadir Kaynak

      Yunus Bey, Kılıçdaroglu bu açıklamayı yapmak zorundaydı, çünkü siz daha önce Erdoğan In ve tayfasının onun alevi olmasını kullanmaya ve bölücülük yapmaya çalıştıklarını izlemedinizmi? Bu kozu ellerinden almak için bu açıklamayı getirmek zorundaydı, yoksa mezhep kavgasını demokratlar değil, din faşistleri yapıyor. Lütfen olayları derinlemesine dikkatli izleyin ve yorumunuzu gerçekçi ve birleştirici şekilde, demokrasiyi desteklercesine yapın. Artık bölücülük ten bıktık usandık. Bu yüzden kutsal vatanımızda çok kanlar döküldü.. Sivas Maraş katliamlarını unutmayalım.

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Yunus Uslu

      Insanlarin inanclarina saygim sonsuzdur. Ama bunca yildan beri CHP halka acik bir kongre yapmadi. Kilicdaroglu aday olmaktan cekindi. Bunca aydin denilen/gecinen CHP uyeleri partide ne oluyor diye soramadi. Bunca yildan sonra tam secim oncesinde Kilicdaroglu “ben Kurdum Ben, Aleviyim” falan muhabbeti aciyor. Bundan anladigimiz; Kilictaroglu “Alevi Dedesi” ve bu yuzden kimse ona hic bir konuda soru sormuyor. Boyle ise nerede Ozgur demokrasi. CHP artik bir mezhep partisi oldu. Ne kadar uzuntu verici. Biz Dinin siyasete alet edilmesine karsi degil miyiz? Simde de Hasan bey bize sevimli dedelerden hikaye anlatiyor. Muslumanlar Kur’an’da ne yaziyorsa onu takip ederler. Hz Muhammed “Sizi yonetecek insanlari seciniz.” demistir. Ve Ali taraftarlari buna karsi cikmistir. Bu olay 1500 yil once baska bir memlekette olmustur. Dinle siyaseti ayirmanin zamani 1500 sene once gecmistir. Hasan bey hala 1500 yil oncesine goturmek istiyor hepimizi. Aleviler nasil inanir, nasil ibadet eder bu tamamiyle onlarin ozel hayati. Benim bir kelime soyleyeme dilim varmaz. Butun insanlarin inanclari teminat altindadir. Yaradanla inanan arasina hic kimse giremez. Sanirim fikrimi acikliyabildim. CHP uzun yillar ikinci ligde oynayacal artik. Vah ama vah! Selamlarimla,

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Hasan Arslan

      Asım Karahasanoğlu Şimdi okudum. Kim bu Yunus? Yorumundan bu konuyu bilmediğini çıkarıyorum ben.
      Aleviliğin nasıl doğduğu bir rivayettir.
      Bunun rivayet olduğunu kendileri de söylüyorlar.
      Öyle ya da böyle, İslam’da Alevilik bir mezheptir.
      Aleviler Ali tataftarıdırlar.
      Müslümandırlar.
      Fatihayı da bilirler.
      O Yunus’a benim Alevi arkadaşlarımın cenaze törenlerine katıldığımı, dedenin Fatiha Suresi’ni okuma çağrısını yaptığını, bu çağrıyı Türkçe yaptığını ve törendekilerin ellerini semaya çevirerek Fatiha Süresi’ni okuduklarını, benim buna tanık olduğumu yazmak isterdim.
      Bu arkadaş yalnız CHP’ye karşı değil, Aleviliğe ve Alevilere de karşı.
      21. YY’da anlaşılır gibi değil.

      Yanıtla
      +0
      -0
    • Yunus Uslu

      Hasan bey, anlatamadiniz gibi geliyor bana. Ben hic alevi camisi gormedim. Muaviye diye biri hic bizim konusmamiza konu olmadi. Ne milletimden ne de dilimdendir. Bu
      oniki imam dedikleri hikaye nedir? Bunun Turkiye’deki secimlerle ilgisi nedir? Kilicdaroglu bunca senedir neden bunu soylemedi de simdi secim malzemesi yapiyor? Turkiye’de insanlarin Nufus Cuzdanlarinda neden Dini: Islam ama mezhebi (—-) yazilidir…….CHP bir mezhepci grubun eline geccmistir. Artik Turk halkini temsil etmiyor gourusunde bircok insan. Yazik oldu emeklere! Selamlarimla,

      Yanıtla
      +0
      -0