BERLİN ŞEHİTLİK CAMİİ MEZARLIĞI  MEZARİSTAN-I İSLÂMÎ

BERLİN ŞEHİTLİK CAMİİ MEZARLIĞI MEZARİSTAN-I İSLÂMÎ

ABONE OL
08:44 - 10/03/2025 08:44
BERLİN ŞEHİTLİK CAMİİ MEZARLIĞI  MEZARİSTAN-I İSLÂMÎ
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

–Osmanlı İmparatorluğu’nun Berlin’e gönderilen ilk daimî büyükelçisi Giritli Ali Aziz Efendidir. Giritli Ali Aziz Efendi’nin anıtı bugün maalesef bakımsız haldedir. Çürümeye terk edilmiştir. Her hafta binlerce Müslümanın namaz kıldığı Şehitlik Camii’nin bahçesinde öylece yaralarını saracak bir yetkili beklemektedir. Kültür Müşaviri ‘nin, Din Hizmetleri Müşaviri ‘nin ve de Ataşesi ’nin gözü önünde can çekişmektedir. O beklenilen yetkili belki bir gün gelir de Ali Aziz Efendi’nin ve Hafız Şükrü’nün sızlayan kemiklerine derman olurlar. O sorumsuz sorumlu yetkililere derim ki; geçmişsiz gelecek inşa edilemez! – 

Sultan III. Selim, Prusya Kralı’na hitaben yazdığı mektubunda, Berlin’e gönderdiği ilk daimî büyük elçisini şöyle tanıtıyor:

“ …mârifetleri tecrübeyle sâbit, mertliğiyle mâruf, dürüst ve asîl insanların medâr-ı iftiharı, övülmeye lâyık ve Allah’ın lûtf-u inâyetiyle fazîletli Ali Aziz Efendi’yi gerekli yetki ve ödevlerle yüceltmiş bulunmaktayız.”

Kimdir Giritli Ali Aziz Efendi 

Girit defterdarı Tahmisçi Mehmet Efendi’nin oğludur. Girit’in Kandiye kasabasında 1757 yılında dünyaya merhaba demiştir. Kırk dokuz yaşına geldiğinde ise Berlin’de, görevi başında hayata gözlerini yummuştur 19 Cemaziyelevvel 1213/29 Ekim 1798.  

Giritli Ali Aziz Efendi, Prusya Kralı III. Friedrich Wilhelm tarafından tahsis edilen Berlin Müslüman mezarlığına defnedildi.

Bu mezarlığın yeri günümüzde Berlin’in Kreuzberg semtinde Geibelstrasse’nin Urbanstrasse’ye açıldığı yolağzının karşısına denk gelmektedir. 1866 yılına gelindiğinde Giritli Ali Aziz Efendi’nin mezarı diğer beş Türk’ün mezarı ile Columbiadamm’da Osmanlı’ya tahsis edilen yeni yerine nakledilmiştir.  

Giritli Ali Aziz Efendi; “âlim, hakîm ve siyâsî” bir zattır. Hurûfîliğe meyyal bir şahsiyettir. Gizli ilimlere meraklıdır. Alevî-Bektaşîmeşreplidir.  

Şiirlerinde Aziz mahlasını kullanan Aziz Efendi’nin Farsça’yı çok iyi bildiği ve hâfızasında Farsça 40.000 beyit bulunduğu nakledilmektedir. 

Ali Aziz Efendi, temel eğitimini Girit’te almıştır. Daha sonra İstanbul’a gitmiş ve Hassa silahşorları arasına katılmıştır. Sonra, hâcegân-ı Dîvân-ı Hümâyun arasına katılarak yüksek bir mevki elde etmeyi başarmıştır.

Basamakları birer birer çıkan Aziz Efendi, sonrasında, Sakız Adası’na muhassıl (vergi tahsildarı) olarak tayin edilmiştir. Bir müddet sonra da Belgrad’a tayin edilmiştir. Belgrat’ta iki sene görev yapmıştır. 

Buralarda gösterdiği başarılarından dolayı, III. Selim zamanında mir-i miran (beylerbeyi, emîrü’l-ümerâ) payesi verilerek 1796’da Berlin’e daimî ilk büyükelçi olarak görevlendirilmiştir. Berlin Türk Şehitlik ’inde medfun olan o zat, işte bu zattır. Anıt bakımsızdır, aldığı darbelerle yer yer anıtta delikler meydana gelmiştir. Hafız Şükrü’nün mezar taşı da aynı şekilde bakımsızlıktan tahrip olmuştur. Neredeyse mezar taşındaki tarihi değere sahip olan mezar taşındaki yazılar okunmaz hale gelmiştir. Tüm bu olumsuzluklar hem cami cemaatinin ve idarecilerinin hem de Berlin’deki devlet görevlilerinin gözü önünde cereyan etmektedir. Zaman zaman da üst düzey devlet yetkililerinin ziyaret ettiği mekandır Türk Şehitlik Camii. Geçmişsiz gelecek mi inşa edilirmiş! Edilmiyor işte…

Giritli Ali Aziz Efendi’nin Edebi Kişiliği

Aziz Ali Efendi’nin tasavvuf, ile ilgili olduğu, cifr ve simya ilimleriyle ilgilendiği bilinmektedir. 

Cifr; değişik metotlarla gelecekten haber verdiği iddia edilen ilim dalıdır.

Simya; cisimlerin temel yapılarını, birbirleriyle olan etkileşimlerini ve yeni bileşimler meydana getirmelerini inceleyen bilim dalıdır.

Arapça ve Farsçayı tahsil hayatında öğrenen Ali Aziz Efendi, Girit’te Rumca, Berlin’de de Almanca öğrenmiştir. 

Türkçe ve Farsça şiirler yazmıştır. Muhayyelat adlı eserinde çeşitli hikayelerini, kendine has bir üslupla kaleme almıştır. Eserleri baştan sona kadar tasavvuf sembolleri ile doludur. Felsefe ve astronomiye meraklıdır.

Eserlerinde halk ve binbir gece masallarının bazı motiflerini kullanmıştır. 

Orijinal ismi “Muhayyelat-ı ledünni-i ilahi-i Giridî Ali Aziz Efendi” olan ve kısaca Muhayyelat veya “Muhayyelat-ı Aziz Efendi” şeklinde anılan ünlü eserinde yazar çeşitli hikayeleri kendine has bir üslupla kaleme almıştır.

Eserin, bir bütün olarak veya ayrı ayrı bölümler halinde günümüz Türkçesine uyarlanmış versiyonları yakın geçmişte çeşitli yayımcılar tarafından yayınlanmıştır.20. yüzyılda Avusturyalı Türkolog Andreas Tietze de Muhayyelat hakkında bir çalışma yayınlamıştır

Rüştü KAM
ha-ber.com

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.


HIZLI YORUM YAP