-Hakkınızı Helal ediniz, sağlıcakla kalınız-

Muhterem Büyükelçim,

Berlin’e geldiğiniz günden beri sizleri büyük bir saygı ve sevgiyle izledik. Halkla kaynaştınız. Sivil Toplum Kuruluşlarını küçük büyük şeklinde ayırım yapmadan ziyaretlerde bulundunuz. Devletin kapısını devletin asıl sahiplerine sonuna kadar açtınız, “biz sizler için varız” dediniz. Sizin sayenizde devletin sıcak yüzü ile tanıştık. Bir kez bile olsa kaşlarınızı çattığınıza şahit olmadık.

Türk Eğitim Derneğinin her etkinliğine katılarak bizleri onurlandırdınız. Cuma sohbetlerinden, kurban şenliklerine, aşure programlarından kültürel etkinliklere kadar bir dizi etkinlikte sizlerle birlikte olmanın mutluluğunu hep yaşadık. Babacan tavrınızın, Türk toplumunun gücünü ve dayanışmasını daha da pekiştirdiğine şahit olduk.

Siz, sadece bir büyükelçi değil, aynı zamanda toplumumuzun gönlünde yer edinmiş bir lider oldunuz. Türk milletinin kültür değerlerine sahip çıktınız. Ayrıca, her konuda halkımıza yaptığınız yönlendirici ve yapıcı tavsiyeler, verdiğiniz destek ve gösterdiğiniz ilgi, Türk toplumu ile Alman toplumu arasında bir köprü işlevi gördü. Berlin’deki resmi zevata, Türk devletinin varlığını, gücünü ve yakınlığını hissettirdiniz. Bu özverili çalışmalarınız sadece resmi bir görev değil, aynı zamanda bir insanlık görevi olarak ilgilileri nezdinde büyük bir anlam taşıdı.

Berlin’deki Sivil Toplum Kuruluşları, sizlerin tavsiyeleri ve rehberliği ile çok sayıda etkinlik gerçekleştirdi; STK’ler sadece etkinlik yapmakla kalmadı, aynı zamanda sizlerin sayesinde birbirlerine daha da yakın oldular, birbirlerinin kültürlerine daha saygılı oldular, birbirlerine karşı daha bilinçli ve daha anlayışlı hale geldiler. Safları sıklaştırdılar. Aradaki köprüleri attılar. Bu, sadece Berlin’deki Türk toplumunun değil, tüm Türk dünyasının bir kazanımıdır.

Muhterem Büyükelçim; sizleri uğurlarken, gözlerimiz nemli, duygularımız karışık… Bir yandan mutlu ve gururlu, diğer yandan hüzünlüyüz. Birlikte geçirdiğimiz zamanlar, yapıcı katkılarınız, sürekli desteğiniz ve her zaman içten olan yaklaşımınız hafızalarımızdan silinmeyecektir. Bizlere verdiğiniz güven, pazarlıksız destek ve samimiyetiniz için şükranlarımızı sunuyoruz. 

Bundan sonraki hayatınızda başarılar dilerken, yolunuzun her zaman açık olmasını, önünüzdeki her engelin kolayca aşılmasını Mevla’mızdan temenni ediyoruz. Umarız ki, hayatınızın her yeni adımında, aynı sıcaklık ve değerlerle karşılaşırsınız. Ayağınıza taş değmesin.

Muhterem Büyükelçim; Türk Eğitim Derneği sizleri unutmayacak ve devamlı hatırlayacaktır, göreviniz sonlanmış olsa da gönüllerimizdeki yeriniz hep kalacaktır. Yolunuz açık olsun…Her şey gönlünüzce olsun…Hakkımız helaldir…

Saygılarımla,

Türk Eğitim Derneği Adına

Rüştü KAM

BÜYÜKELÇİ AHMET BAŞAR ŞEN’İN VEDA KONUŞMASI

Veda programında, oldukça duygulu bir konuşma yapan Şen’in konuşma metnini aynen siz okuyucularımın istifadesine sunuyorum:

“Almanya Türk Toplumu’nun değerli mensupları,

Kıymetli vatandaşlarımız,

Kıymetli Basın Mensupları,

Saygıdeğer Hanımefendiler, Beyefendiler,

Büyükelçiliğimize hoş geldiniz, hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum.

Konuşmama başlamadan önce, Bolu’daki elim faciaya değinmek istiyorum.

21 Ocak’ta Kartalkaya’dan aldığımız haberlerle hepimiz yasa büründük. Maalesef yangında 76 vatandaşımızı kaybettik. Yangında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, geride bıraktıklarına sabır ve metanet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ülkemizin, milletimizin başı sağ olsun.

Saygıdeğer konuklar,

3,5 yılın ardından Berlin Büyükelçiliği görevimin sonuna gelmiş bulunuyorum. Bir Türk diplomatı olarak farklı duygular içerisindeyim.

Daha önce Berlin Başkonsolosluğu da yaptığım için, burada sizlerle hep yakın ilişkiler içinde oldum. Dostluğumuzu, yakınlığımızı her daim sürdürmeye çabaladım.

Türk-Alman ilişkileri her zaman çok boyutlu ve iç içe geçmiş katmanlardan oluşmuştur. İki ülke arasında siyasi, ekonomik, kültürel, insani ve akla gelebilen diğer birçok alanda çok gelişmiş, karmaşık yapılarda ilişkilerimiz mevcuttur.

Almanya Türk Toplumu benim için Türk-Alman ilişkilerinin en önemli unsurudur. Dolayısıyla buradaki insanımızın esenliği ve refahı çalışmalarımın her zaman odak noktasında yer aldı.

Türk-Alman ilişkilerinin merkezinde yer alan Berlin Büyükelçiliği görevi de klasik diplomasinin çok daha ötesine uzanan bir vazifedir.

Bu görevi elimden geldiğince en iyi şekilde yapmaya gayret ettim ve üç buçuk yıl boyunca az önce değindiğim tüm alanlarda ilişkilerimiz gelişmeye devam etti.

Görev sürem boyunca benim için en çarpıcı gelişmeler nelerdi diye sorarsanız, elbette Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü sizlerle birlikte Berlin Filarmoni’de düzenlediğimiz konserle birlikte kutlamak çok özel bir deneyimdi ve büyük bir gurur kaynağıydı.

Sayın Cumhurbaşkanımızın Kasım 2023’te Berlin’i ziyareti ve Alman Cumhurbaşkanı Walter Steinmeier’in Nisan 2024’te ülkemize yaptığı üç günlük ziyaret de yine Berlin Büyükelçiliği görevim sırasında yaşadığım en özel tecrübeler arasındaydı. Bu dönemde iki kez Almanya Şansölyesi Sayın Scholz’un da ülkemizi ziyaretini organize ettik.

Bunlar haricinde, Sayın Bakanımızın ve Alman mevkidaşının karşılıklı ziyaretleri ile ülkemizden Almanya’yı ziyaret eden çok sayıda Bakan ve üst düzeyli zevata evsahipliği yapma imkanı bulduk.

2023 Mayıs ayında Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerini Başkonsolosluklarımızla birlikte Almanya’daki 17 seçim merkezinde %50’yi aşan rekor katılımla gerçekleştirdik.

Keza, Avrupa Futbol Şampiyonası’nda Milli Takımımızın katılımı ve edindiği başarılara sizlerle birlikte sevindik, gurur duyduk. Şampiyona sırasında ülkemizden çok sayıda heyeti Almanya’nın farklı şehirlerinde ağırladık.

Görev süremde yaşadıklarımızın üzerinden geçerken, 6 Şubat depremine de değinmeden geçmek olmaz. Depremden hemen sonra Almanya Türk Toplumu’nun seferber olup bölgeye yardım ulaştırmak için Başkonsolosluklarımızın da katkılarıyla nasıl büyük bir yardım kampanyası başlattığına hep birlikte şahit olduk. Bu yardımlarınızdan dolayı Berlin Türk Toplumu nezdinde Almanya’daki tüm insanlarımıza bir kez daha gönülden teşekkür ediyorum.

Almanya’nın iç siyaseti bakımından her zaman konuşmalarımda da vurguladığım konuların başında gelen çifte vatandaşlık hakkının buradaki insanımıza tanınması konusunda da önemli bir başarı sağladık.

Türkiye ile Almanya arasındaki ticari ilişkilerimiz de bu süre zarfında gelişmeye devam etti ve ikili ticaret hacmimiz 50 milyar Avro’yu aştı. Gelecekte ekonomik ilişkilerimizin çok daha ileri seviyelere taşınması için ciddi bir potansiyel bulunuyor.

İlişkilerimiz Almanya Türk Toplumu’nun da sayesinde gelişmeye devam ediyor ve sizlerin de desteğiyle devam edecektir.

Değerli vatandaşlarımız,

Bizim mesleğimiz bir bayrak yarışı olarak görülebilir. Ben de bu çerçevede, üç buçuk yılın ardından, göreve başladığımda ilişkilerimizi devraldığım noktadan daha iyi bir seviyede bıraktığımı düşünüyorum ve bundan da memnuniyet duyuyorum.

Ancak, çok daha büyük potansiyeli olan Türk-Alman ilişkilerinde ulaştığımız noktayı elbette yeterli görmüyorum.

Çalışmalarımızın başarıları için basın ve medya kuruluşlarımızın da desteğinin çok önemli olduğu görüşündeyim ve görev sürem…

Boyunca buradaki basın mensuplarımızın olumlu katkılarından dolayı da kendilerine içten teşekkürlerimi sunuyorum.

Keza sivil toplum örgütlenmemizin de ilişkilerimizde çok önemli bir yeri bulunduğu görüşündeyim. Bizler için en önemlisi birlik ve beraberliğimizi asla kaybetmememizdir. Almanya Türk Toplumu’nun esasında daha iyi örgütlenmesi gerektiğine inanıyorum ve bu çerçevede çalışmalarınızda başarılar diliyorum.

Sivil Toplum Kuruluşlarımızın hem Büyükelçiliğimize hem Başkonsolosluklarımıza sunduğu katkılardan dolayı bir kez daha şükranlarımı sunuyorum.

Berlin’de hem Başkonsolos hem de Büyükelçi olarak görev yaptığım dönemlerde buradaki insanlarımızın her daim yanımızda olduğunu hissederek çalıştım. Sizlerle bir arada olduğum bu dönemlerde hem STK’larımızın hem de iş insanlarımızın desteğini arkamızda hissetmek memnuniyet vericiydi. Bu vesileyle verdiğiniz desteklerden ve katkılarınızdan ötürü hepinize teşekkür ediyorum.

Diplomasi esasında bir takım işidir ve Büyükelçiliklerde, Başkonsolosluklarda görev yapan her düzeydeki çalışanın başarılarda katkısı vardır. Büyükelçiliğimizin mensupları, mesai arkadaşlarım üç buçuk yıldır fedakârca çalıştılar, çabaladılar. Onların da katkılarıyla az önce değindiğim birçok başarıya birlikte ulaştık. Huzurunuzda Büyükelçiliğimizin tüm mensuplarına içtenlikle teşekkür ediyorum.

Berlin Büyükelçiliği, Almanya genelinde yayılmış olan 14 Başkonsolosluğumuzdan sorumlu olan bir çatı kuruluş olarak da ön plana çıkmaktadır. Ülke çapında gözümüz, kulağımız olarak hizmet veren, gerektiğinde vatandaşımızın her ihtiyacına koşan ve yardım eden 14 Başkonsolosluğumuza da buradan teşekkürlerimi iletmek istiyorum.

Değerli Konuklar,

Siz değerli vatandaşlarımıza Büyükelçiliğimizin ve Başkonsolosluklarımızın kapılarını her zaman açık tuttuk. Her zaman STK’lerımızla bir araya gelmekten memnuniyet duydum. Sizler de bana ve Büyükelçiliğimize her zaman büyük bir hüsnü kabul gösterdiniz.

Berlin Büyükelçiliği görevini Bir Şubat’tan itibaren değerli kardeşim Büyükelçi Gökhan Turan’a devredeceğim. Büyükelçi Turan son derece tecrübeli ve Almanya’yı iyi bilen bir diplomat. İlişkilerimizi, sizlere sunduğumuz hizmetleri benim bıraktığımdan çok daha ileriye taşıyacağına inancım tamdır.

Bana gösterdiğiniz destek ve anlayışı halefim Büyükelçi Gökhan Turan’a da göstermeniz ve onu da beni kucakladığınız gibi kucaklamanızı rica ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi gönülden selamlıyorum.

Hakkınızı helal edin, kalın sağlıcakla.”