HÎVE HANLIĞI
Hîve Hanlığı, Özbekistan’ın Hârizmî bölgesinde kuruldu. Hîve 1221 yılından itibaren Moğol, 1388’den itibaren de Timur imparatorluklarına başkentlik yaptı.
1663 yılına kadar Hîve’de hüküm süren Ebülgazi Bahadır Han, Hîve Hanlığı’nı Orta Asya’nın en kuvvetli devletlerinden biri haline getirdi.
Hîve Hanlığı hem dışardan hem de içerden yapılan isyan ve işgallerle başı hep dertte olan bir hanlıktır. Şamar oğlanı gibi bir oradan bir buradan tokatlanarak defalarca el değiştirmiştir. Buna rağmen sayısız alimin yetiştiği bir hanlıktır Hîve.
Hîve’de eski yapılara hiçbir şekilde dokunulmamış, yeni yapılanlar da aslına uygun yapılmıştır. Hârizmî bölgesinin incisi olarak bilinen Hîve ‘yi ziyaret edenler, bir zamanlar tüccarların, sanatkarların ve alimlerin dolaştığı sokaklardaki tarihi dokunun bugüne kadar nasıl muhafaza edildiğini gördüklerinde şaşkınlıklarını gizleyemeyeceklerdir.
Toprak renginin ve kızılın hâkim olduğu bu kadim kent, ülkenin diğer şehirlerine göre oldukça farklı bir havaya ve kendine has mimariye sahiptir. Geçmişle iç içe yaşayan bu büyüleyici şehir, labirenti andıran yapısıyla o daracık taş sokaklarında, yürüyenleri tarihin derinliklerinde uzun bir yolculuğa çıkarır.
Orta Asya’nın dünyaca ünlü münevverleri bu bölgede yetişmiştir. Sıfırın babası olarak bilinen Hârizmî, İbn Sînâ, ve Birûni gibi büyük alimler bu bölgenin çocuğudur. Yani Hîve, Orta Asya’nın bilim merkezidir. Semerkant, Buhara, Tebriz ve Isfahan Hîve’den sonra gelir.
Orta Asya’da nehirler sıcakta çabuk buharlaşırlar. Buharlaşmayı önlemek için “karız” sistemi olarak anılan yeraltı kanalları yapılmıştır. Böylece şehrin ikliminde bir değişiklik meydana getirilir. Suni rutubet. Rutubet hissedilebilir durumdadır. Cuma Camii’ndeki onlarca ahşap sütun hiç bozulmadan bu yeraltı rutubeti sayesinde ayakta kalmıştır.
Hîve, 17. yüzyılda Hîve Hanlığı’nın başkenti olmuş sonra da 1873’te Sovyetlerin kontrolü altına girmiştir.
Şehir iç içe iki kale tarafından korunur. Nüfusun büyük bölümünün yaşadığı en dıştaki surların çevrelediği yeni şehir yerleşkesine “Dışan Kale” denir. Daha küçük bir topluluğun yaşadığı, tarihte maruz kaldığı birçok saldırıya rağmen halen dimdik ayakta duran surlarla çevrili eski şehir yerleşkesi ne de “İçan Kale” denir.
“İçan Kale”nin her sokağında, mavi, turkuaz ve yeşil tonlarında çinilerle bezenmiş kesilmiş koni şeklinde minarelere, iki katlı medreselere, dönemin Han’ının yazlık ve kışlık sarayına, yaklaşık 2 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği cami ile çok sayıda toprak rengi yapıya rastlamak mümkündür. Hîve’de en dikkat çeken unsur ise şehrin tamamen yatay mimariyle inşa edilmiş olmasıdır.
Kale içindeki eski şehirde kıyafetleri, yemekleri, yöresel oyunları, kendi lehçeleri, gelenek ve göreneklerini günümüze kadar koruyan yaklaşık 3 bin görevlinin varlığından bahsedilmektedir.
Batı kapısından girdikten sonra ziyaret edilecek mekanlar arasında öncelikle Muhammed Emin Han Medresesi ve medresenin hemen önünde yer alan Kalta Minor (Kısa Minare) gelir. Çok sayıda odadan oluşan iki katlı medresenin iç kısmında büyük bir avlu ve avlunun içinde bir su kuyusu bulunur. Bu görkemli medrese, günümüzde tarihi dokusuna zarar verilmeden otel olarak kullanılmaktadır.
Yapıldığı dönemde bölgenin en büyük ve gösterişli minaresi olması planlanan fakat Muhammed Emir Han’ın ölümüyle yapımı yarıda kalan Kalta Minor’un dış cephesi mavi, turkuaz ve sarı tonların kullanıldığı çinilerle süslenmiştir. Minare, Hîve’nin alameti farikası olarak günümüze kadar gelmiştir.
Kale içinde çinilerle süslenmiş yapılara dikkatli bakıldığında, boyanmış kare şeklindeki taşların her birinin üzerine Arap harflerinin yazıldığı görülür. Herhangi bir tamirat söz konusu olursa hangi taşın nereye konulacağını bilmek içindir bu harfler.
Hîve’nin efsanevi kahramanı: Pehlivan Mahmud
İçan Kale’nin, en dikkat çekici yapılardan biri de Pehlivan Mahmud Türbesidir. Mavi tonlarda çinilerle süslenmiş bu türbe günün her saatinde ziyaretçi akınına uğrar. Hîve ‘de 1247’de dünyaya gelen şehrin efsanevi kahramanı Pehlivan Mahmud’un aynı zamanda şair ve yazar olduğu biliniyor. Katıldığı hiçbir müsabakada sırtının yere değmediği, hiçbir güreşi kaybetmediği rivayet edilen Pehlivan Mahmud’un, kazandığı bütün parayı yetimlere ve yoksullara dağıttığı da dilden dile anlatılır.
Hîve ‘nin en önemli sembollerinden Cuma Camii’nin içinde yer alan 212 ahşap sütunun üzerindeki işçilik göz kamaştırır. Cami içerisindeki hiçbir sütun bir diğerine benzemezken, sütunlar üzerindeki ahşap işlemeciliği de ustaların maharetini yansıtır. Öte yandan sütunlar o kadar muntazam yerleştirilmiş ki minberden bakıldığında hiçbir sütun bir diğerini kapatmaz ve cemaatin her bir ferdi imamı görebilir.
Ortasında küçük bir havuzun bulunduğu camide, havalandırma ve aydınlatma amacıyla tavanda açık bir yer bırakılmıştır. Caminin içinde ayrıca küçük kubbeli bir şadırvan da bulunur. Yaklaşık 2 bin kişinin aynı anda namaz kılabildiği bu büyük cami, günümüzde müze olarak kullanılmaktadır.
Hîve’nin kendine has tatları vardır. Yemeklerin yanı sıra kök çay (yeşil çay) ya da kara çay (siyah çay) gibi farklı çay çeşitleri küçük porselen çaydanlıklarda servis edilir.
Hîve halkının, “nan” diye adlandırdığı ekmeğin tadı ise bambaşkadır. Kabaklı, etli ve patatesli gibi farklı çeşitlerde yapılan ekmeğin, 30 gün boyunca bayatlamadığı söylenir.
Hîve Hanlarının çoğu âlim ve sanatkârları himaye eden kişilerdi. Bunların içinde Şîr Gazi Han, İlbars Han, Timur Gazi Han ve Muhammed Rahim Han en meşhurlarıdır.
Bu hükümdarlar aynı zamanda bizzat şiir ve edebiyatla da uğraşmışlardır.
Öte yandan Hîve ticaret merkezidir. Çin’den ve Hint’ten gelen ticaret kervanları Türkistan’ın diğer merkezlerine olduğu gibi Hîve’ye de uğrar, mallarını Hîve halıları ve Hîve’ye İran’dan ve Rusya’dan gelen diğer mallarla değiştirip ülkelerine dönerlerdi.
Sovyet ihtilâline kadar Türkistan Müslümanlarının önemli dinî merkezlerinden biri olan Hîve’de doksan dört cami ve altmış üç medrese bulunmaktaydı. 1924’ten sonra medreselerin tamamı ve camilerin büyük bir kısmı kapatıldı veya yıkıldı. Dolayısıyla Hîve Hanlığı Sovyet idaresi döneminde rahat bırakılmadı; buna rağmen pamuklu sanayi merkezi olarak önemini korumasını bildi.
Devam edecek
Rüştü KAM
ALMANYA
3 saat önceALMANYA
6 saat önceALMANYA
6 saat önceALMANYA
10 saat önceGÜNCEL
10 saat önceALMANYA
10 saat önceASYA
10 saat önce