“Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan Bıktı”

“Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan Bıktı”

ABONE OL
21:59 - 02/05/2021 21:59
“Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan Bıktı”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye, 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Gününde bu yılda uluslararası gazetecilik örgütlerinin kara listesinden çıkamadı.

Türkiye, Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) kuruluşunun her yıl hazırladığı basın özgürlüğü sıralamasında 154. sırada. Freedom House’a göre basın özgürlüğünün olmadığı ülke Türkiye. Gazetecileri Koruma Komitesi’nin (CPJ) son raporuna göre Çin’den sonra en fazla gazetecinin hapiste olduğu ülke. Yazar Birliği PEN Amerika’nın son raporuna göre en fazla aydının hapiste olduğu ilk üç ülke arasında.

92 yaşındaki ünlü Amerikalı filozof Prof. Dr. Noam Chomsky ve Columbia Üniversitesi İnsan Hakları Direktörü David Phillips VOA Türkçe’ye Türkiye’deki basın özgürlüğü konusundaki düşüncelerini aktardı.

Chomsky: ”Türkiye çok ciddi tehlike altında”

2015 yılında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Güneydoğu’da yaşananları yerinde izlemesi için Türkiye’ye davet edilen Chomsky, “Türkiye’ye gitmeye karar verirsem bu onun davetiyle olmayacak” diye yanıtlamıştı.

Chomsky, Türkiye’de halk üzerinde baskıların her geçen gün daha da arttığını belirterek, ”Gittikçe daha da otoriter bir hal alan Erdoğan rejiminin Türk toplumu üzerindeki boğucu hakimiyeti genişledikçe özgürlüklerde kısıtlanıyor. Basın özgürlüğüne yönelik baskılar artıyor. Türkiye, basın özgürlükleri konusunda çok ciddi bir tehlike altında. Sınır Tanımayan Gazeteciler Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin sıralamasına bakın Türkiye’deki basın özgürlüğünün nerede olduğunu görürsünüz” dedi.

Phillips: “Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan bıktı”

Columbia Üniversitesindeki görevinin dışında uzun yıllardan beri Amerikan Dışişleri Bakanlığı’nda da kıdemli danışman olarak görev yapan David Phillips, Türkiye’deki insan hakları ihlalleri nedeniyle Washington’ın Erdoğan’dan artık bıktığını söyledi. Phillips, diğer ülkelerle kıyaslandığında en fazla gazetecinin hapiste tutulduğu ülkelerin başında gelen Türkiye’deki cezaevindeki gazeteci sayısının bile tam olarak bilenemediği belirterek, “Türkiye’de gazeteciler susturulmak için hapsediliyor. İnsan hakları ihlalleriyle ilgili haber yapanlar karşı görüşte olan gazeteciler susturulmak için hapsediliyor. Bu durum ifade özgürlüğünün ihlalidir” dedi.

“Türkiye’de hükümet ceza yasalarını siyasi amaçları için kullanıyor”

Phillips, Türkiye’de hükümetin gazeteci ve muhalifleri susturmak için bazı yasalara sığındığını belirterek, ”Bazen, Türklüğü aşağılamakla ilgili Türk Ceza Kanunu’nun 301’inci maddesi bu amaçla kullanılıyor. Terörle mücadele oldukça kıymetli bir sözcüktür ancak Türkiye’de amacı sadece teröristlerle mücadele etmek olan terörle mücadele yasası, gazetecileri ve muhalifleri susturmak için kullanılıyor. Bu yasalarla Türkiye’de insanların ifade özgürlükleri kısıtlanıyor. Bu yasalar siyasi amaçlar için kullanılıyor. Bu durum çok ciddi bir insan hakları ihlalidir. Washington’da artık insanlar Tayyip Erdoğan’dan bu yasaları kendi siyasi çıkarları için kullanıp insan hakları ihlallerine neden olduğu için oldukça bıkmış bir durumda” dedi.

VOA tarafından geçilen “Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan Bıktı” haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. “Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan Bıktı” haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan “Washington’da İnsanlar Erdoğan’dan Bıktı” haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (2)
  • Mert

    Kimlere neden niçin kızıyorum biliyormusunuz?
    Kendisi avrupa ülkesinde huzur ve refah düzeyi yüksek rahat içinde yaşarken, AKP partiye oy vererek Türkiye’deki en yakınlarının bile, akrabalarının, eşi ve dostunun, komşusunun ve arkadaşının fakirlik yokluk darlık içinde yaşamalarını sebep olmalarından, sanki hoşnut mutlu olduklarını görürü gibiyim. Oysa ülkemizde gelişen bu kadar olumsuzluklar her şey açık seçik net ortadayken, buna rağmen inat ve israrla partizanlık yaparak niçin bir başkalarının geleceğiyle oynarlar bunu anlamış değilim.

    Yanıtla
    +0
    -0
  • Mert

    Bir ülkede birinin Cumhurbaşkanı olması demek onun her yanlışını kabul etmek değildir.
    1400 yıl öncesinde Hz. Ebu Bekir’e, Hz. Ömer’e, Hz. Ali’ye de herkes Biat etmiş değildir.
    Bir ülkede birinin Başbakan ya da Cumhurbaşkanı olması demek, O’nun o ülkede halkının geleceğini kaderini belirleyecek anlamına gelmemelidir. Bir Hz. Muhammed (s.a.v.) 10 Bin Mekkeli ve 10 Bin Medine’li insana haksızlık zulüm etmezken, günümüzde bir kişinin Milyonlarca insana Adaletsizlik ve zulüm yapmak haddi de değildir. Velevki bu kişi O insanın babası bile olsa.

    Yanıtla
    +0
    -0