VAZGEÇ DİYE, YALVARMA “AYAĞA KALK”

VAZGEÇ DİYE, YALVARMA “AYAĞA KALK”

ABONE OL
21:33 - 21/03/2021 21:33
VAZGEÇ DİYE, YALVARMA “AYAĞA KALK”
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Şiddete bahane olmaz. Burada herkes hemfikir de İstanbul Sözleşmesi neden bu kadar korkulan bir sözleşme oldu. Aslında merak edilen bu.  Korkulan sözleşme mi, yoksa yasalarla daha da korumak zorunda kalacağınız kadınlarımız mı?

Eğer öyleyse, korkunun ecele faydası yok, olmayacak da…

Şiddetin, zulmün, kim, nerede, neden, kime yaparsa yapsın savunması olabilir mi?

Neden bu yüzden bir sözleşmeye, hatta sözleşmenin de geçerli olabilmesi için uygulanacak ülkenin yasaları ile kanun hükmüne alınmasına gerek duyulsun ki…?

Güçlü iktidarlarınızın gücü demek ki toplumunuzun bir tarafını, diğer bir tarafından korumaya muktedir olamıyor …Toplumsal barış, sebebi ne olursa olsun zalim zulmü seviyesinde seyrediyor…   Her gün onlarca kadın mezarını bu nedenle kazıyorsanız, size bir değil, daha birçok İstanbul sözleşmesi lazım demektir.  Baki kalmak istiyorsanız, bol bol imzalayın …İmza çekmek de ne demek!

Bu sözleşme Adı İstanbul ama uluslararası nitelikte, Altın kurallarla belirlenmiş, birçok ülkenin altına imza koyduktan sonra bile, kendi ülkelerinde yasallaşma aşamasında çekinceler yaşanmasına neden olmuş.   Mesela bazı aklievveller, “Cinsiyet ideolojisi gibi tehlikeli fikirler aşıladığı, geleneksel aile yapısını bozacak, türden maddeler empoze eden söylemler” içerdiği şeklinde algı yaratma çabası göstermekteler.  Sal ipini gitsin diyesim var…

21.yüzyilda dahi; tarikatlar, kiliseler, muhafazakâr dedikleri sözüm ona geleneksel siyasilerin etkileri, orta çağda kadını şeytan ilan edip yakan zihniyetle yarışıyorsa, teknolojik uçuş yasayan dünya, sıra zihniyete gelince bırak level atlamayı, olduğu yerde kalakalmış.

Zavallı sözleşmeye yüklenen suçlar arasında, “Eşcinsel ideolojisini meşru kılmak üzere düzenlenmiş feminist bir komplodur “, cümlesi bile var.

Eğer bu böyle acayip bir komplo ise, altına imza atanlar, aynı zamanda taslak halinde iken, üzerinde tartışan, konuşan, hazırlayıp, ortaya çıkaranlar da değil midir…?   Onlar bu komplonun neresinde idiler, demezler mi adama?

Yok sayamayacağımız nitelikte ve kalabalıkta kesim, insan hakları örgütleri, Akademisyenler, Hukukçular, kadın örgütleri, sivil toplum kuruluşları, sanatçılar, siyasiler, milletvekilleri ve daha birçok kitlesel kesim, sözleşmenin kadın cinayetlerini ve kadına karşı şiddeti önlemekte, kadınlarımızı korumamızda çok önemli olduğunu vurgularken, siz neden İstanbul sözleşmesindeki imzamızdan da tek başınıza vazgeçtiniz?

Hiçbir söylemi, hiçbir bahaneyi kabul etmiyoruz…Ancak; gece herkes pandemi daralında kalakaldığı evinde uyurken, bir başınıza aldığınız bu kararla, bugünden itibaren bir kadının, salt kendinden fiziken daha güçlü diye bir erkekten bırakın katledilmeyi yediği her tokatı aslında sizden gelmiş biliriz.

ha-ber.com/Hülya Yazıcı

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (1)
  • Veli Tatar

    Bu güzel yazı ve anlatım için teşekkür ediyorum.
    Istanbul sözleşmesi ve önemi ancak bu kadar net ve anlaşılır bir şekilde anlatılabilir.
    Tebrikler Hülya hanım

    Yanıtla
    +0
    -0