Türkiye’de “Virüs Serbest Müzik Yasak” Tartışması

Türkiye’de “Virüs Serbest Müzik Yasak” Tartışması

ABONE OL
20:30 - 13/03/2022 20:30
Türkiye’de “Virüs Serbest Müzik Yasak” Tartışması
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

 

Corona virüsü salgınında kapalı mekanlarda hasta/vaka olmasını engelleme amaçlı HES (Hayat Eve Sığar) kodu uygulaması gibi pek çok kısıtlamanın kaldırılmasına rağmen eğlence mekanlarına yönelik salgın gerekçeli yasaklardan vazgeçilmemesi tartışma konusu.

Türkiye’nin iki yıl önce Mart ayında ilk resmi vaka açıklamasıyla pek çok yasaklama kararlarıyla mücadele etmeye çalıştığı Corona virüsü salgınında, vaka ve can kaybında düşüş olmamasına rağmen kısıtlamalar önemli ölçüde rafa kalktı. Özellikle iş yerleri, alışveriş merkezleri, lokantalar, kafeler gibi pek çok yerde virüse yakalanmış kişiler bulunmasını engelleme amaçlı HES kodu talep edilmesine son verilmesi dikkat çekti. 2 Mart’ta “Salgın etkisini yitirdi” görüşüyle yeni döneme geçiş kararı alındığını açıklayan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgın gerekçesiyle İçişleri Bakanlığı’nın genelgesiyle hayata geçirdiği ve eğlence mekanlarıyla müzisyenlerce tepkiyle karşılanan müzik yasağıyla ilgili ise “Müzik yasağıyla ilgili de Bilim Kurulu’nun aldığı bir karar yok. Onun da yakın zamanda kalkacağı kanaatindeyim” demişti. Ertesi gün İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Kültür Bakanlığımız ve Sağlık Bakanlığımızla konuyu değerlendireceğiz” açıklamasına karşın halen geçtiğimiz iki hafta içerisinde yasaklamaya son verilmesi yönünde adım atılmadı.

Müzik yasağından vazgeçilmemesi “AKP iktidarınca yaşam tarzına müdahale edildiği” şeklinde eleştiri konusu. Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 21 Haziran 2021’de yaz sezonu ve turizm sektörü talebiyle gece yarısı saat 24.00’e kadar canlı müzik yapılmasına izin verileceğini açıklarken, Kusura bakmayın, gece kimsenin kimseyi rahatsız etme hakkı yoktur” ifadesini kullanması nedeniyle “yaşam tarzına müdahale” görüşü gündemde.

Müzisyenler yasağa ilişkin ne düşünüyor?

VOA Türkçe’nin mikrofon uzattığı müzisyen Rauf Devrim Arısoy, müzik kursunda enstrüman eğitimi dersleriyle geçim sıkıntısına karşı kısmen çözüm bulmuş ancak yasağı “kasıtlı” görüyor. Yasağı için talihsiz bir karar olarak da nitelese de Arısoy, “Kasıtlı olduğunu düşünüyoruz. Geçmişten bu tarafa hükümetin müziğe ve bu tür ortamlara karşı yaklaşımı hep kuşkulu bakmamıza neden olmuştu. Salgını da bir fırsat olarak değerlendirdiklerini düşünüyorum. Neticesinde bizler birçok sektöre göre en çok yara alan grubuz. Birçok dostlarımız mali olarak büyük sıkıntılar içerisine düştü. Anne babaları yanına taşınan, çocuklarını aileleri yanına yollayan, o dönem (tamamıyla yasaklandığı dönemi kastediyor) içerisinde yaşadıkları sıkıntıları atlatabilmek için sektör değiştiren bir çok arkadaşımız oldu. Ne iş bulursak yapar durumuna geçtik. Pandemi bitişiyle hani geri dönüyoruz, işimize başlayacağız gibi bir durum olsa da öyle olmadı. İşte en son alınan kararlar, zaten bizim olduğumuz yerde uzun süre daha devam edeceğimiz görüntüsünü verdi. Bu durum (yasak), 12’den sonra neden devam ettiriliyor, anlamış değiliz. Bize doğru düzgün bir açıklama getirilmedi. Yani 12’ye kadar salgın var, 12’den sonra salgın daha çok mu var anlayabilmiş değiliz. Her şey karman çorman oldu. Bizim için şu an hayat çok zor, bunu söyleyebilirim” dedi.

Hüseyin Çiğdem ise, salgın sürecinde yasaklamalarla birlikte sahneye veda etmek zorunda kalmış. Yine de dekorasyon sektöründe ressam olarak çalışabildiği için kendisini şanslı gördüğünü kaydeden Çiğdem, canlı müzik ile ilgili saat kısıtlamaları nedeniyle işletmecilere artık müzisyenler ile çalışma konusunda memnuniyetsizlik olduğuna dikkat çekti. Müzisyen– ressam Hüseyin Çiğdem , “22 yılı aşkın süre müzisyenlik yaptım. Profesyonel olarak sahne aldım. Pandemi ile artık iş imkanı kısıtlı hale gelince ben diğer arkadaşlardan biraz daha şanslıydım çünkü resim bölümü mezunuyum, artık resim ve dekor işleri yapıyorum. Ekonomik olarak çok zorlanan, iş değiştiren arkadaşlarımız oldu. Zaten iş sıkıntısı vardı, kazançta çok gerilemeler vardı. Aldığımız ücretler yüksek değildi. Biz sona doğru geldiğimizi hissederken pandemi bir tsunami etkisi yarattı vurdu geçti. Hadi nefes almaya başlıyoruz dediğimiz anlarda yasağın devam ediyor olması bizi iyice bu işi yapamaz hale getirdi. İki iş üst üste gittiğimiz oluyordu, yaz dönemlerinde organizasyonlar artardı. Ama bu sene (2021 yılı yaz dönemini kastediyor) doğru düzgün hiçbir organizasyon olmadı. Sahneler de bitti. Artık sekizde (20.00) başlasanız birkaç saat sonra bitirmek zorunda kalıyoruz. İşletmeciyi memnun etmiyor, müşteriyi-dinleyiciyi memnun etmiyor ister istemez bize de yansıyor ve bizi de memnun etmiyor” diye konuştu.

Müzik-Sen: “1 Nisan öncesinde yasağa son verilmeli”

Müzik ve Sahne Sanatçıları Sendikası (Müzik-Sen) Genel Başkanı İpek Koçyiğit, İçişleri, Sağlık ve Kültür bakanlıklarından 1 Nisan öncesinde artık açıklama beklediklerini belirterek, salgın gerekçeli yasaklamalar içerisinde canlı müziğe saat 24.00 sonrasında yasaklama konusunda halen açıklama yapılmamasından rahatsızlık duyduklarını söyledi.

Müzik-Sen Genel Başkanı Koçyiğit, “Saat bakımından bir müzisyen gündelik çalışıyor. Özellikle benim temsil ettiğim nitelikli sanat emekçileri, saat başına yevmiye ile ve haftalık 45 saat altında çalışan müzisyen arkadaşlarım. Bu arkadaşlarımız, saat 9’da (21.00) sahneye çıkıyorlar saat 12’ye (24.00) kadar o da gece ruhsatı 02.00 ile 05.00 arasında olan müzikholler gibi işletmelerde sahne alabiliyorlar. Asgari ücretin altında bir geçim sıkıntısı var ortada. Bunu gidermemiz gerekiyor. Pandemi bizi çok zorladı. İş, meslek, sektör değiştiren evine ekmek götüremeyen sanat emekçisiyle karşılaştık. Pandemi döneminde Kültür ve Turizm Bakanlığı vesilesiyle başını çektiğimiz meslek birliği ve sivil toplum kuruluşlarıyla çalışmalarımız oldu. İvedilikle bunlar sonuçlandırılmalı. Kültür sanat emekçileri için ayrı önlemler, çalışmalar yapılmasını talep ettik, diğer partilerden destek de bekledik. Bununla ilgili çalışmalar da yaptık. Şimdi de sonuçlanmasını bekliyoruz, en basiti bu saat 24.00 yasağı ile ilgili. İçişleri, Kültür ve Sağlık bakanlıklarından Nisan ayı olmadan bir açıklama olmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.

İşletmeci: “Saat yasağına mantıklı açıklama yapamıyorum”

Zaytung Zone Cafe işletmecisi Mert Koçyiğit ise, “Açıkçası bunun mantıklı bir açıklamasını yapamıyorum. Kendi işletmemden örnek verecek olursam biz alkol ruhsatı olan bir lokantayız. Ve bizim kapanış saatimiz ruhsatta saat 01.00 aslında. Fakat müzik yasağı sebebiyle 12’ye (24.00) doğru müziği kapattığımız zaman açıkçası işletmemiz ambiansı bir anda değişiyor. Ve insanlarda burası kapanıyor galiba biz gidelim algısı oluşuyor. Bu sebepten dolayı biz kapanış saatimizi fiilen 12’ye (24.00) çekmek zorunda kaldık. İnsanlar zaten müziği kapatınca gidiyor. Bu bir kayıp. Hatta biz 11.30 (23.30) gibi hesapları toplamaya başlıyoruz, son bir saat çöpe gitmiş oluyor. Başka işletmelerde de en çok satış yapılan saatler akşam 11’den (23.00) gece 03.00 – 04.00’e kadarki periyot. O işletmelerde neredeyse hasılatlarına çok büyük darbe vurmuş oluyor bu durum. Yani müziksiz hiçbir şekilde yapılamaz. Bir müşteri müziksiz oturmaz hiçbir yerde. Umarım bu yasak en yakın zamanda kaldırılır. Yasaklar örneğin müzik yasağı ya da erken saatlerde kapatma devam ettirilecekse destekler devam etmeli. Çünkü istatistiklere bakılınca en çok kişi istihdamı bizim sektör. Kapanmamız istihdama vurulan çok büyük darbe demek. Hatta kısıtlamazlar bitse bile destekler devam etmeli eskiden aldığımız krediler halen devam ediyor” sözleriyle durumu anlattı.

Canlı müzik yasağı kalıcı hale mi getirildi?

Bu arada bu yılın ilk haftasında Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği’nde yapılan değişiklik (https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2022/01/20220107-8.htm) ile eğlence faaliyetlerine yönelik kalıcı yasaklamalar getirildiği görüşünü gündeme getirdi. O yönetmelik üzerine Avukat Ali Gül, “Cümleten geçmiş olsun. Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmelik değişikliği ile Türkiye’de gece 12’den sonra neredeyse tüm eğlence faaliyetleri yasaklanmıştır. Bir tablo hazırladım yasaklara dair” diyerek yasaklar tablosunu paylaşmıştı.

Corona virüsü salgını gerekçesiyle canlı müzik yasağı, ilk önce 30 Mayıs 2020 tarihli 8556 sayılı genelgeyle getirilmişti. Ardından 2 Haziran 2020 tarihli 8591 sayılı genelge ve 21 Aralık 2020 tarihli 21153 sayılı genelge ile yasaklamaya devam edilmişti.

Şimdi İçişleri Bakanlığı’nca HES kodu gibi hasta vakaları evde tutmayı amaçlayan uygulamaya da son verilmişken yasaklamayı kaldıracak genelge yayımlanması bekleniyor ancak Süleyman Soylu veya bakanlıkça henüz konu açıklığa kavuşturulmadı.

VOA tarafından geçilen Türkiye’de “Virüs Serbest Müzik Yasak” Tartışması haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Türkiye’de “Virüs Serbest Müzik Yasak” Tartışması haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Türkiye’de “Virüs Serbest Müzik Yasak” Tartışması haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.