„Türk tıbbı, Avrupa tıbbından asla geri değil “

„Türk tıbbı, Avrupa tıbbından asla geri değil “

ABONE OL
11:58 - 07/09/2019 11:58
„Türk tıbbı, Avrupa tıbbından asla geri değil “
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Isparta’daki Davraz Yaşam Hastanesi’nin Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Mahmut Bülbül, Türk tıbbının, Avrupa tıbbından geri olmadığını bilakis, çok başarılı hekimlerin ve merkezlerin olduğunu belirterek, “Hatta birçok alanda Avrupa’dan daha ilerdeyiz” dedi.

Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi mezunu, 68 yaşındaki Isparta Barla doğumlu Prof. Dr. Mahmut Bülbül, Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nden (GATA) sonra, uzun yıllar görev yaptığı Süleyman Demirel Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanlığı’ndan emekli oldu. “Isparta’nın Profesörü Mahmut Hoca “olarak başarılı çalışmalarıyla gönüllerde taht kuran ve çok sevilen Prof. Dr. Bülbül ile keyifli bir röportaj yaptık. Bülbül, Türkiye’deki sağlık sisteminden, Avrupa’ya, Amerika’ya, Dünya’da artan kanser vakalardan, beslenmemize ve ülkemizdeki bilim insanlarının içinde bulunduğu sıkıntılara kadar birçok konuda düşüncelerini içtenlikle şu şekilde anlattı:

YURTDIŞINDA TEDAVİYE GEREK YOK

“Öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Amerika’da yapılan bütün ameliyatlar Türkiye’de de yapılıyor. 2015 yılında Isparta’da başlayan böbrek, karaciğer transplantasyonu devam etmektedir. Türkiye’de sayıları gün geçtikçe artan robotik cerrahlar var. Yurtdışına gidenlerin önemli bir bölümü, son aşamaya gelmiş kanser hastaları gibi şifa umudu kalmamış vakalardır. Kaldı ki, bugün Türkiye’de tedavisi mümkün olmayan hemen hemen hiçbir hastalık da yok. Yine de şifa umudu olan vakalar bir kenara bırakılırsa, şifa umudu kalmamış vakalarda hiçbir sonuç vermeyen yurtdışı tedaviler için bu ülkenin kucak dolusu dövizinin harcanması kabul edilebilir bir şey değildir. Avrupa’daki bütün tıbbı cihazların hepsi Türkiye’de bulunmaktadır. Türkiye’deki insanlarımız artık eskisi gibi Avrupa’ya tedaviye gitmiyorlar. Çünkü çok başarılı hekimlerimiz ve merkezlerimiz var.”

KANSERDEN KORKMAYIN, GEÇ KALMAKTAN KORKUN

Prof. Dr. Mahmut Bülbül, kanser vakalarında ciddi bir artış yaşandığını belirtti. Kanser vakası ve kanser tipi açısından son 30 yıllık sürede 3 kat artış meydana geldiğini belirten Bülbül, hastalığın görülme yaşının artık 30’un altına kadar indiğini söyledi. Vatandaşları “Kanserden korkmayın, geç kalmaktan korkun” uyarısı yapan Prof. Dr. Bülbül, radyoaktif maddelerle karşı karşıya kalma riskinin artmasının yanı sıra gıda maddeleri üzerindeki kanser riski taşıyan ilaç kalıntılarının varlığını hastalığı tetikleyen unsurlar arasında gösterdi. Bülbül, “Dünya artık doğal beslenmiyor. Tarım alanında doğal ortamdan ve üretimden uzaklaştık. Dengesiz zirai ilaçlamalar yapılıyor. Gereğinden fazla ilaçlama yapılıyor. Sularımız bu ilaçlarla kirleniyor. Çevre kirliliğiyle birlikte kanser vakaları da haliyle artıyor. Devlet bir şekilde bu zirai ilaçlamayı reçeteyle denetim altına almak istiyor. Bununla birlikte son yıllarda yurtdışından aldığımız temel gıdalarla beslenmeye başladık. Az gelişmiş ülkelere giden ilaçları da göz ardı etmemek lazım” dedi.

TÜRKİYE’DE SAĞLIK SİSTEMİNDEKİ DEĞİŞİM YETERSİZ

Türkiye’de son yıllarda sağlık sisteminde yapılan değişiklikleri değerlendiren Bülbül, önemli noktalara şu şekilde dikkat çekti:

“Geçmişte her kurumun bir hastanesi vardı. TSK, SSK, PTT, ÜNİVERSİTE, DDY, DEVLET, ÖZEL gibi birçok hastane vardı. Sağlık sistemi adeta araç-gereç çöplüğüne dönmüştü. Her hasta istediği kuruma tedaviye gidemiyordu ve her kurumda haliyle kendine yatırım yapıyordu.
Yeni düzenlemelerle birçok alanda yenilikler oldu. Şimdi her vatandaşa bütün sağlık hizmeti sınırsız bir şekilde açıldı. Ancak, burnu kanayan Üniversite hastanesine gidiyor. Halbuki Almanya’da üniversite hastanesi çözülemeyen hastalıkların son aşamasında gidilir. Özel haller dışında aile doktorunun sevki olmadan gidemez. Daha da önemlisi performans sistemli adaletsiz bir model getirildi. Bu tamamen sağlık sistemini bozdu. Bundan ötürü parası olanlar özel hastaneye kaçıyor.
Devlet vatandaşın sağlığından birinci derece sorumludur. İnsanın sağlığının değeri parayla ölçülmez. Bunun için adaletsiz performans sistemini kaldırmak lazım. Çünkü 3-5 benle, pankreas cerrahisinin puanı aynı olmamalı. Devletin kurumları yaşatması gerekir. Bunun için alt yapı, cihaz, uzman doktor ve ekonomik desteği sunmalı. Derhal temel sağlık hizmetleri içerisine koruyucu hekimliğe ağırlık verilmeli. Ailelerin sağlığına daha çok eğilmeli. Pratisyen hekimliğe değer verilmeli. Son olarak, çalışanların verimliliğini sağlamak gerekir. Çalışanların haklarını alması en temel hakkıdır.”

ÜLKEMİZDE BİLİM İNSANLARINA DESTEK VERİLMİYOR

Isparta’da Sosyal Hizmetler Derneği’nin kurucusu ve 2005-2017 yılına kadar başkanlığını yapan, özürlü ve engelli çocuklara rehabilitasyon okulu açan, ayrıca 2012’den 2017’ye kadar Isparta Kent Konseyi Başkanlığını yürüten Prof. Dr. Mahmut Bülbül, mültecilerle ilgili uyum kapsamında Birleşmiş Milletler ‘in desteklediği projeyi yürütüyor. Sağlık, eğitim, kültürel ve sportif aktivitelerin yapıldığı projenin Isparta’da başarıyla yürüttüklerini belirten Isparta’nın Profesörü Mahmut Hoca, son olarak Türkiye’de bilim insanlarına devletin yeterince destek vermediğinden şikayetçi oldu. Bülbül, “Dünya’da en başarılı 500 üniversite arasında Türkiye’den parmakla sayılacak kadar üniversite girmişse bunu tartışmamız gerekir. Ne yazık ki, bilim insanına yeterli destek verilmiyor. Maddi kaynaklar sağlanmıyor. Yatırım yapılmıyor. Örneğin araştırmacı profesör proje hazırlıyor, nitekim maddi kaynak verilmiyor. Kolaycılığa kaçılıyor. Patent çıkarmışsınız, ürünü çıkarmışsınız, fakat araştırma alanına kaynak yok. Çalışan insana yeterince değer verilmiyor. Sonuçlar da pek iç açıcı olmuyor”

ha-ber.com/Metin ES / ISPARTA

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.