Trump veya Biden’ın yarıştan çekilmesi olasılığı ABD seçim sürecini nasıl etkiler?

Trump veya Biden’ın yarıştan çekilmesi olasılığı ABD seçim sürecini nasıl etkiler?

ABONE OL
23:12 - 22/01/2024 23:12
Trump veya Biden’ın yarıştan çekilmesi olasılığı ABD seçim sürecini nasıl etkiler?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Başkan Joe Biden ve eski Başkan Donald Trump, 5 Kasım’daki başkanlık seçimleri için en güçlü iki aday ve rövanşı bekliyor. Anketler Trump’ın diğer tüm Cumhuriyetçi adaylara karşı üstünlük sağladığını gösterirken, hiçbir önemli Demokrat figür, partisinin adaylığı için Biden’a meydan okumuyor.

Bununla birlikte Trump’ın yaşadığı yasal zorluklar ve her iki adayın yaşları, hala akıllarda soru işareti. Trump 91 ağır suçlamayla karşı karşıya ve bu yıl en az bir ceza davasının görülmesi bekleniyor. Sağlık sorunları da 77 yaşındaki Trump’ı ya da 81 yaşındaki Biden’ı etkileyebilir.

İkisinden biri tıbbi, yasal ya da başka nedenlerle yarıştan çekilmek zorunda kalırsa ne olur? Bu sorunun yanıtı, böyle bir senaryonun ne zaman gerçekleşeceğine bağlı olarak değişiyor.

15 Ocak ile parti kurultayları arasındaki dönem

Eyaletler 15 Ocak ve 4 Haziran 2024 tarihleri arasında parti içi seçim ve ön seçimler düzenliyor. En çok delegeyi kazanan iki aday, kurultaylar sırasında resmi olarak partilerinin adayı olarak açıklanacak. Cumhuriyetçi Parti Ulusal Kurultayı 15-18 Temmuz tarihleri arasında Wisconsin eyaletinin Milwaukee kentinde yapılacak. Demokrat Parti Ulusal Kurultayı da 19-22 Ağustos tarihlerinde Illinois eyaletinin Chicago kentinde düzenlenecek.

Hem Trump hem de Biden’ın kendi partileri tarafından aday gösterilmesi bekleniyor. Ancak, ön seçimlerin başlangıcı ile partisinin kurultayı arasında birinin adaylıktan çekilmesi durumunda, ne zaman gerçekleşeceğine bağlı olarak bazı eyaletler, daha fazla kişinin yarışa katılmasına izin vermek için adaylık başvuru sürelerini ve ön seçim tarihlerini uzatabilir.

Biden’ın önemli bir rakibi olmadığı için bu tür uzatmaların Demokratlar’da gerçekleşme olasılığı daha yüksek. Rakipleri Temsilciler Meclisi üyesi Dean Phillips ve yazar Marianne Williamson’ın isimleri kamuoyunda tanınmıyor ve halihazırda birçok eyalette oy pusulasında yer alma yeterlilikleri bulunmuyor.

Düşünce kuruluşu American Enterprise Institute’ta seçimler ve hükümetin bekası üzerine çalışan araştırma görevlisi John C. Fortier, bu adayların ön seçimlerin bir benzerinin yapılmasını isteyecekleri görüşünde. VOA’ya konuşan Fortier, “Çok kısa bir süre kalsa da böylelikle halkın önüne çıkabilirler” dedi.

Süreçler işlese bile oy pusulalarındaki isimleri değiştirmek için zaman olmayabilir ve ön seçim seçmenleri oy verirken vefat etmiş ya da göreve yetkinliği olmayan bir adayın ismini görebilirler. Bazı eyaletlerde erken oylamaya izin verildiği için, çekilen bir aday çoktan oy toplamış bile olabilir.

Bu durumda eyaletler, delegelerin kurultay sırasında oylarını yeni bir aday yönünde değiştirmelerine izin vermek için yasalarda acil değişiklikler yapabilir. Adaylığı kazanmak için Cumhuriyetçi bir adayın 2 bin 429 delegeden en az 1215’inin, Demokrat bir adayın ise 3 bin 936 delegeden 1969’unun oyunu alması gerekiyor.

Düşünce kuruluşu Bipartisan Policy Institute’ta yapısal demokrasi direktörü olan Michael Thorning, belirlenecek başka bir ismin şu anda yarışta olan biri olmayabileceğini söyledi. VOA’ya konuşan Thorning, “Kurultayın parti bayrağını en iyi taşıyacak ve genel seçimlerde kazanma olasılığı en yüksek kişi olarak belirlediği biri olabilir” dedi.

Kurultaylar ve Seçim Günü arasında

Adayının bu süre zarfında adaylıktan çekilmesi halinde her partinin uygulayacağı kendi kuralları var; ancak özünde adayın isminin başkanlık oy pusulasında değişmesi gerekir. Bazı eyalet yasalarında acil değişiklikler yapılması gündeme gelebilir.

Fortier, “Tüm kurultayın değil ama partiye liderlik eden daha küçük bir grubun, Amerikalılar tarafından gerçekten tanınmayan kişilerin, başka birini aday olarak gösterme kararını verebilecekleri teknik bir süreç var” dedi. Fortier, partilerin muhtemelen ABD halkına bir çağrıda bulunmaları ve yeni adayın neden meşruiyete sahip olduğunu açıklamaları gerekeceğini de kaydetti.

Örneğin; Başkan Yardımcısı Kamala Harris’in Demokratlar’ın aday listesinin başında yer alması istenebilir; ancak bu yasa gereği zorunlu değil.

Thorning, “Bu noktada başkan yardımcılığı adaylığı, başkanlık için aday kabul edileceklerine dair herhangi bir garanti vermez” dedi.

Elbette oy pusulalarında eski adayın adını değiştirmek için zaman olmayabilir ve bu aday erken oylama nedeniyle zaten oy almış olabilir.

Seçim Günü ile Seçiciler Kurulu toplantısı arasında

Seçim sonuçlarıyla ilgili soru ve itirazlar karara bağlandıktan sonra, her eyaletin Seçiciler Kurulu üyeleri, 17 Aralık’ta toplanarak seçilmiş başkan ve seçilmiş başkan yardımcısını belirleyecek.

Trump ya da Biden’ın bu süre zarfında ölmesi ya da iş göremez hale gelmesi durumunda, “başkanlık veraset yasası” hükümleri henüz geçerli olmadığından, seçilen başkan yardımcısı otomatik olarak başkanın yerine geçemeyecek.

Bu dönemdeki süreç de esasen aynı. Seçilmiş başkanın Seçiciler Kurulu üyeleri, yeni bir aday için oy kullanacak. Süreçle ilgili federal bir kılavuz yok ve bazı eyaletlerin Seçiciler Kurulu üyelerinin nasıl oy kullanacağına dair kendi kuralları mevcut.

Seçilmiş başkan yardımcısı mantıklı bir seçim gibi görülebilir; ancak yasalarla garanti altına alınmış değil.

Seçiciler Kurulu yeni bir başkan adayı üzerinde anlaşamazlarsa, Anayasa’nın 12. ek maddesi uyarınca Temsilciler Meclisi ABD Başkanı’nı, Senato da başkan yardımcısını “şarta bağlı seçim” olarak bilinen bir prosedürle seçecek.

Kongre yeni bir seçilmiş başkan atayana kadar, Anayasa’nın 20. ek maddesi uyarınca, seçilmiş başkan yardımcısı göreve başlama gününde başkan vekili olur.

Seçiciler Kurulu toplantısı ve Kongre tescili arasında

17 Aralık’taki Seçiciler Kurulu toplantısı ile 6 Ocak’ta Kongre’de oyların sayılması ve onaylanması arasında bir adayın ölmesi ya da iş göremez hale gelmesi durumunda ne olacağı net değil.

Kongre’nin başkanlığı tescili ile Başkanlık Yemini Günü arasında

20. ek madde uyarınca, Kongre’nin seçim sonucunu onaylamasından sonra seçilmiş başkanın ölmesi veya iş göremez hale gelmesi durumunda, seçilmiş başkan yardımcısı 20 Ocak 2025 tarihinde başkan olarak göreve başlar.

Her dönemde, özellikle de 2020’de olduğu gibi seçim sonucuna itiraz edilmesi halinde, hukuki ve siyasi kriz potansiyeli bulunur. Demokratlar’ın Senato’da, Cumhuriyetçiler’in ise Temsilciler Meclisi’nde az bir çoğunluğa sahip olduğu bir ortamda, bir sonraki başkanın kim olacağının belirlenmesi, mahkemelerde sürüncemede kalan son derece karmaşık bir süreç haline gelebilir.

6 Ocak 2021’de Trump destekçilerinin Kongre Binası’nı kuşatması sırasında ülkenin tanık olduğu gibi, bu sürecin yine şiddete sahne olması ise endişe konusu.

VOA tarafından geçilen Trump veya Biden’ın yarıştan çekilmesi olasılığı ABD seçim sürecini nasıl etkiler? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. Trump veya Biden’ın yarıştan çekilmesi olasılığı ABD seçim sürecini nasıl etkiler? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan Trump veya Biden’ın yarıştan çekilmesi olasılığı ABD seçim sürecini nasıl etkiler? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.