0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Türk-Alman İşverenler Birliği’nin (TDU) 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Gecesi nedeniyle düzenlediği etkinlikte, iftar yemeği verdi.

Evsahipliğini TDU Başkanı Remzi Kaplan’ın, açılışını TDU Başkan Yardımcısı Serap Yılmaz‘ın, sunumunu TDU Gençlik Kolu üyelerinden Sinem Tüfekçi ve Simge Öztaş’ın yaptığı etkinliğe T.C. Berlin Başkonsolos Yardımcısı Nagi Tayru, konuk konuşmacı olarak Sarper Yavaş, ADD Berlin Başkanı Olcay Başeğmez, TDU’nun eski başkanlarından Hüsnü Özkanlı, TDU Yönetim Kurulu üyeleri ile sivil toplum kuruluşlarının yöneticileri, temsilcileri ile vatandaşlar katıldı.

Çanakkale Muharebesi ile Vatan savunmasında hayatlarını kaybeden Aziz Şehitlerimiz için yapılan saygı duruşu ve hep birlikte okunan İstiklal Marşı’nın ardından konuşmalara geçildi. Başkonsolos Muavini Tayru ve Tarihçi Yavaş birer konuşma yaptılar.

Tayru: Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümünü kutlamanın onurunu yaşıyoruz

Tayru konuşmasında 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yanı sıra İstiklal Marşı’nın Şairi Mehmet Akif Ersoy’u da anarak, “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma günü vesilesiyle Türk Alman İşverenler Birliği’nin düzenlediği etkinlikte toplanmış bulunuyoruz. Tarihimize altın harflerle yazılan Çanakkale Zaferi’nin 109. yıldönümünü kutlamanın onurunu yaşıyoruz. Milletimizin vatanseverlik, fedakârlık, cesaret gibi yüksek faziletlerinin tüm dünyanın gözleri önüne serildiği büyük bir kahramanlık destanıdır. Bu destan, vatan topraklarımızın korunması için asil Türk evlatlarının artık daha fazla geriye çekilmeyeceklerini, gerekirse kendilerini feda etmekten çekinmeyeceklerini ortaya koydukları tarihi ve emsalsiz bir meydan okumadır.

Mustafa Kemal gibi yüce şahsiyetlerin tarih sahnesine çıktığı, Seyit Onbaşı’nın sırtında taşıdığı yüzlerce kiloluk top mermileriyle koca gemiyi sulara gömdüğü, kurşunların havada çarpıştığı ve Türk kahramanlığının dünyaca tanındığı bir destandır Çanakkale. Ulusumuz bu Çanakkale Savaşlarında yüz binlerce zayiat vermiş, gelecekte ülkenin gelişmesinde önemli roller oynayabilecek eğitimli bir kuşak canını vatanının bağımsızlığı uğrunda feda etmiştir. 1915 yılı, Türk tarihi açısından fevkalade önemli ve ulusumuzun 1923’e kadar süren varoluş mücadelesinde asla yenilmeyeceğini tüm dünyaya haykırdığı bir senedir. 18 Mart Çanakkale Şehitlerini Anma vesileyle Milli Mücadelemizin Başkomutanı, onurlu direnişimizin Önderi ve Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile tüm şehitlerimizi rahmetle yâd ediyorum. Ruhları şad, mekanları cennet olsun. Bu duygu ve düşüncelerle Türk Alman İşverenler Birliği’ne hazırladıkları bu kıymetli program için teşekkür ediyor, tüm katılımcıları sevgi ve saygıyla selamlıyorum.” şeklinde konuştu.

Sarper Ali Yavaş: 18 Mart Çanakkale Ruhu başlıklı bir sunum yaptı

Yavaş, “Merhum atalarımızın yüzyıllardır verdiği istikbal ve uygarlık kavgasını biz bugün kalem ile verenleriz. Attığımız her adımı, aldığımız her nefesi bu şuur ve bilinç ile yapmalıyız. Bugün burada aslında Deniz Zaferini kutluyoruz. Çanakkale savaşları ya da muharebeleri dediğimiz süreç bir paylaşım savaşının bir cephesi. Birinci Dünya Savaşındaki cephelerden biri Çanakkale. Bu dünya savaşında paylaşılan ülkelerden biri biziz. Hedef Türkiye’yi, Osmanlı İmparatorluğu’nu parçalanmak.” şeklinde giriş yaparak başladığı sunumunda, “18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma Günü’nü açıklayıp deniz ve kara savaşlarından tarihsel açıklamalar yapacağım. Çanakkale’de Türk askerinin gösterdiği cesaret ve fedakârlık hiçbir şeyle kıyaslanamaz. Savaş zorunlu olmadıkça bir cinayettir ve bağımsızlık benim karakterimdir diyen Mustafa Kemal; bunları durup dururken söylememiş. Hepsi tarihsel süreç boyu, bütün bu yaşanmışlıkların bir sonucu. Bence en önemli sözlerinden biri budur, öldüreceğiz diyenlere karşı ölmeyeceğiz diye savaşabiliriz. Haliyle bu paylaşım savaşının kurbanı ve haklı tarafı Türk milletidir. Bizim için Çanakkale’nin önemi şudur: bu savaş, bu savunma yeni Türkiye’nin bir başlangıcı. Batı uygarlığını kabul ederek batıya rağmen Batı uygarlığını koruyan bir anlayışı ortaya koyan Mustafa Kemal Atatürk’ün izinden giden gençler olarak Kurtuluş Savaşı’nın ve Türkiye Cumhuriyeti’nin önsözünü oluşturan Çanakkale Zaferi’ni çok iyi anlıyoruz. Hem TDU ve ADD başta olmak üzere Berlin’deki diğer demokratik kitle örgütleri hem de bireysel olarak bizlerin üzerine düşen bu sorumluluğu paylaşarak mücadelemizi kalemle, insanlığın ortak uygarlık davasına katkı sunmaktır.” dedi.

TDU Başkanı Remzi Kaplan ile ADD Berlin Başkanı Olcay Başeğmez’inde konuşmalarından ardından H&V Möbelland’ı yaklaşık 30 yıldır yöneten babası Veli Tüfekçi’den bayrağı devralacak olan Sinem Tüfekçi, Tayru ve Yavaş’a birer buket verdi. Kaynak: Berlin SES

Haber ve Fotoğraflar/Hüseyin İşlek