İsrail ile Hamas arasında rehine anlaşması adım adım nasıl gerçekleşti?

İsrail ile Hamas arasında rehine anlaşması adım adım nasıl gerçekleşti?

ABONE OL
22:37 - 23/11/2023 22:37
İsrail ile Hamas arasında rehine anlaşması adım adım nasıl gerçekleşti?
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hamas’ın elindeki rehineleri kurtarmak için yürütülen müzakereler pek de sorunsuz geçmedi. Ama sonunda ısrar sonuç verdi.

Altı hafta önce, Hamas’ın sürpriz bir saldırıyla İsrail’de 1200’den fazla kişiyi öldürmesi ve çok sayıda kişiyi rehin almasından kısa bir süre sonra, Katar hükümeti, rehinelerin serbest bırakılmasını nasıl güvence altına alacağını görüşmek üzere sessizce ABD’ye ulaştı.

Ancak bu görev son derece hassasiyet gerektiriyordu. O kadar gizliydi ki Amerikalı yetkililer Hamas’a doğrudan ulaşmak için bir iletişim birimi kurdu ve bu görüşmeleri ABD hükümeti içinde de sıkı bir şekilde korudu. Üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisine göre görüşmelerden sadece bir avuç insan haberdardı.

Bu birim, müzakerecilerden oluşan küçük çemberin ek bürokrasi olmadan düzenli olarak konuşmasını sağladı. Amerikalı ve İsrailli yetkililer Hamas’ın elindeki onlarca rehineyi serbest bırakacak bir anlaşma yapmak için haftalarca uğraştı. Beyaz Saray’a göre bu, altı haftadan uzun bir süredir bölgeyi harap eden çatışmaları durdurmanın tek gerçekçi yoluydu.

ABD sürekli olarak Hamas’ı zorladı ve Katar ile Mısır kritik aracılar olarak hareket etti. Bu arada Başkan Joe Biden ve diğer üst düzey Amerikalı yetkililer, videokonferans ya da yüz yüze görüşmeler yoluyla rehinelerin perişan haldeki aile üyelerine sevdiklerinin serbest bırakılması için ellerinden geleni yaptıklarına dair güvence verdiler.

ABD Başkanı Çarşamba günü geç saatlere kadar İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve diğer dünya liderleriyle yaptığı telefon görüşmelerinde rehine anlaşması üzerinde çalışmaya devam etti ve anlaşmanın rehinelerin fiili olarak serbest bırakılması konusunda ilerlemesinin önemini vurguladı. Biden, Gazze’deki tüm Amerikalı rehineler serbest bırakılıncaya kadar geri adım atmayacağı sözünü verdi.

Ancak her iki tarafın da görünüşe göre vardığı anlaşmada son bir pürüz çıktı. Görüşmeler devam etti; Cuma gününden önce hiçbir rehine serbest bırakılmayacaktı.

Biden, Beyaz Saray’ın “Hamas’ın acımasız saldırısının ilk anlarından” bu yana rehinelerin serbest bırakılmasını sağlamak için yorulmadan çalıştığını söyledi.

Rehine anlaşmasının nasıl şekillendiğine dair bu bilgilendirmeyi, üst düzey bir Beyaz Saray yetkilisi ve isimlerinin açıklanmasını istemeyen iki Mısırlı yetkili yaptı. İsrail medyasında yer alan haberlerde de bu ayrıntılar yer aldı.
Hamas ile iletişim kuracak birim, Ulusal Güvenlik Konseyi’nin Ortadoğu koordinatörü Brett McGurk ve Ulusal Güvenlik Konseyi’nin hukuk danışmanı Joshua Geltzer tarafından kuruldu.

McGurk her sabah Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani ile konuşurken, Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan, İsrailli mevkidaşlarıyla her gün iletişim halindeydi ve Biden da bu konuda bilgilendiriliyordu.

İsrail istihbarat teşkilatı Mossad’ın direktörü David Barnea ile görüşen Merkezi İstihbarat Örgütü (CIA) Direktörü Bill Burns de kritik öneme sahipti.

Bu hafta nihai haline ulaşan, dört günlük ateşkes süresince Hamas’ın İsrail’in elindeki 150 Filistinli mahkuma karşılık 50 rehineyi serbest bırakması anlaşması, haftalar süren müzakereler boyunca şekillendi.

Mısırlı yetkililere göre ilk önerilerden biri Hamas’ın ilk saldırısından beş gün sonra 12 Ekim’de ortaya atıldı. İsrail hapishanelerindeki tüm Filistinli kadınların serbest bırakılması karşılığında Hamas ve Gazze’deki diğer Filistinli militanlar tarafından tutulan tüm kadın ve çocukların serbest bırakılması önerildi.

Mısırlı yetkililerden biri, İsrailliler’in bu ilk teklifi reddettiğini ancak bunun “daha fazla görüşme için kapıyı açtığını” söyledi.

Ekim ayı sonlarında Biden ve Netanyahu arasında tekrarlanan görüşmelerde İsrail Başbakanı kırmızı çizgisinin altını çizdi; Gazze’ye yönelik saldırılar ancak rehineler serbest bırakılırsa duracaktı.

Biden’ın da görüşmeler boyunca talepleri vardı; anlaşma ne olursa olsun insani yardım Gazze’ye ulaşmalıydı.

Sonunda Hamas’ın elindeki ilk iki Amerikalı rehine, Natalie ve Judith Raanan, serbest bırakıldı. Üst düzey ulusal güvenlik yetkilileri Gazze’den serbest bırakılmalarını takip ederken Biden, Natalie’nin babasını bizzat telefonla arayarak haberi verdi. Bu süreçte Beyaz Saray Hamas’la görüşmek üzere kurulan gizli birimin işe yarayacağına daha fazla güven duymaya başladı ve diğer rehineleri kurtarmak için çabalarını yoğunlaştırdı.

İki Amerikalı’nın serbest bırakılmasından kısa bir süre sonra, İsrail’in Gazze’ye uzun zamandır beklenen kara harekatından hemen önce, Hamas’ın kadın ve çocuklar serbest bırakılırken saldırıyı geçici olarak durduracak bir anlaşmanın ana hatlarını onayladığı bilgisi ABD’ye verildi.

Ancak İsrail’in bakış açısına göre birden fazla sorun vardı. Hamas rehinelerden herhangi birinin yaşadığına dair bir kanıt sunmadığı gibi, çatışmalar durana kadar tam olarak kimin tutulduğunu da söylemedi. İsrail için bu, kara harekatını durdurmak için yeterli olmayacaktı. ABD de şüpheciydi.
Bu arada Hamas’ın Beyrut, Doha ve Kahire’deki siyasi liderleri ise İsrail’i görüşmeleri oyalamakla suçluyordu.

Hamas’ın siyasi büro üyesi Basim Naim 10 Kasım’da Beyrut’ta gazetecilere yaptığı açıklamada “serbest bırakma adımını uygulamak için bilgi ve veri toplayabilmeleri için güvenli hareket” garantisi verilmesi halinde, örgütün sivil rehineleri salmaya hazır olduğunu söyledi; ancak İsrail’in yanıt vermediğinden yakındı.

Yine de müzakereler devam etti. İsrail’in kara harekatı planları, rehineler konusunda bir anlaşmaya varılması
halinde çatışmalara ara verilebilecek şekilde revize edildi.
Mesajların Doha ya da Kahire üzerinden Gazze’ye iletildiği görüşmeler son derece teknik ayrıntılara daldı ve teklifler havada uçuştu. ABD, Doha’nın aracı olduğu Hamas’ı, elindeki kadın ve çocukların kimlik bilgilerini vermesi için defalarca zorladı. Militan grup ret yanıtı vermeyi sürdürdü.
12 Kasım’a gelindiğinde Biden’ın canına tak etmişti. Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad Al Sani’yi aradı ve Hamas’tan ayrıntılar talep etti.

Biden, herhangi bir anlaşmanın hayata geçmesi için ABD’nin serbest bırakılacak tahmini 50 rehinenin yaşları, cinsiyetleri, nereli oldukları dahil kimliklerinin net bir şekilde belirlenmesi gerektiğinde ısrar etti; aksi takdirde anlaşma gerçekleşmeyecekti.

Bu telefon görüşmesinden kısa bir süre sonra Hamas ABD’nin istediği bilgileri verdi. Biden 14 Kasım’da Netanyahu’yu aradı ve başbakanı anlaşmayı kabul etmeye çağırdı.

Netanyahu ilerlemeyi kabul etti. McGurk ile yaptığı görüşmelerde İsrail Başbakanı, ABD’den son şartları belirlemeleri için Katar’a baskı yapmasını istedi.

Bu süre zarfında arabulucular, rehine anlaşmasının daha uygulanabilir taslaklarını birbirlerine yolluyorlardı. Taslaklardan biri beş günlük ateşkes ile 200-300 Filistinli kadın ve çocuğun serbest bırakılmasını öngörüyordu. İsrail ise iki günlük ateşkes ve Hamas üyesi olmayan yaklaşık 100 Filistinli’nin serbest bırakılmasında ısrar ediyordu.

Ancak Hamas daha sonra karanlığa gömüldü. Örgüt, İsrail Savunma Kuvvetleri’nin Gazze’deki en büyük ve en donanımlı tıp merkezi olan ve İsrail’in Hamas tarafından askeri amaçlarla kullanıldığında ısrar ettiği Şifa Hastanesi’ne girmesinin ardından görüşmelerden çekilme tehdidinde bulundu; Katarlılar ve Mısırlılar’la görüşmeyi kesti.

Mısırlı yetkililerden biri “Bu aşamada her şey dağılacaktı. Hamas öfkeliydi. Hepimiz öfkeliydik” dedi.

Mısır, Katar ve ABD, çatışan taraflara bir uzlaşmaya varmaları için üç gün boyunca baskı yaptı. Bu uzlaşma, dört günlük ateşkes ve her rehineye karşılık üç Filistinli mahkumdu. Mısır ayrıca İsrail’in insani yardım akışı üzerindeki kısıtlamalarının hafifletilmesi konusunda da ısrar etti.

Görüşmeler 17 Kasım Cuma günü yeniden başladı ve Biden, Katar Emiri ile yaptığı bir başka görüşmede, bunun bir rehine anlaşması için son şans olduğunu ve artık bu işi bitirmesi gerektiğini söyledi.

Biden ve El Sani arasındaki bu görüşmeden sonraki birkaç günü Brett McGurk, rehine anlaşmasının hassas noktalarını belirlemekle geçirdi.

Yetkililer ayrıca Hamas’ı halihazırda anlaşmaya varılan 50 rehineden daha fazlasını serbest bırakmaya ikna etmenin bir yolu için çalıştılar. Hamas’ın Katarlı yetkililere anlaşmaya katıldıklarını söylediği 21 Kasım Salı sabahına kadar, çözülmemiş meseleler çemberi daralmaya devam etti.

İsrail savaş kabinesi dün anlaşmayı imzaladı. Netanyahu savaş kabinesi toplanırken yaptığı açıklamada, “Son günlerde dostumuz ABD Başkanı Joe Biden ile görüştüm ve size sunulacak taslağın iyileştirilmesi için müdahalesini talep ettim” dedi.

Anlaşma için “Gerçekten de daha fazla rehineyi içerecek şekilde ve daha düşük bir maliyetle geliştirildi. Bu görüşmeler verimli geçti” diyen Netanyahu, bu çabaya katılan Başkan Biden’a da teşekkür etti.

VOA tarafından geçilen İsrail ile Hamas arasında rehine anlaşması adım adım nasıl gerçekleşti? haberinde ha-ber.com editörlerinin hiçbir editoryal müdahalesi yoktur. İsrail ile Hamas arasında rehine anlaşması adım adım nasıl gerçekleşti? haberi web sayfamıza otomatik olarak VOA sitesinden geldiği şekliyle yer almaktadır. Bu alanda yer alan İsrail ile Hamas arasında rehine anlaşması adım adım nasıl gerçekleşti? haberinin hukuki muhatabı haberi geçen web siteleri ve ajanslardır.

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.