2

BEĞENDİM

ABONE OL

News

1

Fikir Atölyesi Derneğinin davetlisi olarak Almanya’da bulunan Gazeteci/Yazar Barış Terkoğlu, 31 Mart seçimlerini “iktidara atılan tokat” olarak değerlendirdi.

Almanya’ya ilk gelen Türkiye kökenli işçi ve aydınlar tarafından kurulmuş olan ve 2017 yılında yeniden canlandırılan Fikir Atölyesi Derneği (FED) Almanya’da “kamu yararı güden bir dernek” olarak faaliyet yürütmektedir.

Fikir Atölyesi derneğinin davetlisi olarak Almanya’ya gelen Barış Terkoğlu tarihlerinde Hamm ve Oberhausen kentlerinde iki seminer verdi. Her iki seminerde büyük ilgi gördü.

“31 Mart seçimlerinden sonra Türkiye siyaseti” başlığı altında düzenlenen seminerlerin ilki Hamm kentinde bulunan Hamm Alevi Kültür Birliği (Hak-Bir) derneğinde, ikincisi ise Oberhausen kentinde bulunan Alevi Kültür Merkezinde (AKM) düzenlendi.

Barış Terkoğlu yaptığı konuşmalarda, normal koşullar altında sadece yerel yöneticilerin belirlenmesinden ibaret olan seçimlerin birçok ülkede, sönük etkinliklerden ibaret olduğunu ve ülke gündemini meşgul etmediğini; ancak Türkiye’de hem muhalefetin hem de iktidarın çok önemsediğini, bu nedenle ülke, hatta dünya gündemine girdiğini, söyledi.

Terkoğlu, özellikle AKP ile birlikte belediyelerin sadece çöpleri toplayan ve halkın hayatını kolaylaştıran kurumlar olmaktan çıktığını, iktidar ortağı AKP ve MHP açısından belediyelerin üç önemli konuda kullanıldığını ve iktidarlarını sürdürmek için bu nedenle belediyelerin yönetimlerine ihtiyaç duyduklarını, söyledi.

Terkoğlu, iktidarın belediyeleri öncelikle yanında bulunan ve basın organlarını kontrol ettiği, ihaleler dağıttığı sermaye gruplarını palazlandırma yeri, ikinci olarak kendi ideolojisi ile kurduğu derneklere vakıflara kaynak aktarma yeri, üçüncü olarak ise yoksulluğa mahkum ettiği insanlara nakti ve ayni yardımları belli çevrelere yönlendirerek buralardan kendine taban devşirme alanı olarak gördüğünü söyledi.

Belediyeler aracılığıyla dağıtılan ihaleler ile iktidara yakın insanlardan yeni sermayedarlar yaratıldığını veya kendilerini destekleyen sermayedarlara servet akıtmakta kullanıldığını söyleyen Terkoğlu, özellikle “Beşli Çete” içinde sayılan şirketlere belediyeler tarafından verilen ihalelere örnekler vererek, bu şirketlerin nasıl palazlandırıldığını açıkladı. Yine özellikle Yeni Şafak, Sabah, A Haber gibi basın yayın organlarının seçim döneminde adeta savaşa gidiliyor gibi yayın yapmalarının nedeninin, bağlı oldukları holdinglerin bünyesinde bulunan şirketlerin aldıkları bu ihalelerin kaybedilme kaygısından kaynaklandığını anlattı. Cengiz, Limak, Kalyon, Kolin gibi şirketlerin başta İstanbul olmak üzere belediyelerden aldıkları büyük ihalelerden örnekler verdi.

Terkoğlu yine iktidarın kendisine yakın veya kendileri tarafından kurulan dernek vakıf gibi kurumlara belediyelere ait arazi ve kaynakların nasıl aktarıldığını anlattı. Verdiği birçok örnek içinde, özellikle Bilal Erdoğan’ın kurduğu Okçuluk Federasyonuna ilişkin bilgiler birçok dinleyici tarafından hayretle karşılandı.

Terkoğlu, bizzat Bilal Erdoğan’ın bir röportajından alıntılar yaparak, Bilal Erdoğan’ın 2012 yılında kadar okçuluk ile ilgili hiçbir bilgisi ve ilgisi olmadığını; ilgisi olsa Türkiye’ye Dünya Birinciliği getiren Okçuluk Federasyonunun bünyesinde çalışabileceğini, ancak buna rağmen aynı isimle bir vakıf kurduğunu; İstanbul Belediyesinin ise 550 yıldan bu yana Okçular Tekkesine ait olan 18 bin metrekare bir arazi üzerinde bulunan bütün gecekonduları nasıl yıkıp, yeni binalar, spor tesisleri ve çevre düzenlemesi yaparak Bilal Erdoğan’ın vakfına aktardığını anlattı.

Yine iktidarın birçok yandaşını işe alarak; kömür, makarna veya çeşitli karşılıksız burslar dağıtarak insanları kendisine bağladığını ve bu yolla belediye sınırları içindeki insanlardan ideolojisi için nasıl insan devşirdiğinin örneklerini verdi.

İktidar için belediye seçimlerinin bu nedenlerle çok önemli olduğunu; kendisine bağlı veya yandaş olan televizyon ve gazetelerin basit yerel seçimleri bu nedenle savaşa gider gibi ele aldıklarını anlattı.

Terkoğlu, muhalefet için de yerel seçimlerin söz söyleyebilmeleri için önemli olduğunu, bu nedenle muhalefetin de en az iktidar kadar yerel seçimlere büyük önem atfettiklerini anlattı.

Seçimlerden çıkan sonucu “Halkın İktidara Tokat Atması” olarak tanımlayan Terkoğlu, seçmenin ülkenin tümünde önlerine konulan adayları da dikkate alarak iktidarın kaybetmesi muhtemel adayların sandıktan çıkmasını sağladığını söyledi.

Seçimlerde bu sonuçları kendisinin de beklemediğini ama seçmenin bilerek veya bilmeyerek aynı zamanda AKP’nin, MHP ile iş birliği yaparak seçim sonuçlarını gösterip; rejim değişikliği için amaçlarına uygun, belki de laikliği bile yok sayan bir anayasa yapmasının önüne geçtiğini de söyledi.

Terkoğlu, Mayıs 2023 seçimlerinde halka bu ülkeyi yönetebileceği konusunda güven vermeyen muhalefetin, seçim sonuçlarını doğru okuyup halkın sorunlarıyla ilgilenerek, başarılı sonuçlar alması ve çok önemli hatalar yapmaması halinde, rant kaynaklarını kaybeden iktidarın çözülmesinin ve belki de erken seçimin gündeme gelmesinin mümkün olduğunu da sözlerine ekledi.

Soru cevap bölümü ile biten seminerlerin, Oberhausen Alevi Kültür Merkezindeki bölümünde Barış Terkoğlu’nun konuşmasının ardından Serpil Binici yönetimindeki Duisburg AWO Korosu ile Azad Çiçek, Özge Güneş ve Nadin Tanrıverdi isimli üç genç sanatçıdan oluşan bir grup ayrı ayrı bir müzik dinleti verdi. Her iki grupta büyük beğeni aldı.

Duisburg AWO Korosunda yer alan ve bir zamanlar Cem Karaca ile albüm çalışmaları da yapmış olan müzisyen/gitarist Ralf Mähnhöfer ve eşi Rochyatau Badji de katılımcılardan büyük ilgi gördü.

Her iki seminerde de FED Yönetim Kurulu üyesi Akademisyen Leman Çelik oturumları yönetirken, FED Yönetim Kurulu üyesi Birol Keskin derneği tanıtan bir konuşma yaptı.
Seminerlerin ardından FED Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Göktan teşekkür konuşmasının ardından, Alevi Kültür Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Elmas ile birlikte Barış Terkoğlu’na bir teşekkür plaketi sundu.

BÜTÜN YÖNETİMİ KADINLARDAN OLUŞAN TEK ALEVİ DERNEĞİ

Seminerlerin yapıldığı her iki kurumun yöneticileri de misafirlerin rahat etmesi için büyük çaba sarf ettiklerini söylemek mümkün idi. Ancak özellikle 13 yönetim kurulu üyesinin tümü kadınlardan oluşan Oberhausen Alevi Kültür Merkezi’nin düzeni, temizliği, misafirler için kendi elleri ile hazırladıkları atıştırmalık ve içecekler, seminer boyunca insanların dikkatini çekti ve çeşitli sohbetlere konu oldu.

Başta AKM Yönetim Kurulu Başkanı Nuran Elmas ve seminer boyunca sunuculuk da yapan Sekreter Adalet Çiçek seminere katılanlardan özel olarak büyük alkış aldı.

Zeki Rüzgar/Oberhausen