Hanau´daki ırkçı katliam Dortmund`da kınandı

Hanau´daki ırkçı katliam Dortmund`da kınandı

ABONE OL
00:26 - 23/02/2020 00:26
Hanau´daki ırkçı katliam Dortmund`da kınandı
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Hessen Eyaleti, Hanau kentinde 20 Şubat 2020 tarihinde iki ayrı nargile kafede aşırı sağcılar tarafından düzenlenen silahlı saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıda on bir insan hayatını kaybetti.

Dünyanın farklı ülkelerinde ve şehirlerinde bu katliam protesto edildi ve edilmeye devam ediyor. Dortmund halkı da 21 Şubat 2020 tarihinde saat 17.00 de Kampstrasse meydanında sivil toplum kuruluşları organizasyonuyla bir araya geldi. Konuşmacılar, ırkçı saldırıyı kınayan konuşmalar yaptılar.

SPD NRW Milletvekili Volkan Baran, Dortmund halkına günün anlamını belirten konuşması: “Siyasi görüşümüz ne olursa olsun Nazilere mecliste bir çoğunluk vermek istemiyorsak buna göre hareket etmemiz lazım. Burada tutucu olansa CDU, ya bir şey söylemek istiyorum. Eğer biz burada Nazi teröründen bahsediyorsak, her yerde bununla ilgili meclislerde konuşuyorsak bu terörün solcuların yaptığı eylemlerle aynı kefeye konulması kabul edilemez. Bir istatistik bilgisi 2018 yılında sağcıların ya da Nazilere karşı 21.000 verilmiş ceza kararı var.

Özgürlüğü ve demokrasiyi yaşatmak ve korumak için bütün partiler olarak ortak hareket etmeliyiz. Özgürlüklerimizi ve demokrasimizi korumalıyız. Bu durum siyasi bir mesele değildir. Buraya gelerek demokrasiye ve özgürlüklere destek veren başta Dortmund halkına, dini kuruluşlara ve sivil toplum kuruluşları üye ve yöneticilerine teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

Dortmund halkından Tülin Dolutaş: “Hanau’da gerçekleşen ırkçı terör saldırısına tepki göstererek şunları söyledi: “Bu organizasyonu düzenleyenlere çok teşekkür ediyorum. Zaman ayırıp geldiğiniz için sizlere de teşekkür ediyorum. Bazı anlar vardır, yalnız olmadığımız için, başkaları da sizin gibi hissettiği için mutlu olursunuz. Diğer insanlarla aynı duyguları paylaşıyor olmak beni mutlu ediyor. Bugün artık Almanya’da sağ teröristlerin istediği gibi gezdiğini bilmemiz için on kişinin daha Hanau da öldürülmesi gerekti. Teröristlerin bir amacı vardı. Toplumumuzu yıkmak.

Çok kültürlü beraberliğimizi, toplumumuzun çeşitliliğini, demokrasimizi, hak ve şans eşitliğini yıkmak. Tabii ki bizim toplumumuzun içinde kökenin hiçbir önemi yok. Biz hepimiz bu toplum için varız. Bu toplumu, hep beraber ırkçılığa ve şiddete karşı korumalıyız. Üzücü olan ise Hanau’nun büyük ihtimalle en son olmayacağı. Bunun nedeni bazı insanların halâ daha kurbanları sanık yapma gayreti içinde olmaları. Bu insanlar ırkçılığın sebebinin ırkçılar değil, onların kurbanları olduğunu yani göçmenlerin olduğunu savunuyorlar. Ama biz kendimizi ayrıştırmayacağız, sinmeyeceğiz. Biz daha fazlayız, biz biriz, birliğiz ve güçlüyüz” dedi.

DIDF (Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu) temsilcisi Abbas Doğan, dağıttığı bildiride Hanau’da yapılan ırkçı katliamı kınadıklarını belirtiler: “Almanya bir kez daha ırkçı bir katliamla sarsıldı. Çarşamba gecesi Hessen Eyaletinin Hanau kentinde iki semtteki nargile kafelere aşırı sağcı kişiler tarafından düzenlenen silahlı saldırıda çoğu genç göçmen olmak üzere 11 kişi hayatını kaybetti. Çak sayıda kişide yaralandı. Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu (DIDF) olarak, öncelikle bu alçak saldırıda yaşamını yitirenlerin ailelerine başsağlığı, yaralılara da başsağlığı diliyoruz. DIDF olarak Almanya’da yapılan Türkiye kökenli göçmenleri bulundukları her yerde Alman emekçileriyle, gençleriyle, kadınlarıyla birlikte ırkçılığa, yabancı düşmanlığına Neonaziler karşı omuz omuza sokağa çıkmaya, mücadele etmeye çağırıyoruz. Federal Hükümeti, ırkçı-faşist örgütleri, göçmenlere karşı nefret körükleyen propagandayı acil bir şekilde yasaklamaya çağırıyoruz” dedi. Huckarde, Osman Gazi Camii Başkanı Emre Güleç’ de yaptığı konuşmada, ırkçı ve faşist saldırıyı kınadıklarını belirtti. Dini kuruluşlar, Türk ve Alman dernekleri ırkçılığı ve faşizmi kınayan konuşmalar yaptılar.

Her zaman fırsat bekleyen düşmanlar, bu acılı günde de düşmanca konuşmalarını gerçekleştirdiler. Organizasyonu yönetenlerin belirlenen amacın dışına yönelik eylemlerin yapılmasına izin vermemeleri gerektiğinin bir kez daha altını çizmek isteriz.

ha-ber.com/Ahmet Birinci /Dortmund

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.