GENÇLERİN KATILIMI    

GENÇLERİN KATILIMI

ABONE OL
21:30 - 22/03/2025 21:30
GENÇLERİN KATILIMI    
1

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Türkiye, siyasi tansiyonun zirveye çıktığı, “demokrasinin sınandığı” günlerden geçiyor, muhalefet, CHP, halk ve gençler, öğrenciler sokaklara indiler gösteri ve yürüyüş haklarını kullanıyorlar.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, gazeteci İsmail Saymaz, Ekrem İmamoğlu’nun danışmanı Murat Ongun, bürokratları ve bazı iş insanlarının gözaltına alınması, hem içeride hem dışarıda geniş yankı uyandırdı.” (Murat Ağırel)

Çünkü, büyükşehir belediye başkanına böyle bir operasyon yapılabiliyorsa, “sıradan” bir vatandaşın hukuka ne kadar güvenebileceğini hep birlikte “sorgulamalıyız”. (Murat Ağırel)

Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınması protesto edilmeye devam ediyor. 

Halk haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı uyanıyor!

Kitleler dalgalanıyor, demokrasi diye, adalet diye, hukuk diye inliyor meydanlar…

“CHP, tarihinin en büyük kumpas “davalarından” birisiyle karşı karşıyadır”, düşüncesi gittikçe yayılmış.

Halk, gençler şöyle düşünüyor:

CHP’nin cumhurbaşkanı aday adayı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun önce üniversite diplomasının hukuka aykırı biçimde iptal edilmesi, ertesi gün de gözaltına alınması ve bu yollarla cumhurbaşkanı adaylığının engellenmeye çalışılması, hem barbarlıktır hem de “sivil darbedir“!

Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasına tepki gösteren oyuncu ve sanatçılar da destek için Saraçhane’de bir araya geldi.

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya,”Sokakları, yaptıkları çağrılarla terörize etmeye çalışanlar emellerine asla ulaşamayacak. Bu geceki gösterilerde ‘Görevi yaptırmamak için direnme’ suçlarından 97 şüpheli gözaltına alındı” dedi.

AKP halk desteğini daha da fazla yitirmiştir ve Türkiye’nin her tarafında kitlesel tepkilerle karşılaşmıştır.

Türkiye, yine siyasi tansiyonun zirveye çıktığı, demokrasinin sınandığı günlerden geçiyor.

Halk haksızlığa, hukuksuzluğa, adaletsizliğe karşı uyanıyor!

Kitleler dalgalanıyor, demokrasi diye, adalet diye, hukuk diye inliyor meydanlar…

CHP, tarihinin en büyük kumpas “davalarından” birisiyle karşı karşıyadır, düşüncesi gittikçe yayılmış.

Halk, gençler şöyle düşünüyor:

AKP halk desteğini daha da fazla yitirmiştir ve Türkiye’nin her tarafında kitlesel tepkilerle karşılaşmıştır.

Son dönemlerde gençler, üniversiteliler çok çekingen ve duyarsız… gibi görünmüştür.

Ancak, bu duyarlılık gençlerin “farklı grupları” arasında değişiklik gösterebiliyor.

Gençlerin duyarlılığı ve verecekleri tepkiler karmaşık bir konudur.

Gençlerin bu konulara yaklaşımları çeşitli etkenlere bağlı olarak değişmektedir.

Gençlerin, ülkenin geleceğinde önemli bir rol oynadığı unutulmamalıdır.

Yakın tarihte 1968 olaylarında görülmüştür ki gençlerin tepilerini olaylara büyük tepkiler vermiştir.

Gençler, sosyal medya ve internet sayesinde bilgiye daha hızlı erişebiliyor ve bu da toplumsal olaylara ve sorunlara karşı farkındalıklarını artırıyor.

Özellikle çevre sorunları, “insan hakları”, kadın hakları ve hayvan hakları gibi konularda gençlerin duyarlılığı yüksek.

Ekonomik kriz ve “enflasyon”, gençlerin hayatlarını doğrudan etkiliyor. İşsizlik, geçim sıkıntısı ve gelecek kaygısı gibi sorunlar, gençlerin bu konulara daha duyarlı hale gelmesine neden oluyor.

Gençler, ekonomik sorunların çözümü için daha fazla talepte bulunuyor ve bu konuda “aktif” rol almaya çalışıyor.

Sosyal medya kampanyaları, protestolar, gönüllü çalışmalar ve sivil toplum kuruluşlarına katılım gibi yollarla seslerini duyuruyorlar.

Ancak, bazı gençler “siyasi katılım” konusunda daha “çekingen” davranabiliyorlar.

Eğitim düzeyi yüksek olan gençler, toplumsal olaylara ve sorunlara karşı daha bilinçli ve duyarlı olabiliyorlar.

Gençlerin arkadaş çevresi, aileleri ve yaşadıkları çevre, onların toplumsal olaylara ve sorunlara karşı yaklaşımlarını etkileyebiliyor.

Medya, gençlerin toplumsal olaylar ve sorunlar hakkında bilgi edinmesinde önemli bir rol oynuyor. Ancak, medyanın etkisi bazen olumlu, bazen de olumsuz olabiliyor.

Türkiye’deki siyasi iklim, gençlerin toplumsal katılımını ve duyarlılığını etkileyebiliyor.

Türkiye’deki gençlerin politik düzeyi, eleştirel, sorgulayıcı ve araştırıcı yönleri son günlerde görülmüştür ki “artmaktadır”.

Gençlerin, ülkenin geleceğinde önemli bir rol oynadığı unutulmamalı…

Türkiye’deki gençlerin politik düzeyi, eleştirel, sorgulayıcı ve araştırıcı yönleri karmaşık bir tablo çizmektedir.

Türkiye’deki gençler, farklı siyasi görüşlere ve ideolojilere sahiptir. Bu çeşitlilik, gençlerin politik katılımını ve ilgisini etkilemektedir.

Gençler arasında siyasi partilere üyelik oranları “çok düşük” olsa da, sosyal medya ve internet üzerinden siyasi tartışmalara katılım yaygındır.

Gençlerin siyasi katılımı, seçimlerde oy kullanma, protestolara katılma, sosyal medya kampanyalarına destek verme gibi farklı şekillerde gerçekleşmektedir.

Gençler, kendi geleceklerini etkileyen konularda (ekonomi, eğitim, çevre gibi) politik olarak daha ilgili olmaktadır.

Sosyal medya ve internet, gençlerin politik bilgi edinme ve tartışma platformu olarak önemli bir rol oynamaktadır.

Gençler, sosyal medya ve internet sayesinde bilgiye daha hızlı erişebiliyor ve bu da onların eleştirel düşünme becerilerini geliştirebiliyor.

Gençler, “otoriteye ve geleneksel yapılara” karşı daha eleştirel bir yaklaşım sergileyebiliyor.

Gençler, bilgiye erişimlerinin “artmasıyla” birlikte, daha fazla “soru sorma” ve “sorgulama” eğilimindedir.

Gençler, özellikle kendi ilgi alanlarına giren konularda daha “fazla araştırma” yapma eğilimindedir.

Eğitim seviyesi yüksek olan gençler, daha eleştirel, sorgulayıcı ve araştırıcı bir yaklaşım sergileyebilmektedir.

Gençlerin arkadaş çevresi, aileleri ve yaşadıkları çevre, onların politik görüşlerini ve yaklaşımlarını etkileyebilmektedir.

Ekonomik sorunlar, eğitim, özgürlükler ve adalet gibi konulardaki “şikayetler, memnuniyetsizliği” artırabilmektedir.

Türkiye’deki gençlerin ve halkın iktidardan memnuniyet düzeyi, farklı siyasi görüşlere, ideolojilere ve yaşam tarzlarına göre değişiklik göstermektedir.

Bazı kesimler iktidarın politikalarından memnuniyet duyarken, diğer kesimler ise “eleştirel” bir yaklaşım sergilemektedir ve demokratik hakları savunmaktadır.

Özellikle enflasyon, işsizlik ve geçim sıkıntısı gibi sorunlar, memnuniyetsizliği artırabilmektedir.

Özgürlükler, insan hakları ve yaşam tarzına müdahale gibi konular, memnuniyet düzeyini etkileyebilmektedir.

Enflasyon, işsizlik, geçim sıkıntısı ve ekonomik belirsizlik, gençlerin ve halkın en büyük “şikayetleri” arasında yer almaktadır.

Özellikle gençlerin “gelecek kaygısı”, ekonomik sorunların etkisiyle artmaktadır.

“Eğitim sistemindeki” sorunlar, gençlerin ve ailelerin şikayetleri arasında yer almaktadır.

Eğitim kalitesi, fırsat eşitsizliği ve sınav sistemi gibi konular, eleştirilere neden olmaktadır.

Genç nüfusta “işsizlik oranı”nın yüksek olması gençlerin geleceğe karşı “umutsuz” olmasına sebep olmaktadır.

Saraçhane ve diğer kentlerde toplanan kitlenin bir özelliği var: Gençler çoğunlukta… Sadece CHP’liler değil, her siyasi yelpazeden insan var.

Konu sadece İmamoğlu değil; haksızlık, mağduriyet, kayırmacılık, adalet, ekonomi….

Bu gelişmeye sadece CHP, İmamoğlu, Özel ya da muhalefet merceğiyle bakılırsa “stratejik hata” olur.

İfade özgürlüğü, “basın özgürlüğü” ve “insan hakları” gibi konulardaki kısıtlamalar, eleştirilmektedir.

Özellikle gençlerin “özgürlük talepleri,” bu konudaki “duyarlılığı” artırmaktadır.

Adalet sistemine olan “güvenin azalması”, “halkın şikayet” ettiği konuların başında gelmektedir.

Bazı örneklerin varlığı yazık ki ülkemiz açısından “hukuk devletinin” ve “demokratik” bir rejimin “yokluğunu” göstermektedir. 

Türkiye’nin ve gençlerinin yol haritası olarak ulu Önder “Gazi Mustafa Kemal Atatürk”ü ve onun değerli yapıtı Nutuk’u anlamalıyız.

Gönen ÇIBIKCI

Inal

En az 10 karakter gerekli
Gönderdiğiniz yorum moderasyon ekibi tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
Tüm Yorumlar (1)
  • Yunus Uslu

    Gonen bey, bakiniz Necati bey ne yazmis bugun. “Genç dinamik öğrencileri sokaklara dökenlerden siyasi kavgaları için onları kullananlardan utanıyorum.”. Ulkenin ekonomisi, issizlik, yetersiz devlet hizmetleri ve diger konularda yazdiklariniza katilmamak mumkun degil. Ama CHP nin liderlik yetersizligi Imamoglu’nun haricten desteklemeye kalkmasi CHP yi ve siyasi ortami zora soktu. Sizden bekledigimiz: Gencleri sokaga cagirip bagirtmayi 1968 den beri deniyorlar. Cunku CHP yi yonetenlerin hic bir ekonomik ve sosyal programlari yok. Siyasi partiler neden vardir ve ne yaparlar? CHP yillardir Cumhurbaskanligi adayi bile cikaramadi. Neden Ozel aday olamiyor? Neden, liderligi dogru durust yapacak birini bulamiyorlar? Lutfen gencleri sokaga cagirip bagirtma isinden vazgecin. Genclere verebileceginiz bir fikir, tavsiye, varmi? Ogreteceginiz bir sey varmi? siyaseti siyasi partiler yonetmeli. Sokak hareketi degil. 21. yuzyildayiz. 19 cu yuzyil tarzini denemeyin artik. O cok gerilerde kaldi.

    Yanıtla
    +0
    -0


HIZLI YORUM YAP