Ev hanımlığından kulüp başkanlığına

Ev hanımlığından kulüp başkanlığına

ABONE OL
23:26 - 09/03/2019 23:26
Ev hanımlığından kulüp başkanlığına
0

BEĞENDİM

ABONE OL
Kaplan
Best

Paralimpik milli okçu Handan Biroğlu, kendisini milli takıma taşıyan ve kapatılmak üzere olan Onok Kulübünü satın alarak yeni sporcular yetiştiriyor.

Şehirlerarası yolcu otobüsünün 2001 yılında devrilmesi sonucu 21 yaşında omurilik felci olan Handan, 34 yaşına kadar sporla ilgilenmedi. Kısa bir süre başka bir takımda okçuluk yapmaya başlayan paralimpik okçu, sonrasında Onok Kulübü ile yoluna devam etti.

Ankara’daki kulübün başkanlığını yürüten milli sporcu, “Onok Kulübünü eski başkanımız kapatacağını söylemişti. Ben de kapanmasını istemedim. Çünkü bu kulüp ‘beni ben yapan’ bir yerdi. Bu çarkı döndüreceğime inandım. Sonrasında bu işin ticaret kısmına girdim.” değerlendirmesinde bulundu.

Hayatın kendisini yenilikler sunduğunu anlatan Handan, şöyle konuştu:

“Onok Kulübü başkanlığını yapıyorum. 34 yaşına kadar ev hanımıyken daha sonra sporun içinde olup milli olmak, daha sonra paralimpik oyunları görmek. Hayat hep bir basamak üste çıktı. 80 sporcumuz var. 8 yaş üzeri erkek ve kadın ile 5 engelli sporcum var. Hepsine aynı ilgiyi gösteriyorum. Sporcular belli bir kademeye geldikten sonra bize ihtiyaçları kalmıyor. Biz sadece mental olarak yardımcı oluyoruz. Sporcularımız ilk önce spor ahlakıyla yetişsin ve insan olsunlar diyorum.”

Sponsor desteği bekliyor

Kulüp yönetmenin zorluklarını anlatan paralimpik sporcu, “Okçuluk malzemeleri pahalıdır. Genelde yurt dışından geliyor. Kur yükselince zorluk yaşıyoruz. Ailemin maddi desteğiyle bu sıkıntıları geride bıraktık. İnsanları idare etmek gerçekten çok zor. İnsanın olduğu yerde illaki sorun oluyor. Benim amacım spor. Kulüpteki velilerim sporcularım bana büyük destek veriyor. Sponsorlar olsa çok daha iyi olur. Çünkü engelli kardeşlerimiz çok çalışamıyor. Malzeme alınca sıkıntı yaşıyorlar. Bu konuda sponsor desteği olursa memnun oluruz.” ifadelerini kullandı.

Kulübündeki sporcuların önünün açık olduğunu dile getiren Handan, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tabii ki yetersiz olduğumuz noktalar olacaktır. Ben inanıyorum hepsi dünya derecesi yapacaktır. Spor hayatım devam ediyor. Bu heyecanı seviyorum. 2020 Tokyo Olimpiyatları’ndan sonra yarışmak istiyorum ama milli takımda olmaz diye düşünüyorum. Ticarete girince, kimin yayı bozuldu, kirayı ödedim mi, yay geldi mi gibi düşünceler oluyor. Bunlar da beni hedeften uzaklaştırıyor. Öyle olunca da odaklanamıyorum. Bunları temiz hale getirdikten sonra ok atıp antrenman yapmak istiyorum.”

Kızı, paralimpik okçuyu hayata bağladı

Tekerlekli sandalyede hayatını idame ettiren 38 yaşındaki sporcu, kızının doğumuyla hayatın kendisine yeni bir kapı açtığına inanıyor.

Geçirdiği kazadan 1,5 sene sonra bir kız çocuğunun dünyaya geldiğini anlatan Handan Biroğlu, “Kızım olmasa bugün burada olmayacaktım. O gücü kendimde bulamazdım. Kızım benim için tetikleyici bir neden oldu.” diye konuştu.

Kızını büyüten eğitim hayatına ve gelişimine katkı veren Handan, şöyle devam etti:

“Kızım benden bağımsız olunca ben de bir şeyler yapmak istedim. Kızıma rol model olmak istedim. Bunun için de ya spor ya sanat ya da çalışma hayatını seçecektim. Spor bana daha yatkın geldi. Okçuluğa başladım. Başladıktan 4 ay sonra antrenörlük eğitimine katıldım. 1. kademe antrenörlük belgesi aldım. Oradaki bir tanıdığım makaralı yay kategorisinde okçuluğa teşvik etti. Ardından milli takım seçmelerine katıldım. 6 ay kadar bir eğitim aldım. Ondan sonra Avrupa Şampiyonası’na gittik ve orada 3. oldum. Bu benim için çok güzel bir duyguydu. Bununla beraber spora ve hayata bakış açım tamamen değişti.”

“Arkada bıraktığım bir evladım vardı”

Hayatta yorulduğu anlar olduğunu belirten paralimpik okçu, “Arkada bıraktığım bir evladım vardı. Mücadelem aslında onun için. Umutsuzluğa düştüğüm anlar, geçirdiğim zor süreçlerim oldu. Ailem ve kızım da hep yanımda oldu. Sürekli kızımla dertleşirim. Bu yönden şanslıyım. Kendisi de onunla buralarda olduğumu biliyor.” ifadelerini kullandı.

“Evlat çok güzel bir şey.” diyen Handan Biroğlu, “Kızım benim aslında kırılan bir dalımın yeşermesiydi. Benim hayatım kırılan bir daldı. Spor benim hayatımı değiştirince kızımın hayatını neden değiştirmesin diye düşünerek kızımı da sporun içine çektim.” yorumunu yaptı.

ha-ber.com

Inal

Bu yazı yorumlara kapatılmıştır.